Selam ben Min Su-yeong. 17 yaşındayım normal bir hayatım var. Ailem baskıcı değil ama konu derslerim olunca tepelerinin tası atıyor. Notlarım pek iyi sayılmazlar B sınıfının 6. Sırasındayım. Fotoğraf çekmeyi seviyorum profesyonel kameram var. Resim çizebiliyorum biraz yeteneğim var tabikide. Maceracı bir yapım var soruşturmalara sık sık katılırım bu yönümü babamdan almışım. Babam bir polis, annem pastanede çalışıyor çok güzel cheesecake yapar. En sevdiğim renk su yeşili.
Bunlar benim
Uyandığımda sınıftaydım, sınıf beden eğitimine çıkmıştı. Bugün okulun ilk günüydü A sınıfına geçmek için çok çalışmıştım en sonunda orta sıralardan birine yerleşmiştim. Esneyip hayatı sorguladım. Arkalardan boğaz temizleme sesi gelince irkilmiştim. Ah bu Min-ho... Lanet olsun Lee Min-ho... Uyuduğumu gördü ve sınıfta tekiz.
"Bana öcü görmüş gibi bakmasana. Bazen ben bile korkuyorum bu bakışından"
Kitabını masaya koyup gözlüğünü düzeltti. Kollarını kavuşturdu."Peki... Sen neden bedene çıkmadın?"
"Sınıfta oturup kitap okumak daha rahatlatıcı. Ayrıca sınıfta duracak bir nöbetçi öğrenci olması gerekiyor."
Şu an aşkından ölüp bittiğim çocuk cidden enerjimi sömürüyor ben buna neden aşık oldum ki?
Ben bunları düşünürken gözünü orda burda gezdirip gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Case 143|| Lee Know
Vampire"sana bir şans veriyorum... 3 gün... 3 gün içerisinde beni bulamazsan ölürsün. Eğer beni bulup yaklarsan polise teslim olurum ama-" Lafını bitirmeden araya girdim. "Kabul!" "Aması şu beni bulup yakalayamaz isen ölmeyeceksin, bende polise teslim olma...