Oy vermeyi unutmayınn!!
Tam içeriye girecekken konuştu.
Tom: Gitme.
Nana: Neden?
Tom: Şuanda fazla sarhoş.
Nana: Yok, bu benim inadıma yapıyor.
Geri yerime geldim.
Tom: Sen Mike'ı seviyor musun?
Nana: Seviyorum.
Tom: Ne kadar?
Nana: Çok.
Güldü.Nana: Noldu?
Tom: Kendini mi kandırıyorsun?
Nana: Hayır, seviyorum işte.
Tom: Öyle olsun.
Dedi ve sırıtarak başını eğdi.Nana: Senin sevgilin var mı?
Kafasını yavaşça kaldırdı.
Tom: Neden?
Nana: Çok bilmiş duruyorsun, ondan. Yoksa başka bir şey değil kalkmasın bir yerlerin.
Güldü, bu dediğime karşı çıkmadı ve şaka yaptığımı anlayarak güldü. Keşke Mike'da böyle olsa. Gülümsedim.
Tom: Vaybe.
Nana: Noldu?
Tom: Gülümsedin.
Utandığım için kafamı sırıtışımı saklamadan yoldan geçen arabalara çevirdim.
Tom: Güzel gülüyorsun.
Nana: Ee söylemiyecek misin?
Tom: Neyi?
Nana: Dalga mı geçiyorsun ya?
Güldü, evet dalga geçiyordu.
Tom: Yok sevgilim.
Nana: Hm tamam.
Tom: Yatağa mı atacaksın beni?
Nana: Ay ne alaka
Dedim ve kahkaha attım.Tom: Atamazsın zaten.
Dedi ve güldü.Nana: Denememde zaten.
Tom: Atma işini benim yapmam gerekir.
Nana: Yinede denemem.
Tom: Ben denerim ama
Nana: Hmhm.
Gülümseme yüzümden bir türlü düşmüyordu, deniyordum ama yok.Nana: Neyse ben artık içeriye giriyorum.
Kapıya doğru dönerken, göz temasını ve sırıtışını kesmedi ve konuştu.
Tom: Gir bakalım.
İçeriye girerken başımı eğdim ve sırıtışımı kesmeye çalıştım. Gerek yoktu beklememe Mike'a bakınca kesildi zaten.
Mike: Oo benimki gelmiş.
Nana: Kalk!
Mike: Neden? Gel send-
Nana: Mike kalk!
Mike oflayarak ayağa kalktı.
Mike: NoLdU?
Nana: Yürü eve.
Mike: NeDEn?
Nana: Yürü işte, ben öyle diyorsam öyle! Leş gibi kokuyorsun!
Mike: Ben kaçar beyler!
Gustav: Ben bey olduğumu düşünmüyorum.
Georg: Oğlum az ötede iç bune koku!