BAŞ BELASI'na Hoş Geldiniz .

ı.bölüm

Bugün yeni okuluma gidecektim . Günlerden Pazartesi'ydi. Çok yorgundum.Annemle yaşamıyordum. Annemle 16 yıl yaşadıktan sonra beni o beyaz atlı prensine bırakmıştı. Hayatıma aniden giren bir bozuntuyla yaşamak en büyük kâğbusum olsa gerek. Yataktan zar zor kalmaya çalıştım . Bu arada ben kim miyim? Adım Anisa Tekin  (Anisa'nın ne demek olduğunu sorarsanız aşk tanrıçası demek). Yataktan kalktığım sonra tuvalete girdim , elimi yüzümü yıkadım. Makyajımı da yaptım. İstanbul'luyum bu arada . Orda ki   arkadaşlarımı özlüyorum . Onlarla uzun zamandır konuşmuyoruz . Neyse. Saçımı yaparken o gereksiz içeri girdi :
"Çabuk ol okula geç kalıcaksın"
dedi baba bozuntusu.
"Tamam!" diyerek ona bağırdım.
                               ****
"Okula geldik kızım"
"Gördüm gereksiz" diyerek arabanın kapısını hızla açıp kapattım. Okula baktığım çok kötü görünüyordu. Okulun ismi adı "SAVAŞ KOLEJİ"ymiş. Yazan yerdeki süslemer havuzun tabanında kullanılan taşlara benziyordu . Daha fazla okulun dışında oyalanmadan içeri girdim . Müdürü arıyordum.
"Merhaba yeni" dedi birisi . Arkamı döndüğümde karşımda 1.90 boyunda tatlı ama bir o kadar da yakışıklı bir çocuk vardı.
"Adım Atahan" dedi karizmatik bir şekilde.
"Anisa. Anisa Tekin "
"Müdürü mü arıyorsun ? Hemen arkandaki kapı" diyerek parmağıyla işaret etti.
"Teşekkürler" dedim nazikçe.
"Rica ederim" diyerek karşılık verdi.
Müdürün odasını tıklatarak içeri girdim:
"Merhaba hocam"
"Merhaba. Sen yeni gelen kızsın değil mi?"
"Evet hocam. Şey sınıfımı öğrenmek için gelmiştim ben"
"Evet çocuğum. Senin sınıfın 10/B"
"Teşekkürler hocam" diyerek odayı terk ettim. Atahan beni karşı duvara yaslanmış bekliyordu.
"Sınıfın neresi?"
"Sanırım 10/B"
"Benimle aynı sınıftasın. Ben seni götürürüm. Beni takip et." dedi . Ben de onu takip ettim . Yukarı çıkarken teneffüs çalmıştı. Herkes dışarıya gidiyor ya da kapının önünde bekliyordu. Ama ne yaparsam yapayım bütün gözler üzerimdeydi. Bu beni rahatsız etmişti.
"Sınıf burası" diyerek gösterdi Atahan. Sınıf çok doluydu. Sonra bir kız yerinden kaltı ve yanıma geldi .
"Benim adım Derin"dedi elini bana uzatarak.
"Anisa Tekin" diyerek karşılık verdim ben de.
"Oturacak yer var mı acaba?"
"Tabii benim yanım boş" dedi Derin heyecanla.
"Kaynaştın sınıfla hemen bakıyorum" dedi Atahan alaycı bir ses tonuyla.
"Beni sınıfa getirmeseydin şu anda okulun yarısıyla kaynaşmış olurdum" dedim gülerek. Atahan çok kötü gülüyordu.
"Sana okulu gezdirmemi ister misin?"
"Olur" demekle yetindim Derin'e . Kızın fiziği çok güzeldi. Gözleri bakır rengi ve saçları siyahtı. Boyu benden kısaydı. Galiba 1.55 kızın boyu. Ben 1.72'yim . Bence boyum gayet iyi . Derin'le okul koridorunda adımımızı atmamızla ders zilinin çalması bir olmuştu.
"Sonra gezeriz " dedi Derin. Ben de olur anlamında kafamı salladım.
"Kaçıncı derse gireceğiz ?" diye sordum.
"Sanırım 5. derse gireceğiz . Bundan sonraki öğle arası. Yemekhaneye ineriz" dedi Atahan. Yine başımla dediğini onayladım. Kimya dersine girmiştik. Benim eski okulda bu dersi işlediğimiz için başımı sıranın üstüne koyarak uyudum.
                                ****
Tam zil sesini duyduğumda başımı kaldırdım hızlı bir şekilde.
"Güzel uyudun bakıyorum" dedi Atahan.
"Orası kesin" dedim uykulu sesimle.
"Derin sen gelmiyecek misin ?" dedi Atahan.
"Geleceğim . Sadece bir işim var ." dedi ağlamaklı bir sesle . Derin'e baktığımda burnu kızarmıştı . Sanırım ona birşeyler olmuştu.
Anlamak zor değildi. 6.hissim güçlüdür . İnsanların çoğu basit olduğu için onları anlamak kolay .
