Sex

24 4 10
                                    

Ya.
Başlığa bakmayın
6 latince sex demekmiş..
Zort.
Neyse iyi okumalar

--

[Minho'nun anlatımıyla]

Kafam biraz dalgın olduğu için arabayı biraz dikkatsiz sürüyordum, birkaç kere küfür yediğime eminim. Hava yavaş yavaş kararmaya başlarken önümü görmem de zorlaşmıştı, sakince sürerken bir sesle arabayı durdurdum ve olayı idrak etmeye çalıştım. Ona çarpmıştım, o gün dokunmaya kıyamadığım, güzelliği ile büyülendiğim kişiye. Arabamdan hızlıca çıktım ve kapıyı bile kapatmadan birkaç cm sürüklenmiş bedene koştum..

Yerde gözleri kapalı şekilde yatan bedene bir süre birşey diyemeden baktım, kalbimde bir acı sızı hissediyordum ama ne olduğunu anlayamıyordum. Yüzümden yere bir damla düştüğünde ağladığımı fark etmiştim, gözyaşlarım isteğim dışı akıyordu. Olduğum yerde dizlerimin üstüne çöküp yan duran bedeni düzeltip nefes alıp almadığına baktım. Nefes alıyordu, vicudunda birkaç yara vardı ama hastaneye gidemezdim yoksa suçlu gösterilebilirdim. O zaman tek bir seçenek vardı..

Evime götürecektim, yerde yatan narin küçük bedeni nazikçe kucağıma aldım. Yavaş adımlarla arabama yöneldim ve arkaya onu yatırdım ve öne oturmadan önce duraksayıp elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Neden bu duyguyu yaşıyordum? Neden birisi için.. endişeleniyorum? Hiç tanımadığım... Öne oturdum ve arabayı sakin ama dikkatlice evime doğru sürdüm..

Evime geldiğimde önünde durdum ve hafif haraketlenen bedene baktım, sanırım uyanıyor kıpırdanmaya çalışıyordu. Yerimden kalkıp arkaya doğru ilerledim ve onu nazikçe kucağıma aldım. Evime doğru ilerledim ve kapıdan içeri girdiğim gibi yatak odama ilerledim, onu yatağıma nazikçe bıraktım. Gözlerini yavaş yavaş açıyordu.

"M-Minho sunbae.."

"Efendim Jisung?"

Ağladığım için sesim titriyordu bu da beni ele veriyordu, umarım fark etmez. Etrafa bakındı ve durdu, sanırım olanları anlamaya çalışıyor..

"Neredeyim.. vücudum acıyor ve soğuk.."

"Evimdesin sakin ol güvendesin.. ufak bi kaza geçirdin kontrol etmeme izin verir misin?"

Kafasını onaylarcasına yavaşça salladığında üstünden yeleğini ve tişörtünü çıkardım nazikçe, gözlerini kapatmıştı dinlenmeye çalışıyordu. Kollarında ufak sıyrıklar vardı bir kısım biraz açılmıştı, sırtı sürtünmeden dolayı tahriş olmuştu..

"Yoğun bi ağrı veya zonklama gelen bir yer var mı?"

"Y-yok."

Nazik ve yorgun bi ses tonuyla cevaplamıştı, dolabıma doğru ilerledim ve ilk yardım çantasını aldım. Çantasından ardı arkası kesilmeyen bildirimler ve aramalar geliyordu, muhtemelen arkadaşlarıydı ama şuan tek umrumda olan oydu, Jisung.

"Biraz acıtabilir dayan."

"Geçmişim kadar acıtmaz.."

Bir pamuğa pansuman için ilaç gibi şeyden sürüp kol kısmına hafifçe bastırdığımda diğer eliyle yatak çarşafını sıkmış yüzünü acıyla buruşturmuştu. Birkaç dakika sonra pamuğu çektim ve gelen kanları temizledikten sonra tekrar aynı pamuktan koyup sardım nazikçe.

"Acıyan başka bir yer var mı?"

"Hayır.."

"Tamam uyu dinlen.."

Gözlerini hafifçe açıp kapattı, her zerresini inceliyor yüzünün heryerini öpmek istiyordum. O kadar güzeldi ki beni öldürecekti.. ilk kez hissettiğim bu duyguyu sanırım anlamaya başlıyorum.. ben aşık oldum

--

Hayır aşık değilim.
Nerde böyle sevenimiz olacak?

"Bin İşte!" MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin