Hırsız'ım
Jungkook
Nerdesinİletildi✓
Siktir
Mesajlar gitmiyorİletildi
Pembe kafa
Eğer bu bir şakaysa lütfen son verir misin
Hava karardı çoktan
Herkes ayaklandı seni arıyorlarİletildi
Kafamı skeyim|
En son ağlıyordun|İletildi
Jungkook lütfen
İletildi
Korkmaya başlıyorum
Hele bir bulayım seni
Doya sıya öpmek istiyorum|İletildi
Bulacağım seni
O zaman diren de görelim-
Taehyung, Jungkook'un başına gelebileceklerden ötürü şiddetli bir korkuya kapılmıştı. Sadece biraz önce ağladığını biliyordu. Nereye kaybolmuş olabilirdi ki?
Gecenin karanlığında ıssız kamp alanı yeterince korkunçtu. Hemen ormana doğru giden yolda kaybolma ihtimali oldukça yüksekti.
Bir dakika bile beklemeden diğer öğretmenler ve birkaç kişi daha aramaya çıkmışlardı. Aslında öğrencilerin gidip aramasına izin vermemişlerdi güvenlikleri için. Fakat Taehyung yine kendi kafasına doğru gitmişti.
Çalılıklar arasında sık ormanda ilerlerken asla geri dönmeyi düşünmüyordu. Tek düşündüğü Jungkook ve ona zarar gelmemiş olmasıydı.
Sık ağaçların arasından geçerken gözleri her yeri tarıyordu.
"Jungkook!"
olabildiğince sesli bağırdığında ormanda sesi yankılanmıştı. Fakat geri dönüş olmamıştı.
"Siktir!" Gözleri her yerde gezinirken bir yandan hızla ilerliyordu. Elleri titremeye başlamıştı. Aklına gelen senaryolar onu korkutmaya yetiriyordu.
"Jungkook!"
Tekrar yüksek sesle bağırdığında yine sesi kendine dönmüştü. Ağzından küfür savururken dişlerini birbirine kırmak istercesine bastırıyordu.
"Lanet olsun! Nerdesin!" Elleri saçına geçirdiğinde korkuyla kendi etrafında dönüp çevreyi tarıyordu. Fakat kafayı yemek üzereydi. Hiçbir ses seda yoktu.
Elleri vücuduyla orantılı titrerken gözleri kıpkırmızı ve boynundaki damarlar hiç olmadığı kadar belirgindi.Bir anda duraksamasına sebep olan hıçkırık sesleri kulağını doldurdu. Aniden açılan bakışları sesin geldiği yere doğru döndü. Çalıların arasından aşağıya inen küçük bir obruk vardı.
Geriden görünen birkaç pembe tutamla hızla koştu oraya. Evet, Jungkook oradaydı. İçli içli ağlarken bir yandan incittiği ayak bileğini tutarak sızlanıyordu.
Büyük gövdeli ağaca sırtını yaslayan Jungkook bacaklarına göğsüne doğru çekmiş, tek elini bacaklarına sarmışken diğer eli sağ ayağının bileğindeydi. Üzeri biraz çamur ve toprak olmuştu.
"Lanet olsun! Jungkook!" Belerttiği gözleriyle hemen sıska bedene doğru eğildi.
"Tanrı aşkına iyi misin Jungkook?" Jungkook bacaklarına gömdüğü başını yavaşça kaldırdığında sürekli burnunu çekiyordu. Taehyung korkan gözlerle pembe kafanın burnu, gözlerinin içi kıpkırmızydı ağlamaktan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiss Thief ~ Taekook
FanfictionJungkook Seni pis hırsız Sen benim first kiss'imi çaldın! Semetae! Ukekook!