I'm behind you kid :)

Is it a crime to love?

"Herkes gider mi?
Söyle bana küçük adam.
Çok erken değil mi?''

Jeon Jungkook

Gitmeden hemen önce Taehyung'un yanına uğrayıp son kez kontrol etmeliydim.

Ben yokken beni sinir etmek için gelen Emonya çocuklarından korumalıydım onu.

Taehyung sesten korkardı.

Bu yüzden tekrar bir büyü yapmaya başladım.

''Pathianin Taehyung hi ka lo kal hma loh chuan aw lakah venghim rawh se.''(Tanrı ben gelene kadar Taehyung'u korusun.)

İlk defa insanlığın tanrısından yardım istemiştim. Bir şeytandım fakat Tanrının merhametine sığınıyordum, sırf 20 yaşında olan küçük bir çocuğu canım pahasına korumak için hem de.

Şimdi gitmeye hazırdım.

Önce Somar cehennemine gidip orada  babam denilen adamı görüp ona azap çektirecektim.

Dediğim gibi alevler beni tanıyordu ve nerede olursa olsun hep de tanırdı, onlar bana itaat ediyordu.

Gözlerimini kapatıp korece Somar Cehennemine gideceğim dedim ve 10'a kadar saydım. 

''1.. 2.. 3.. 4.. 5.. 6.. 7.. 8.. 9.. 10...''

Gözlerimi açınca gelmiştim.

Ateş öncesinde benim boyumu geçerken beni gördüğü anda dinginleşti ve sadece benim olduğum yerdeki ateşler, tabanın 89 milyon kat altına indi, ateş beni tanıyordu ve ben bir şeytan olarak, ateşimi korumak için her şeyi yapacaktım.

Yürümeye başlamışken onun sesleri geliyordu.

Tamamen ölmemişti, ateşlerim beni beklemişti.

Son noktayı ben koyacaktım.

"Ooooo  Min Ko-yam bakıyorum da ölmemişsiniz?"

Tekrar bağırma sesi geldi.

Yerin dibinde de ateşler vardı ve benim ateşlerim onu zincirleyip yerin dibine gömdükleri için canı acıyordu tabii.

Ama benim küçüğüme yaptıklarına bakarsak benim bu yaptıklarım onun için azdı bile.

"Seni küçük piç kurusu!"

Yüksek sesle bir kahkaha attım.

O da öyle yapmamış mıydı?

Adamları benim güzelim ve abisine dokunurken o keyif sigarası içip kahkaha atmamış mıydı?

Yapmıştı.

Ben de yapardım o zaman.

Cebimden çıkarttığım sigara paketimden bir sigara dalı çıkardım ve elimden çıkardığım ateş ile yaktım.

Ellerimdeki ısıyı çok fazla hissetmiyordum.

Sonuçta hissedersem ölürdüm.

Şimdi sıra bu adamı tamamen öldürmekteydi.

'Önce anlat bana her şeyi dedenim diyerek gözünü boyamaya geldin dimi onun? Çünkü biliyorsun dedesinin öldüğünü seni şerefsiz piç. Onu kandırıp hayatının yalan olduğunu hissettirecektin dimi!'

Zihnine konuştuğumda kafasındaki düşünce benim aklıma geçti.

'O sadece aciz bir bedene sahip ve sen onu kendi ellerinle öldüreceksin!'