Kafes

42 6 17
                                    

Altın kafesteydi,
Pek de afiyetteydi.
Sonbahar vakti geldi;
Son defa şakıdı bülbül.

Çokça alkışladılar,
Adamlar ve madamlar;
Bilmezler bülbül ağlar,
Söyler bir ağıt bülbül.

En köşede bir yaşlı,
Kâh güldü kâh ağladı.
Kafes altının hası,
Susar adam hem bülbül.

Ezgi sona erince,
Çiseler ince ince;
O serçe tez gelince
Yaprak döker ey bülbül.

Sanki bekler bu anı,
Neler ister ki canı?
Canlanır çokça anı,
Bir bir hatırlar bülbül.

Güz geldi, bir düşündü;
Hayat neydi, hüzündü.
Serçe ona üzüldü,
Özledi güzü bülbül.

Dostlar hep eskilerde;
Ağaç, çiçek yok evde.
Konuklar gittiğinde
Yalnız kalır hep bülbül.

Ne fayda bu güzel ses?
Gördüğü salt üç beş fes,
Gider şimdi, kısa kes
Yine gelirler bülbül.

Olsa ne olmasa ne,
Övgü yalnız kafese.
Tüm dostları fani de
Baki olan güz bülbül.

Serçe dedi felaket,
Ruha eder sirayet;
Sen et kurtuluşa gayret,
Etmez eylemez bülbül.

Ahengi bir başkadır,
Oysa kafes ne dardır!
Pervazdan bakakalır
Kudretli göğe bülbül.

Serçe sıkıldı, uçtu.
Bir yaprak cama kondu;
Kahverengi, turuncu;
Uçmak istedi bülbül.

Akşam oldu gün bitti,
Hayaller yitti gitti;
Yine şarkı söyledi,
Kalbi kırık bir bülbül.

Ay, karanlık yükselir;
Mazi canlanır bir bir.
Kalp altına yenilir,
Üşüyüp titrer bülbül.

Gece biter, gün biter,
Saatler geçip gider,
Sonbahar yaprak döker;
Veda şakır bu bülbül.

Kafes sıcak, som altın;
Gökten büyük mü tahtın?
Baht mı bu kara bahtın,
Sükun et ağla bülbül.

Neden sustun ey bülbül;
Güldürdü, öldü bülbül.
Soldu bahçedeki gül,
Toprağa düştü bülbül.

Serçe sustu, güz coştu;
Gül sustu, gök konuştu:
Bir esaret son buldu,
Özgür oldu bir bülbül.

~Ekim 2023

Kafes - Bir Sonbahar ŞiiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin