-sesilden-
Aynanın karşısında kendime bakıyorum. Üzerimde straplez beyaz dizimin 1,5 karış yukarısinda dantelli bir elbise var. Saçlarım ise duzlestirilmis. Yüzümde hafif bir makyaj var.
Nasıl bu hale geldim? Kac yaşındayım da evleniyorum? Ne zaman aşık oldum? Nasıl bu kadar çabuk onun büyüsüne kapildim? Hersey çok hızlı gelişti ama emin olduğum tek şey var. Onu seviyorum ve onunla evlenecegim. Onunda beni sevdiğine inanıyorum.
Boy aynasının karşısından kapıya doğru yöneldim ve poyrazın yani sevgilimin arabasına bindim. Oda üzerindeki pantolon tişört ve ceket kombiniyle arabaya bindi. Evet ben bu sert çocuğu bastan çıkarmış ve nikah masasına kadar getirmiştim. Yolda hiç konuşmadık 15 dakika sonra büyük bir araziye geldik. Ama ben nikah masasını göremiyorum nerde nikah memuru??? " sevgilim, nikah Masası nerede?" Pişmanlık seziyordum. Büyük bir pismanlik yüzünden anlasiliyordu. "Özür dilerim ben ben neden yaptım bilmiyorum o adam bana çok para verdi ama yemin ederim sonradan seni sevdim. Özür dilerim. Be-ben çok pişmanım." Bende sasirmistim ne diyodu bu ne adami ne parası?? Ben şaşkınlıkla ona bakarken gözlerinin dolduğunu hissettim ve bir damla yas aktı gözlerinden o an bir çöküş yaşadım sevdiğim adam agliyodu ben ona hayretle bakarken arkadan bir alkis sesi yukseldi ve alayla tanidik gelen o ses " ahh be poyraz. Kizi kendine aşık edicektin sen ona aşık olmayacaktin."dayımın sesi hani şu belali dayım. Benden nefret ediyo. Ben daha beş yaşındayken onun karısı 3 aylık hamileymis. Ben oyun oynarken bez bebeğim 2 kattan aşağı düşmüş bende onu almak icin sarkmisim o sirada onun karsida beni görmüş ve beni tutarken kamyonetime takılmış ve balkondan aşağı düşmüş.ve sonunda bebekle beraber hayatını kaybetmiş. Yani benim yüzümden . Ben vicdan azabiyla yaşarken dayım benden hep nefret etmiş ve intikam alacağını söylemişti. Ama ben onun aşık olduğu kadını elinden almıştım oda benim aşık olduğum adamımi elimden alacaktı en önemlisi ise poyraz bana bunu nasıl yapmıştı. Hersey yalan mıydı. Bana aşık oluşu. Seni seviyorum demesi. Beni düşüncelerimden ayiran silah sesiydi. Kafamı kaldiripta poyraza baktığımda dizlerinin üzerine çökmüş ve karnını tutuyo olduğunu gördüm. Kan mıydı o hayir Hayır ketçaptir o ketçap. "Sen benim elimden Herseyimi aldin oğlumu karimi simdi bende senin Elinden herseyini alıyorum Sesil. Yigenim(!)." Onu umursamayarak poyraz ile aramdaki iki adimlik mesafeyi kapadim ve yanina diz çöktum. Bende ağlıyordum neden sevdiğim adami boyle görüyorum. Ben evlenecegiz sanirken bugün ölüm günümüz mu olacaktı. Ağzından akan kanı aldirmadan yasli gözlerle bana baktı. "Acimiyor... sen yanimdayken hicbirsey acitmıyor..ohoohohoh..ama bilki sesilim ilk başta bir oyundu ama sonra sevdim seni yüzünü tenini kokunu aşkını. seni sen olduğun için sevdim. Affet olurmu lütfen affettim de. Seni seviyorum SÖZLÜM seni çok seviyorum." Dedi ve gozlerini kapattı. "Affettim... ama lütfen gitme sevgilim dayan birakma beni yapma.. gitme aç gözlerini. " affettim dediğimde yüzünde hafif bir gulumseme oluştu . Böyle miydi sonumuz ama biliyordum ki o ölürse bende olurdum. Hemen şurda. Silahada gerek yok aşkımdan olurdum ya ben. Nasıl olurda benim kollarımda beni sevdiğini soyleyerek olurdu ki.kabus muydu bu??!kabus mu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sert sevgilim
Teen Fictionbu benim ilk hikayem tamamen kendim kurguladim umarım seversiniz