Seungmin zar zor da olsa Minho'yu göndermişti. Ve çıkışta Hyunjin'i bekliyordu.Okuldan çıkan Hyunjin'le yaslandığı duvardan doğruldu. Gözleriyle Hyunjin'i süzmeye başladı. Giydiği gri eşofman takımıyla bile çok çekici duruyordu. Çantasını sadece bir omzuna atmıştı, omuzlarındaki uzun siyah saçları ise çekiciliğini artırıyordu.
Onu süzerken göz göze geldiklerinde hemen gözlerini ayakkabılarına indirdi. Biraz sonra üstüne düşen gölgeyle kafasını geri kaldırdı.
"Merhaba." Diyen Hyunjin'le o da selam verip yürümeye başladı.
Hyunjin konuşmayan Seungmin'le şaşırsa da bir şey demeden yanında yürümeye devam etti.
Hyunjin yolda gördüklerine selam verirken Seungmin sürekli göz deviriyordu. Herkesi tanıyor muydu bu çocuk?
"Geldik. Şu karşı sokakta evim." Dediğinde Hyunjin kafasını salladı. Karşıdan karşıya geçeceklerdi.
Eve geldiklerinde Hyunjin sokağı ve evi incelemeye başladı. Sokaktaki bütün evler tek katlıydı ve tatlı duruyorlardı.
"Hoşgeldiniz." Diyen sesle bakışlarını sokaktan çekip girişe çevirdi Hyunjin. 55 yaşlarında bir adamdı konuşan.
"Hoşbulduk abi." Diyen Seungmin'le şaşırsa da belli etmeden adama baş selamı verip odasına ilerleyen Seungmin'i takip etti.
Seungmin kapıyı açıp girdi. Hyunjin de girip rahatça yatağına oturdu. Seungmin göz devirip konuştu.
"Sorsaydın oturamazsın derdim."
Hyunjin iki elini yatağa yaslayıp konuştu, sırıtarak.
"Ben de tam dicektim ki mesajlardaki gibi değilsin ama öyleymişsin."
Seungmin iki elini beline koyup konuştu.
"Nasılım ki mesajlarda?"
"Hırçın."
"Sana özel. Ayrıca kalkar mısın oradan?"
Hyunjin oturduğu yerden kalkıp konuştu. Elindeki zinciri tabiki de sallıyordu.
"Sandalyeye otur." Dediğinde Hyunjin masaya değil de ona dönük bir şekilde dönen sandalyeye oturdu. Bir bacağını diğer bacağının üstüne koymuştu.
"Masaya dön. Üstümü değiştiricem."
"İkimiz de erkeğiz."
"Yani? Dön arkanı hadi."
Hyunjin bir şey demeden arkasını döndü. Masayı inceliyordu. Gözleri masanın üstündeki fotoğraflara çıktı hepsi Seungmin'di. Küçüklükten bu yaşına kadar olan resimlerde gözlerini gezdirdi. Bitiminde ise boy aynasına kaydı gözleri. Seungmin'in yansıması aynadaydı. Açıkta olan beline kaydı gözleri. İnce ve kıvrımlı dıruyordu. Seungmin'in tişörtünü giymesiyle gözlerini aynadan çekti.
Seungmin masaya yaklaşıp toplarken konuştu.
"Şimdi, ben biraz araştırdım konuyu. Biraz yazı yazmamız gerek. Biraz dediğime bakma. Baya bir yazıcaz. Anladın mı?" Deyip Hyunjin'e döndü.
Hyunjin'in yüzünü dikkatle dinleyen ifadesiyle karşılaşmayı beklemediği için şaşırsa da bozuntuya vermedi.
"Anladım, yazı yazıcaz."
"Aferin ben beynin olduğundan şüphe ediyordum." Dediğinde Hyunjin güldü. Seungmin'in gözleri çok fazla görmediği gülüşteydi. 'Gülüşü güzelmiş' diye geçirdi içinden. Sonra yanlış anlamasın diye hemen gözlerini çekti. Aklına gelen şeyle konuştu.