"Bebeğim, sakinleşir misin lütfen. Böyle yaparsan daha çok stresin artar." Sınav gününün gelmesiyle sekiz kişilik arkadaş grubu heycanla bir araya gelerek sınav saatini beklemeye başlamışlardı. Bazıları yapacağının bilinciyle rahatken bazıları olmayacak korkusuyla streslenmişlerdi.Kuşkusuz bunlardan biri de jisung'du. Sınav gününün yaklaşmasıyla adeta patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Kendini eve kapatmış saatlerce sonu gelmeyen bir çalışmanın içine atmıştı kendini. Sonunda o gün geldiğinde bir o yana bir bu yana giderek iyice streslenmişti. Sevgilisinin bu halini gören minho onu sakinleştirmeye çalışsa da jisung asla onu duymuyor, stresle yumruk yaptığı elleriyle yanaklarını şişirmişti.
Bir kaç dakikanın ardından kısık acı dolu inlemeyle yumruk yaptığı ellerini açarak tırnaklarından dolayı hafif kızarık ve kanayan avuç içlerine baktı. Minho hızla ellerini avucuna alıp söylendi. "Kızacağım artık sana. Ellerinin haline bak, otur şuraya." Minho'nun hafif ses yükseltmesiyle jisung dudaklarını büzerek banka oturdu.
Minho, felix'ten aldığı peçete ile kanayan yerleri temizleyip avuç içlerine öpücük kondurdu. Ardından başını kaldırıp sevgilisinin dolu gözlerine baktı. "Güzelim, yapma böyle. Çok iyi geçecek sende biliyorsun. Çalışmanın karşılığını alacaksın eminim."
"Mino, ya yapamazsam. Ben.. çok korkuyorum." Jisung dahil herkesin içinde az da olsa o korku vardı ama gizlemekte usta olmuşlardı. "Korkmanı gerektirecek bir şey yok bebeğim. Dünyanın sonu değil ya. Hayatını bu sınav belirlemeyecek. Şimdi aklındaki tüm kötü düşünceleri yok edip sadece kazanmaya odaklan. Yapacağım de, güven kendine, çünkü ben dahil buradaki herkes sana çok güveniyor."
Jisung sevgilisinin sözlerinden sonra hızla onun boynuna sarıldı. Minho'su haklıydı. Yapabilirdi ve yapacaktı. Boş yere stres yapıyordu. "Teşekkür ederim mino, bana güvendiğin ve her zaman yanımda olduğun için." Minho boynuna sarılan sevgilisinin belinden tutup kucağına çekti. Sıkıca sarılıp öpücüklerini bıraktı mis kokulu saçlara.
"Yanındayım, yayındayız güzelim. Şimdi kafanı toparla ve o sınavı alıp gel tamam mı." Jisung hızlıca başını sallayıp başını sevgilisinin boynuna gömdü. O sırada tartışan ikili dikkatini çekti.
"Ya orospu changbin, bak işte şuna diyorum çakıcam bir tane!" Hyunjin elinde tuttuğu matematik kitabından bir soruyu changbine gösterip anlatmasını beklerken changbin oralı olmayıp onu başından savıyordu. Sınav günü olsa bile hyunjin son ana kadar sorulara bakmaya devam ediyordu. Hyunjin yine hyunjindi işte.
"Ya siktir git amına koyayım. Bir kaç saate sınava giricez gelmiş soru gösteriyor. Aklına sıçayım senin." Hyunjin inatla kitabı gözüne kadar sokup soruyu göstermeye çalışıyordu. Jisung onların bu haline kıkırdayıp minhoya daha çok sarıldı. "Mino, sen nasıl hissediyorsun?" Kendi derdine düşmekten minho'yu unutmuştu. Çok kötü bir sevgili oldum diye sızlanıyordu.
"Harika. Çünkü yapabileceğimi biliyorum. Sende böyle hissederek gir sınava anlaştık mı?" Jisung onaylayıp kocaman öpücük bıraktı sevgilisinin yanaklarına. "Şimdi sen kazanırsan doktor mu olacaksın yani. Off bu çok havalı minho!" Minho küçüğüne gülümseyip saçlarını karıştırdı. "Öyle güzelim." Ardından ona dönerek muzipçe gülümsedi. "Doktorun olmamı ister misin?" Göz kırpmasıyla jisung kaşlarını çatarak omzuna vurdu. Ayıp ayıp konuşmasana."
"Ne dedim sanki. Senin o aklından neler geçiyor öyle."
"Ya! Isırırım kafanı görürsün." Minho bu defa sesli kahkaha atıp sevgilisinin tombul yanağını ısırdı. Hey, bu acıtmıştı. "Sana ısırmak yasak demedim mi?"
"Sende bu kadar tatlı olmasaydın." Jisung somurtup tekrar başını minho'nun omzuna yasladı. "Bu defa dudaklarını ısırırım somurtma." Parmaklarıyla dudaklarını kıstırdığında küçük beden sevgilisinin eline vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ICE CREAM ✓
Novela Juvenil» minsung | "Sıramda yine çilekli dondurma var! Bunu kim koyuyorsa onu öpeceğim!!"