why didn't you told me...

7 1 2
                                    

*Bir kış akşamı , Shenzhenaya'daki kurulan askeri kampta...*

Kaeya sessizce yüzbaşı çadırından çıktı , ve yavaşça kampın önündeki karlı tepeciğin üstündeki sandalyelerden birine oturdu... gözlerinin içindeki yıldızı yukarıya kaldırdı , diğer yıldızlarla buluşturdu... Soğuktan çatlamış dudaklarını araladı , birşeyler mırıldandı..
?:"Sıcak.."
Kaeya şaşkınlıkla yorgun gözlerini arkasındaki adama doğru çevirdi ve yanına bir sandalye çeken diluc'u gördü...
D:"Eğer bir süre daha dışarıda kalırsan üşüteceksin kaeya."
Kaeya sakince Kıkırdar
D:"Seni önemsediğim için falan değil kaeya. Ordu'nun başındaki kişi olduğun için ve savaşın içinde bı de seninle uğraşmasınlar diye içeri girmeni söyledim."
Kaeya biraz daha yorgunca gülümser
K;" söylesene diluc , eğer beni , küçük kardeşini önemsemiyorsan , neden senin gibi bir mondstadt şarap imalatı lordu mondstadt şövalyelerine savaşta yardım etmek için gelsin?"
Diluc  gözlerini devirdi
D:" tıpkı söylediğin gibi kaeya , ben mondstadt şövalyelerine yardıma geldim , sana değil. Mondstadt benim yaşadığım ülke ve ülkeme savaşta yardım etmem doğru bir şey. Ayrıca ben Shenzhenaya hakkında bilgi sahibi birisiyim yani favonious şövalyelerine yardım edebilecek biriyim. Ayrıca , sen eğer bı süre daha içeri girmezsen seni sürükleyerek çadırına götüreceğim. O yüzden gözlerinin yıldızları vedalaşsa iyi olur."
Kaeya hafifçe kıkırdadı ve gözlerini gökyüzünden ayırdı
K:"korkarım ki bugün senin gazabına uğramak gibi bir niyetim yok , abi"
.....
...
.
Kaeya tekrar çadırına girince gözlerini yan taraftaki çadıra çevirdi ve moonie'nin(she's my OC) çadırına baktı , büyük komutan varka'nın kızı olmasına rağmen şövalyelere katılalı bir veya  iki sene olmuştu ve 19 yaşındaydı. O da genç olmasına rağmen başarılı biri olduğu için yüzbaşı'nın yardımcısı ve favonious şövalyelerinin toplantılarını ve diğer bazı şeyleri organize eden sekreterdi fakat istihbarat için arada sırada savaş alanına gelirdi... Çadırın içindeki ışıktan dolayı olan gölgeye bakılırsa o da hâlâ uyumamıştı ve kitap okuyor veya telefonda yazışıyordu... Kaeya biraz kıkırdadı ve çadırdaki bir kitabı biraz okudu , sonra da yatağa doğru yöneldi ve uyumaya çalıştı....

Cidden , diluc ne için gelmişti? Eğer kaeya yara alma ihtimali olsa onu korur muydu? Diluc kaeya'yı cidden önemsiyor muydu? Hala kardeş miydiler? Diluc onu tekrar aile parçası olarak görebilecek miydi? Peki savaşta ne olacaktı? Mondstadt ve Shenzhenaya neden savaştaydı?
                       ...............

Everything's Gonna Be Okay Again...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin