🌠🌠🌠
Kyungsoo sabah erken uyanmaya alışıktı. Güneşin doğumunu izlemeyi sevdiğinden değil tabii. Starjerlik günlerinden kalma bir alışkanlıktı bu. Uyanır uyanmaz dişlerini fırçalayarak geceden kalan bakteriler ve kötü kokudan kendini arındırırdı ilk iş. Ardından kahvaltıdan önce limon dilimleri ve maydanoz kökü ile bekletilmiş suyunu içip yarım saat pilates egzersizlerini tekrar ederdi. Bütün bunları o kadar uzun zamandır yapıyordu ki artık külfet gibi gelmiyordu ona. Günlük rutini sayesinde hem formunu hem de mentalini koruyabiliyordu. Gerçi son aylar onda öyle büyük duygusal çökmelere sebep olmuştu ki rutin günlük bakımı bile bazı şeyleri halledemez olmuştu.
Tembel hissederek kalktı yatağından ve anca dişlerini fırçalamaya enerji bularak Jongin'i aramaya koyuldu. Bu koca evde hala keşfedilmemiş odaların var oluşu biraz ürkütücüydü. Bir başkasının evini kurcalamak doğru hissettirmediğinden buna daha önce yeltenmemişti. Ne var ki burada yaşamaya devam ettikçe bilme arzusu körükleniyordu. Alt katın tahta merdivenlerini parmak uçlarına basarak adımladı tek tek. Yavaş ve sessiz olmaya özen gösteriyordu yakalanmamak için. Spor salonu olduğu cam kapıları sayesinde açıkça görülen odaya girdi. Koşu bandından ağırlıklara dek bir spor salonunda bulunabilecek her alet vardı.
Sonra onu gördü. Sıcak ter damlaları süzülen bronzlaşmış kaslı kolların, hedefindeki kum torbasını acımasızca yumruklayışını izlerken büyülenmiş gibiydi. Lezzetli görünüyordu. Bir insanı tarif etmek için doğru bir kelime olmayabilirdi lezzetli. Ne var ki aklına duruma daha uygun bir sıfat gelmiyordu. Lanet olası koruması kanını kaynatacak, bütün yasaklı arzularını uyandıracak kadar lezzetliydi. Pekâlâ bir yetişkin olarak sağlıklı arzuları vardı ve Kyungsoo'nun libidosu ile hiçbir zaman sorunu olmamıştı. Gerçi bunun sebebi libidosunun şimdiye kadar başına hiç bela açmamış olmasıydı şüphesiz.
Çocukluk aşkı herkesinki gibi çocuksu ve masumdu. Ondan sonra da kimseyi istememişti ve kariyerini inşa ederken skandallardan ve günlük ilişkilerden daima uzak durmuştu. Aseksüel olduğunu düşündüğü zamanlar bile olmuştu. Öyle olmadığını biliyordu elbette. Sadece belki diğer insanlara göre biraz daha düşük bir enerjisi vardı. Şimdi ise bunun doğruyu yansıtmadığını açıkça söyleyebilirdi.
Ah, kendini tanımak uzun bir yolculuktu gerçekten de.
Onun geldiğini fark eden Jongin kum torbasını rahat bırakıp havlusuna uzandı. Terden sırılsıklam haldeydi ve kokuyor olma ihtimali onu biraz endişelendirdiğinden patronundan uzak durdu.
"Günaydın." hiç utanmadan süzdü onu. Çıplak karın kaslarını, memelerini ve kollarını.
"Günaydın efendim. Bir sorun mu var?"
Kyungsoo birkaç adımda tam önüne ulaştı. Ona dokunmak istiyordu. Basit bir istek değildi bu. Şiddetli bir dürtü, dayanılmaz bir ihtiyaç...
"Patronların çalışanları taciz ettiği ucuz porno filmleri hep çok aptalca ve gerçek dışı bulmuşumdur. Ama şimdi gerçeklik payı olabileceğini düşünmeye başladım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DUDU 뚜뚜
FanfictionAğlamadan ayrılık olmaz, hatıralar uslu durmaz. Kalanlar gideni gönlünde taşır, aşk sevene yük olmaz.