3. Bölüm

37 2 2
                                    

𝔹ö𝕝ü𝕞 𝔸𝕕ı: 𝕋ı𝕝𝕤ı𝕞 𝕂𝕚𝕥𝕒𝕓ı 𝕧𝕖 𝕐ı𝕝𝕒𝕟 𝔻ö𝕧𝕞𝕖𝕝𝕚 𝔸𝕕𝕒𝕞

(⁠ ⁠ꈍ⁠ᴗ⁠ꈍ⁠)

Üç gün geçmişti aradan, Asel ve Dalya çalışmalara devam ediyordu. Diğerleri yorulmuş olacaklardı ki oturup birşeyler atıştırıyorlardı. Dalya kumu eselerken eli bir şeye çarpmıştı.

Dalya: Asel elim birşeye çarptı, şurayı kazalım.

diyerek eliyle işaret etti. Asel Dalya'nın sol tarafına geçip kazmaya açtı. Dalya ise fırçayla temizleyip sandığı yukarı çıkardı. Asel sandığa göz attıktan sonra

Asel: Çok ilginç

Dalya: İlginç olan nedir Asel?

Asel: Bu sandık diğerleri gibi mücevherlerle süslü değil. Ayrıca bu sandık siyah, diğer sandıklar altındandı. Ben bu sandığı açmak istemiyorum., içimde kötü bir his var.

Dalya sandığı kenara koyup eline  küreği aldı. Asel sandıktan iki üç adım uzaklaştı. Genelde sandık açmayı, yeni şeyler bulmayı severdi ama bu sefer içinde kötü bir his vardı. Dalya sandığın kilidini kırıp, sandığın kapağını açtı

Dalya: Bunun için mi uğraştım ben, cidden mi?

Sandıktan sadece defter çıkmıştı. Asel koşarak defteri aldı. Deftere üfledi, eliyle  silkeledi. İnanamadı bu kitap Kleopatra'nın Tılsım kitabıydı. Tılsım kitabı bir çeşit büyü kitabıydı. Tılsım kitabında 190 adet büyü içermekteydi. Aynı zamanda sıra dışı varlıklardan bahsetmekteydi. Asel kitabı aldı, koltuğa oturdu. Kitabı açtı incelemeye başladı. Dalya çalışmalara eve gitmeleri için izin verdi. Yalnız kalmalarına ihtiyaçları vardı. Asel'in ekibi toplanıp gittiler. Başbaşalardı.  Dalya birden bire

Dalya: Babanın bana bahsttigi kitap bu.

Asel: Babam bu kitabı sana ne zaman bahsetti?

Dalya: Baban ölmeden yaklaşık bir ay önce söylemişti. Asel sence babanın çalinan dosyası bununla ilgili olabilir mi?

Asel: Bilemiyorum Dalya, bilemiyorum. Herşey çok karmaşık. Neyse Dalya görüşürüz ben laboratuvara geçiyorum biraz inceleme yapacağım.

Dalya: Peki Asel görüşürüz. Ben eve geçeceğim

dedi ikise arabalarına binip gittiler.

Asel yaklaşık iki saattir araştırma yapıyor, Tılsım Kitabı'nı çevirmeye çalışıyordu. Yorulmuştu artık, yavaş yavaş uykusu geliyordu. Ceketini giydi , çantasını takıtı. Labaratuvardan çıkıp arabasına bindi.  Eve doğru ilerledi.

Arabayı park edip evine doğru yürüdü. Çantasından anahtarlarını çıkartıp kapıyı açtı. Elini yüzünü yıkayıp kıyafetlerini değiştirdi. Mutfağa gidip yiyecek birşeyler aldı oturma odasına gitti. Televizyonu açtı haberleri dinlemeye başladı. Bir yandan da yemek yiyordu. Etrafı toplayıp televizyonu kapattı. Yatak odasına gitti ve yatağına yattı. Derin düşüncelerini kenara bıraktı ve güzel bir uykuya daldı...

Bir anda telefonu çaldı. Asel yarı uyanık yarı baygın halde telefona baktı. Saat 02:15'ti. Arayan kişiye baktı. Berke arıyordu. Berke labaratuvar görevlilerinden biriydi.

Asel: Alo Berke, noldu bu saatte neden aradın?

Berke: Kitap... Tılsım kitabını çaldılar.

Asel: Nasıl çalındı? Labaratuvarı kitlemiyor musunuz?

Berke: Kilitliyoruz Asel daha önce laboratuvarda böyle bir olay olmadı.  Kamera kayıtlarında iki kişi var ve birinin sağ bileğinde yılan dövmesi var.

Eğer gerçektende yılan dövmesi küçük ve kıvrımlı ise babasının katili o kişi olabilir miydi? Şuan kendini çıkmaz sokakta gibi hissediyordu çok bunalmıştı artık. Babasını gerçektende yılan dövmeli adam mı öldürmüştü? Ra'nın yüzüğünde saklan sırlar neydi? Tılsım kitabını neden çalmıştılar ve ne yapacaklardı?
Düşüncelerinden ayrılarak

Asel: Yılan dövmesi nasıl tarif eder misin?

diye sordu, Berke sadece şöyle dedi

Berke: Küçük ve kıvrımlı

            
             ꒰⁠⑅⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠꒱⁠˖⁠♡🍯🧡🍯♡⁠˖⁠꒰⁠ᵕ⁠༚⁠ᵕ⁠⑅⁠꒱

Tekrardan merhaba

Nasılsınız? Üçüncü bölüm ve kitap hakkında ne düşünüyorsunuz? Umarım beğenirsiniz

Okuduğunuz için teşekkür ederim

506 Kelime

Sırlı Yüzük Ra'nın Yüzüğü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin