0.1

182 27 80
                                    

𓍢ִ໋🌷͙֒⋆₊💌˚⊹♡

Çiçek
Deniz galiba okulda yoksun😔

Deniz
Evet öğleden sonra geleceğim

Çiçek
Pekiii🧚‍♀️🪷🌸

-

Telefonumu kapatıp çantama koydum, gelmediği için bi tık moralim bozulsada sorun etmedim. Bakışlarım arka köşedeki sırasına kaydı, derin bir nefes alıp yanaklarımı şişirdim. Her zaman serseriydi bu çocuk.

Lisenin başından beri aynı sınıftaydık, değişmeyen bir rutini vardı. Sabah gelir arka taraftaki sırasına oturur ya kitap okur yada müzik dinlerdi. Konuştuğu kişiler tek tüktü. Herkesle aşırı mesafeliydi onun aksine ben herkesle içli dışlıydım herkes beni tanırdı. Çoğu kişiyle tanışıklığım vardı arkadaşlarım her zaman bende şeytan tüyü olduğunu söylerdi. Yüzümde çillerim, dalgalı saçlarım ile güzel biriydim bunu biliyordum ama tek sorunum vardı. Galiba Denizden hoşlanıyordum. Hayır şaka değil. Cidden.

Deniz beni hiç görmedi varlığımdan haberi yoktu ama ben onun hakkında çoğu şeyi bilirdim. Babası voleybol antrenörüydü bu yüzden çocukluğundan beri voleybol oynuyordu. Boyu uzundu 186'ydı gayet uzundu. Her zaman bol sweatler giyer yanından  ayırmadığı kulaklığı ise ya boynunda ya kulağında olurdu. Çok karizmatikti çok değişik bir aurası vardı ister istemez insanı kendine çeken.

"Çiçek boynun kırılacak" kulağımın dibinde bana seslenen yakın arkadaşım Bora ile güldüm

"Kırılmaz be" o ise yanıma oturup

"Denizin sırasına kı bakıyorsun?" Dedi Bora sorgulayarak

"Yok ya gözüm dalmış" dedim gülerek

"Dediğin gibi olsun" dedi Bora, çocukluğumdan beri tek yakın arkadaşımdı. Eğlenceli biriydi, benimle iyi anlaşıyordu kafa dengi biriydi ve en iyisi mizah seviyesi yüksek biriydi şükür.

Ders başladığında odağımı derse çevirdim. Aklım hala Denizdeydi büyük ihtimalle antremandaydı. Öğlene kadar bir dinleyip beş uyuyup sonunda öğle arasına girmiştik. Borayla birlikte yemekhaneye indik. Bugun şükür etli yemek yoktu eti kesinlikle yiyemiyordum yani imkansızdı. Patlıcanlı yemekten ve birazda pilavdan alıp ilerledik. Tanıdık olan bir kaç kişiyi görüp yanlarına oturduk.

Sakin geçen öğle arasından sonra zilin çalmasına on dakika vardı ve hala Deniz ortalıkta yoktu. Sınıfa çıktım, sınıfta kendi aralarında muhabbet edenler vardı. Bora arkadaşları ile konuşuyordu. Emir elinde topuyla oynuyordu. Yanına ilerleyip basketbol topunu yakaladım

"Ver kız topumu" diye söylendi hemen

"Gel al lan" ben önden Emir arkamda koşmaya başladık sınıfın içinde

"Yolacağım saçlarını" dedi bağırarak

"Bende iki tel sakalını yolarım" gülerek ondan kaçarken sınıftan içeri Sude girdi, açık kapıyı görünce durdum, Emirin kasıklarına sertçe topu attım

"Lan-!" Küçük bir çığlıkla iki büklüm olurken kahkaha atmaya başladım. O kadar güldüm ki karnım felaket ağrımaya başladı. Emir toparlanıp bana baktı göz göze geldik hiç beklemeden açık sınıf kapısına koşmaya başladım. Arkada acıyla söven Emire gülerken tam kapıdan dönecektim ki sertçe biriyle çarpıştım. İki gramlık beynim dengesini sağlayamayarak yere düştüm ve düşerken çarptığım kişiyi kendimle beraberinde çektim.

Belime dolanan kollar sayesinde yere düştüğümde canım çok acımadı ama üzerimdeki kişi o kadar ağırdı ki nefesim kesilmişti şokla. Gözlerim korkuyla ve refleksle kapanmıştı. Sakince gözlerimi araladım. İlk önce beni şokla aralanmış açık kahve gözler karşıladı. Ardından yakınlık yüzünden hissettiğim sıcacık bir nefes dudaklarıma çarptı. Nasıl anlatırım bilmiyorum ama büyülü bir andı. Disney filmlerindeki o mükemmel anda etrafta beliren ışıklar belirdi. Sonrasında ise haftalardır izlediğim kişi Denizin üstümde olduğu gerçeğini kavradım. Beş saniye sanki beş dakika gibi geçerken, her zaman dümdüz buz gibi etrafı izleyen gözler şuan bana şokla bakıyordu.

Tuttuğum nefesi bırakıp hareketlendim, yavaş yavaş kulaklarımın handığını hissettim. Dolgun dudakları ile aramda sadece santim vardı ve ben onu öpme isteğiyle tutuştum bi an.

Utanç bütün yüzümü kaplarken yavaşça sırtımdaki elleri çekti, ardından ise üzerimdeki ağırlığı yok oldu ve kalktı. Ben hala yerde susuz kalmış balık gibi bakarken o üzerindeki tozları çırpıp hiçbir şeu olmamış gibi sırasına ilerledi.

BENİ YERDE BIRAKTI?

Ben şokla hala yerdeyken Bora gelip elini uzattı, elini tutup ayağa kalktım. Şuan kendimi kötü hissettim insan bi el uzatır be vicdansız!

Üzerimi çırpıp bende sırama ilerledim, son kez ona baktım o ise çoktan kitabını açıp okumaya başlamıştı. Resmen beni görmezden geldi. Ulan ben sana o defteri bok veririm şerefsiz.

———
Bunlar çok salak olucak ben diyim sonra uyarmadı demeyin

———Bunlar çok salak olucak ben diyim sonra uyarmadı demeyin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
17 -gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin