Önümdeki faturalara baktım. Yine haddimi aşan bir sürü harcama yaptığım için bunları ödeyecek para kalmamıştı. Aldığım üç beş kuruş parayla lüks bir hayat sürebileceğime inandığım için sürekli pahalı markalardan alışveriş yapıyor, eve gelince de fakir hayatıma olduğum yerden devam ediyordum.İki farklı kişiliğim vardı; evdeki ben ve sosyal ortamdaki ben.
Evde yiyecek bir şey bulamadığım günler olurken, sosyal hayatımda aktif olduğum her an benden zengini yoktu.
Bende böyleydim işte. Fakir ama lükse düşkün.
Çalıştığım yerdeki patronumla anlaşamadığım için iki gün önce işten kovulmuştum. Onu dava edeceğimi söylediğim zaman beni susturmak için elime biraz para tutuşturmuştu. Ben ise o parayla evin ihtiyaçlarını gidermek yerine, Chanel'den kendime yeni bir elbise almış ve o elbise ile pahalı bir restoranda, yakışıklı zengin piçlerinden biriyle yemek yemiştim.
Hesabı o ödediği için aldığım paradan kalan kısım cebime yük oldu ve bir kumarhaneye giderek son kuruşuma kadar harcadım. Başarılı bir kumarbaz olduğumdan tabii ki elime yine para geçmişti.
Peki ben ne yapmıştım?
Yine gidip bir ton alışveriş yaparak elimde avcumda ne varsa hepsini harcamıştım.
Şimdi ise beş kuruşsuz kaldığım için birazdan hazırlanarak yine o zengin piçlerden biriyle randevuya çıkacaktım. Bundan gocunmuyordum. Bir çeşit para kazanma yöntemiydi bana göre. Hem lüks seviyor olmam benim suçum değildi. Öyle yaratılmıştım.
Oturduğum yerden kalkarak hızla odama geçtim. Ailemden kalan tek tük şeylerden biriydi bu ev. Sayelerinde kira ödemekten kurtulmuştum. Bir de kapının önünde arabam vardı. Kendisi harika bir spor arabaydı. Sosyal hayatımda beni zengin gösteren en büyük şeylerden biriydi. Geriye biraz para kalmıştı. Şimdi o paraların yerinde yeller esiyordu orası ayrı tabii.
Orta gelirli bir aileye sahip olarak her zaman babamın bu evi ve kapının önündeki spor arabayı nasıl aldığını çok merak ediyordum. Kesinlikle bir boka bulaşmış olmalıydı zamanında. Yoksa aldıkları üç beş kuruşla, evde arabada hayal ürünü olarak kalırdı.
Önümdeki dolaptan vücudumu ortaya çıkaracak bir elbise seçtikten sonra beklemeden üzerime geçirdim.
Bu rengi seviyordum, tatlıydı. Çok beklemeden makyajımı da yaptıktan sonra kombinime oldukça uygun olan pembe Jacquemus çantamı koluma takarak aynadan son kez kendime baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni kendime sakladım | sugar daddy
Teen Fiction(Yaş farkı, cinsellik, küfür ve argo içerir.) Karşımdaki adama doğru bir adım attım ve işaret parmağımın ucuyla boynunu turladım. "Sen benim yatak arkadaşım değil misin? Neden bu kadar sinirlendin?" Dedim sessizce. Nefesim yüzüne çarparken gözleri...