"Geliyor musun Anisa"
"Geliyorum Atahan"
Yemekhaneye inene kadar konuşmadık. Ama yemekhaneye inerken bir çocuk gözüme girmişti . Uzun boylu , çok yakışıklı ve bir o kadar da seksi bir çocuktu . Ama çok büyük gösteriyordu. Bakışları insanın bedenini delip geçermiş gibiydi. Sanki arkamdan gelmesini dilermişim gibi beni takip etmeye başlamıştı. Ama çok uzaktan geliyordu.
"İyi misin ? " dedi Atahan. Sanırım ona çarpmıştım .
"Gözüm dalmış , kusura bakma"
"Merak etme , sorun değil" dedi . Ben de başımla onayladım . Eliyle bu taraftan diyerek mırıldandı. Sanki bacaklarıma ağrılar giriyormuş gibi hissettim.
"Geldik " dedi Atahan .
"Derin bizi bulur değil mi" dedim gözlerim dalık şekilde. O sırada dudağımla oynuyordum  o da eliyle dudağımda ki yarayı düzeltti.
" Ben de yoluyorum. Canım yanıyor bence sen de yapma." Dedi düşünceli bir şekilde.
"Tamam" dedim mırıldanarak.
Elimize tam tepsileri alacakken o karşılaştığımız çocuk beni zorla kolumdan çekiştirerek yemekhanede çıkartmaya çalışıyordu. Atahan çocuğun koluna baskı uygulayarak beni ondan kurtarmıştı.
"KIZI RAHAT BIRAK KAYRA!!!" diyerek bağırdı. Demek adı Kayra idi. Koluma baktığımda mosmordu.
"Sen iyi misin -" derken Atahan Kayra denen çocuk Atahan'a yumruğunu yapıştırmıştı. Ben onları korkuyla seyrederken bâzı kişiler gelip ikisini ayırmaya çalışmıştı. Kayra denen çocuğun gücü hiç tükenmeksizin Atahan'a vuruyordu. Sonunda onları ayırmışlardı. Hemen Atahan'ın yanı a koştum:
"Revir ne tarafta seni götürelim " dedim .
"Sorun değil"derken öksürmesi bir oldu.
"Olmaz buraya gel" dedim ve onu bir omuzuna yükledim (Tabii omzuma atıp taşımadım).
                               ****
Atahan'ı revirdeki koltuğa oturttuktan sonra eczane malzemelerini çıkardım. Sonra da Atahan'ın telefonu çaldı :
" Anisa şunu açar mısın ? Derin arıyor da " demesiyle telefonu açmam bir oldu.
"Atahan iyi misin!?" Diyen Derin'in hüzünlü sesini duydum.
"Ben Anisa . Atahan biraz kötü. Onu revire getirdim ." Dedim.
" Tamam sen Atahan'a ilgilen ben Kayra'nın bunu neden yap-"derken Atahan araya girdi:
"Derin ! O piç kurusuyla sakın konuşma." Diyerek bağırdı. Ben de hopörleri kapatarak konuşmaya devam ettim :
"Derin Kayra ile sen konuş , ne öğrenirsen gel bana anlat olur mu?" Dedim sessiz bir şekilde .
"Tamam." Diyerek o da telefonu kapattı.
"Ona ne söyledin?"dedi Atahan sınırlı bir şekilde.
"Birşey dediğim yok." Dedim. Ardından:
"Sana pansuman yapmalıyım , hem kaşında patlamış ."dedim. Canı çok yanıyormuş gibi görünmüyordu.
                              ****
Pansumanı bitirmek üzereyken ;
" Kayra'nın uzun zaman önce bir kardeşi olduğunu duymuştum. Bu kardeşi sanırım başka bir anneden . Babası başka bir kadını tecavüz ederken görmüş. Daha sonra da polisi aramış. Babası telefonu elinden alarak Kayra'yı tekme tokat dövmeye başlamış . Kadın bunları görünce ona çok acımış..."
"Kayra denen çocuk kaç yaşındaymış pekii?"
"Sanırım 10 "
"Yani şu anda Kayra kaç yaşında oluyor?"
"Galiba 26 yaşında "
" Bu okulda ne işi var peki , onun üniversiteye gitmesi gerekmiyor mu ?"
" Kayra ortaokuldan sonra okumayı bırakmış"
"Peki okulda ne işi varmış ?"
"Teyzesi okulun müdürü. Bu yüzden bu okulda okumak zorunda." . Bir anda  Atahan'ın anlattıkları saçma gelmişti.
"Bunları nerden biliyorsun peki?" Diye sordum merakla .
"Eskiden yakın arkadaştık." Dedi.
"Bir de doğan kız kardeşinin boynunda kırmızı bir doğum lekesi olduğunu söylemişti." Dedi. Ardından:
" Tıpkı senin boynundaki leke gibi" dedi. Ona kaşkalırımın biri yukarıda biri aşağıda olicak şekilde bakmıştım. " Sana da saçma geldiğinin farkındayım." Dedi .
