Vay be.
Gerçekten vay be.
Bu adamın böylesine ölümcül bir kas yığını olduğunu görmek emin olun ki tüy ürpertici bir şey.
Dostluk maçında Bay Light ile yan yana ikisinin birbirine yumruk sallamalarını izlerken kırmızı eldiveni Red'in kafasına geçirdiği gibi ringteki ağlara savrulan adamın burnu ve dudağını kanatmıştı.
Her ne kadar şaşkınlıkla -ve kabul edeceğim, hayranlıkla- ikisini izlerken fotoğraf makinemle de fotoğraflar çekiyordum.
Bay Light ile konuşup çalıştığım ajansın gazetesindeki ilk sayfadaki sağ köşe haberini aldığımı ve bu dostluk maçını yayınlamak istediğimi söylememle Light'ın bunu kabul etmesi kaçınılmazdı zaten. Bu yüzden tam da burada ikisini izliyorduk.
"Nasıl buldunuz? Katsuki kaba görünse de mesleğinin en iyisidir," dedi ve devam etti. "Onu keşfedip sektöre sokanın ben olması beni ayrı bir gururlandırıyor."
"Bokstan pek anlamam ama fazlasıyla ölümcül yumrukları var," demekle Bay Light'ı geçiştirdim ve maçlarını büyük bir dikkatle izlemeye devam ettim.
Red Riot ondan biraz daha uzundu ve açıkça söylemek gerekirse sarışın ile neredeyse aynı düzeyde gibi görünüyordu. Benim şahsi bakış açımsa ikisinin de oldukça erkeksi ve seksi görünmesi ama konumuz şuan bu değil.
Ringde ikisi de bir ileri bir geri hareket ederken kazananı olmayan maçı Bay Light durdurdu ve ikisine de birer havlu fırlattı, "Eiji, soluklan ve yüzünü temizle! Hikashigo-san sana birkaç soru soracak," dedi ve bana baş selamı vererek uzaklaştı. Red Riot ise bana göz gezdirdikten sonra el salladı ve gülümsedi.
Evet, gülümsedi.
Piyasada en nazik ve centilmen boksör olarak geçmesinin sebebi eminim bu iç eriten gülümsemesidir.
Neler saçmalıyorum?
"İyi maçtı bro, iyi ter döktürdün bana!" Red gülümsedi ve arkadaşı olarak gördüğü sarışının omzuna hafifçe vurdu. Sanki ilk ve son kez görebileceğim bir mucize yaşandı. Bakugo Katsuki, acımasız Demir Yumruk gülümsedi.
Bence en iyi gülümseme yarışması düzenlenseydi bu herif ilk ona girerdi.
"Arayı açma," demekle yetindi sarışın. Ardından telefonunu aldı ve birileriyle yazışmaya başladı. Kızıl arkadaş ise ringden çıkıp yanıma ilerledi. Bay Light'ın boş bıraktığı sandalyeye oturduğunda elini uzattı, "Kirishima Eijiro," diyerek bana kendini tanıttı. Gülümsedim, gülümsemeden edemiyordum, yaydığı pozitif enerjiden olsa gerek uykusuz kalmış olmama rağmen sesim inanılmaz derecede enerjik çıkmıştı. "Hikashigo Chiara, bende memnun oldum."
Hafifçe gerindi ve ellerindeki kırmızı boks eldivenlerini masanın üzerine koydu. Ellerini kütletirken ekledi, "Ter kokuyorsam kusuruma bakma, şu arkadaş tarafından biraz hırpalandım da."
Kıkırdadım.
Niye kıkırdadım?
"Önemli değil, daha kötüleriyle de karşılaştım."
Bana gülümsedi ve benden devam etmemi bekledi. Sanırım direkt röportaj kısmına geçmemi istiyordu...
"Pekala, şurada sözleşme var, eğer sizin için uygunsa kişilik haklarınız için bunu imzalamanızı isteyeceğim." Uzattığım dosyayı açtı ve okudu, ardından tekrar gülümsedi, "Sonunda bana paparaziler gibi davranmayan normal bir gazeteci ile karşılaştım. Mucizelere inanmak gerekiyormuş."
Gülmesine karşılık verdiğimde sözleşmeyi imzaladı. Ona kısaca röportajı nasıl yapacağımızı anlattım ve kayıt cihazına bastım.
Uzun bir röportaj oldu, aklımda olan ve olmayan çoğu soruyu sordum ve o da çekinmeden yanıtladı. Hatta keyifli geçen sayılı röportajlardan biri olduğunu çekinmeden söyleyebilirim.
İlerleyen dakikalarda dudaklarımı araladım, "Peki Red Riot, Demir Yumruk ünvanı için ringde ter döktüğün maç hakkında ne söylemek istersin?"
Bana gülümsedi ve bakışları sarışına döndü.
"Her ne kadar bu ünvanı almak istesem de en yakın dostumun beni yenerek bu ünvanı almış olması beni üzmekten ziyade gururlandırıyor. Ama bu pes ettiğim anlamına da gelmiyor. Fakat dostluk her zaman baki, Bakugo'nun her zaman yanında olacağım."
Burası da vardı di mi...
:D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
アイアンフィスト- Bakugo×Y/N
Fanfiction"Kazanacağım. Her zamanki gibi." Bakugo×oc / modern au 07.04.2023