Akşam saatleri , Cumali ve Kahraman her zamanki gibi pat pat sıkarak giriyolardı mekana , bu mekan Baykalındı ve tabikide basıcaklardı , hayır yani basmayıpta napsınlar di mi ?
Gözlüklü adam kulaklarını tutmuş iyice masanın arkadına saklanarak bu kurşun yağmurundan sağ çıkmak istiyodu
Adam daha bi kaç dakika önce oturmuş Baykalla iş anlaşmaları yaparken şu an düştüğü duruma bak
Baykal onu göt gibi ortada bırakıp kaçıp kendi kıçını kurtarmıştı
Adam üzerinde telefonunu arar ama telefonun olduğu iş çantasını koruması tutuyodu ve şu anda o koruma tam ortada ölü yatıyodu , Gözlüklü adamın manyak kardeßlerinden öğrendiği tek bi şey vardısa oda böyle durumlarda saklandığı yerden çıkmamaktı
Cumali ve Kahraman gözlüklü adamın saklandığı masaya yaklaşırken Kahraman silahıyla onu gösterip
"Sen ! Kalk hadi oradan" dediGözlüklü adam susan silah sesleriyle ellerini kulaklarından çekti ve havaya katdırıp 'Teslim' işareti yaptıktan sonra kalktı
Cumali "Senin adın n-" derken arkadan onların üzerine gelen adama döner ve peş peşe adamın yüzüne sıkar
Sonra tekrar gözlüklüye dönüp
"E birader senin adın ne?" derKahraman şok olmuş adama sırıtıp
"İsmini bir az daha demezsen sanada sıkıcaz" der gözlüklü adam yaşadığı korkudan bayılı verdi ve tam yere yığılıcakken Kahraman tutdu onun kolundan , yere yığılmasını engellediKahraman "Napıcaz buna?" dedi baygın adamı tutmaya devam ederken
Cumali "Bence sıkıp gidelim" derken Selim gelir sinirli bi şekilde
Kahraman "Sen napıyon lan burada?"
Cumali "Hakketden çocuk senin ne işin var burada?"
Selim "Ya Salih hastaneden daha yeni çıktı siz ise çata pata gidiyonuz , Salih duyunca gelmek istedide zor zabt etdim , düşün önüme gidiyoruz"
İkili donuk halde Selime bakıyolardı sonuçta Selim çabuk sinirlenen biri değildi
Kahraman bi kaç saniye sonra kendine gelince "Bunu napayım?" dedi tekrar tutduğu adamı fark ederek
Cumali Kahramanın bu sorusundan bunalıp "Al karın yap"
Selim "Bu kim?" diyince Kahraman omzunu silkti ve "Korkup bayıldı , kim bilmiyoz"
Selim "Bize götürelim" diyince Cumali araya girip "Evde çoluk çocuk var , ya bu adam tehlikeli biriyse çocuklarla dip dibe mi olsun?" dedi
Selim tatlı bi sesle "Abi sen şunun yüzüne baksana bunda hiç birine zarar vericek tip var mı?" dedi
Kahraman "Adamın sinek traşı yapmasını kast ediyosan sana bakıncada insan normal biri olduğunu düşünüyo ama Sekiz sene önce Salih için 4 adamı nasıl gebertdiğini hepimiz biliyoz"
Selim "Ne zaman olduğunu bile hatırlıyo ya" diyip sabır çekip kapıya yöneldi , Selim sevmiyodu o katliyam anını hatırlamayı
Cumalide Selimin peşi sîra gidince Kahramanda gözlüklü adamı el mecbur yalnız taşımalı oldu
...
Yamaç kapıyı açınca sırayla Cumali Selim Kahrman girdi ha bide Kahramanın kollarındaki yabancı kişi
Yamaç "Bu kim?" dediğinde Cumali artık bu sorudanda bıkarak "Piyangodan çıktı" dedi ve salona geçti
Kahraman ise merdivenlere yönelirken "Ben bunu Salihin odasına bırakıyom biriniz doktora haber versin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mahşerin gerçek üç atlısı √
AksiAslan Salih , Kaplan Kahraman ve Kurt Selim Kardeşlerin destansı hikayesine hoş geldiniz MGÜA Bilgiler ↓ Sadiş yok tabikide Beşirolar vaaar Sultan Kasım Paşa üçlüsünü süründürücez İdrise boyun eğmek yok