" Ben saçma olduğunu-"derken içeri birisi kapıyı kıracakmışcasına girdi.

                              ****
İçeri giren Kayra idi.
"SENİ PİSLİK!"diye bağırmaya başladı Kayra. Tam da Atahan'a koşmaya başlamıştı ki ben onu engellemiştim.
"NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN!" Dememle beni duvarın kenarına fırlattı. Yine de onun önüne geçmeyi başarmıştım.
"Çekil önümden seni küçük " dedi bana bakarak. Küçük haaa!??
O görecek küçüğü .
"SEN KİME KÜÇÜK DİYORSUN YAA!!" diye bağırmaya başladım. Sinirlerimi bozmaktan başka bir şey yapmak gibi bir niyeti yok zaten gördüğüm kadarıyla. Bana kaşlarını çatmış bit yandan bana bir yandan da Atahan'a bakıyordu.
"Anisa sakin ol" dedi Atahan.
"Demek adın Anisa" diye mırıldandı acı içinde Kayra.
"Bir yerini mi yaraladın ?" Diye sorduğumda çocuğun dudağı patlak halde bana bakıyordu.
"Atahan sen biraz daha iyiysen Derin seni -" derken revire Derin gelmişti.
"Atahan iyi misin?"
"İyiyim Derin , yaşıyorum en azdından" dedi sertçe ve acıyla.
"Atahan , sen Derin ile sınıfa gidin . Derin sana suyundan falan verir. Ben Kayra'nın yaralarına bakacağım."
"Olmaz Anisa sen de biz-" derken sözünü kesti Kayra Atahan'ın.
"Kızı duydun, defol" dedi.
"Atahan , lütfen kavga etmeyin olur mu ? Yine yaralnmanı istemiyorum. Hem okula ilk gelişim ! Lütfen ilk günden sorun çıkarmayın." Dedim ona yalvarır gözlerle.
"Tamam . Dikkat et de seni taciz etmesin." dedi giderken. Arkamı dönüp Kayra denen hıyara bir kez daha baktım:
"Merak etme , bana dokunursa onun kolunu kırarım."
"Emin ol yapamazsın." Dedi hemen arkasından hıyar (Kayra). Ona bakarak gözlerimi devirdim.
"Hadi Derin siz sınıfa gidin" dedim. Derin ve Atahan aynı anda kafalarını tamam anlamında salladılar. Onlar gittikten sonra kapıyı yavaşça arkalarından kapattım .
"Pansuman yapmaya başlayacaksın değil mi?" dedi yavşak.
"Evet , yapmaya başlayacağım."dedim hava atarak. Masanın üzerinden pamuk ve diğer malzemeleri alırken Kayra'nın elini belimde hissettim.
"NE YAPTIĞINI SA-" derken iki kolumuda tek eliyle tutarak beni kendisine çekmeye devam etti.
"Hani kolumu kıracaktın, n'oldu?"
"Bırak beni seni pislik!!"
"Şhhhh, sessiz ol . Sana zarar vermeyeceğim. Hemen ağlama . Sonra belki beraber eğleniriz." dedikten sonra ellerimi bıraktı. Ben de bıraktığı gibi suratına tokatı çakarak odadan ayrıldım derken beni kolumdan çekti kapıyı kapatarak (kapıya) yasladı.
"Hani pansuman yapıyordun?"
"Amacın başka olunca vazgeçtim."
"Peki öyleyse sen kazandın. Uslu duracağım."
"Söz mü.?"
"Söz" derken piç kurusuna hiç inanmamıştım.
                               ****
Pansumanı bitirmeye yakın bana sorular sormaya başladı:
" Kaç yaşındasın?"
"16 yaşındayım"
"Kardeşin var mı?"
"Hayır , tek çocuğum."
" Benden hoşlandın mı?"
"Kes sesini , pislik"
" Ayıp ama . Sen çok küfür ediyorsun. Olmaz böyle."
"Sen de çok öküzsün . Biraz beyefendi ol!" Dedim ona bakıp kafasına ufak bir tokat yapıştırarak.
"Atahan benim hakkımda konuştu mu ?" dediğinde yalan söylemekten başka çarem yoktu.
"Hayır."
"Yalancı."
"Hayır , söylemedi."
"Yalancı."
"Kes sesini" dediğimde aynı anda söylemiştik. Resmen benimle dalga geçiyordu. Çok sinir bozucuydu. Zevkime sokayım.
"Ne düşünüyorsun benim hakkımda?"
"Boş , pislik , odun kafalı , aptal ve yakışık- , çok ama çok aptal olduğunu düşünüyorum." dedim. Yanlışlıkla onu beğendiğimi anlayacaktı ve sanırım anlamıştı.
"Az evvel sen ne dedin?"
"Hiçbir şey söylemedim."
" Yalancı."
"Birşey söylemedim işte! Sinir etme."
"Okula adın hem yeni hem de yalncı olarak çıkacak farkında mısın?"
"Pisliğin tekisin." diyerek pansumanı sonlandırdım.