Jin'den
Sabah mutfaktan gelen ani bı sesle resmen koltukta sıçramıştım yerimden kalkıp hızla mutfağa doğru ilerledim gördüğüm şeyle istemeden de olsa sırıtmıştım namjoon yerde ki cam kırıntılarını topluyor du arkasını dönüp beni görünce irkilmişti
- uyandırdım mı
- hayır zaten kalkmıştım
- iyi o zaman bende kahvaltı hazırlıyordum yani hazırlamaya çalışıyordum
Diyip gülmüştü ve yine gamzesi belli olmuştu onunla birlikte bende gülmüştüm gülümsemesi bulaşıcıydı sanırım
- dur bende yardım ediyim
- gerek yok ben toplarım sen misafirsin
- peki tamam ben elimi yüzümü yıkayıp geliyim
- Tamam bende kahvaltıyı hazırliyım
Elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gideceğim sırada kapısı açık olan oda gözüme çarpmıştı istemsizce oraya doğru ilerledim namjoon un odasıydı yine masada o çocukla fotoğrafı vardı boy aynısının etrafında renkli kelebekler vardı istemsizce sırıtmıştım odası küçük ve tatlıydı tıpkı onun gibi ailesiyle yaşadığını söylemişti ama evi tek odalıydı bu kafamı karıştırmışti
- Jin
Namjoon mutfaktan bağırıyor du odasından çıkıp mutfağa gittim
- kahvaltı hazır hadi
- namjoon
- efendim
- bugün bı işin var mı
- evet çalışacağım
- ama bugün haftasonu
- Jin hafta sonu olması beni ilgilendirmiyor
Deyip gülmüştü
- demek ailene yardım ediyorsun vay be
Dediğim şeyle gülümsemesi yavaş yavaş yok olmuştu
- yanlış bişey mi söyledim
- yok bişey
Demişti umursamazca ama vardı birşey
- namjoon özel değilse birşey sorabilir miyim
- tabi ki
- ailenle yaşadığını söylemiştin ama evin tek kişilik ve hiç aile fotoğrafınız da yok
İşte şimdi yanlış bişey sormuştum çünkü gözleri dolmuştu ve elindeki çatalı sıkıyor du çatalı fırlatır gibi bıraktıktan sonra aniden ayağa kalkıp lavaboya gitti
- namjoon ben özür dilerim
Dediğimi şeyi duymadığına bile emindim
Bende peşinden kalkıp gittim ama kapıyı kilitlemişti- namjoon gerçekten özür dilerim
5 dakika sonra kapı açılmıştı gözleri hafif kızarmıştı ağlamıştı bir kaç saniye gözümün içine baktıktan sonra salona gidip oturdu ve boş televizyona bakıp ayağını titreyip duruyor du- namjoon
Cevap vermedi yanına geçip oturdum ve onu kendime çevirdim tekrar ağlayacak gibiydi ensesinden tutup kendime çekip kafasını göğsüme yasladım bu hareketimle ağlamaya başlamıştı
Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama namjoon un kafası hala göğsümdeydi ağlamaktan yorgun düşüp uyuya kalmıştı kafamı hafifçe eğip kolumun altındaki çocuğa baktım bir bebek gibi uyuyor du onu uyandırmamaya özen göstererek kucağıma aldım ve odasına taşıdım yavaşça yatağına bırakıp üzerini örtüp yatağın boş kısmında biraz oturduktan sonra kalkmaya yeltenmiştim ki elimi tutan elle durmuştum arkamı dönüp ona baktığım da hafif aralık gözleriyle bana bakıyordu- biraz daha kal
Bir bebek misali söylediği şeyle kafamı sallayıp gülmüştüm yatağın baş kısmına oturdum ve elimi saçlarına atıp yavaş bir şekilde okşadım bu hareketime karşı bir kedi gibi daha da sırnaştı ve elini belime sarmıştı ani gelen hareketle resmen kalbim durmuştu bu çocuk bana ne yapıyor du böyle.....
††††††††††††
Hepinize tekrardan merhaba kitaba yb atmyalı uzun zaman olmuştu jdnsnsnsnnsns
Bu bölüm @jisowiuu sana ithafen yavrum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HRİYADEŞ
Fanfiction""İşin aslı birbirlerini seviyorlardı , ama ikisi de sevmeyi bilemeyecek kadar gençti"" Ukejoon Semejin