Bu aralar neredeyse tüm günlerim Emre'yle geçiriyordu. Onu seviyordum, oldukça tatlıydı ve eli açık... Her neyse canım! Sonuç olarak sürekli onun yüzünü görmekten sıkılmıştım.Şimdi birkaç gün önce sosyal medya üzerinden tanıştığım bir adamla buluşmaya gidiyordum. Oldukça yakışıklı, kaslı, zengin ve seksi biriydi. Tam ağzıma layıktı anlayacağınız.
Attığı konuma gelirken arabamdan indim ve yanıma yaklaşan valeye elimdeki anahtarı verdim. Daha önce gelmemiştim buraya. Gerçi partnerlerimle olan buluşmaları hep ben ayarlardım ve genelde sürekli gittiğim yerleri tercih ederdim. O yüzden yabancılık çekmem çok normaldi şu an.
Yavaşça dışarıdan oldukça lüks gözüken restorana doğru yürüdüm. Çalışanlar kapıyı açarken gülümseyerek baktım onlara. "Hoş geldiniz efendim." Dedi bir çalışan. Hemen ardından "Rezervasyonunuz var mıydı?" dedi bir diğeri.
Kafamı salladım yavaşça. "Ömür Kartal adına olacaktı." Dedim. Çalışan önündeki listeye göz atmadan direkt "Ömür Bey'in misafiri geldi." dedi elini kulağına bastırarak. Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalkarken karşımdaki adam eliyle yön gösterdi. "Buradan efendim, şöyle buyurun."
Şaşkınlığım yüzümden eksilmezken gösterdiği tarafa doğru yürüdüm. Benim Ömür aynı zamanda saygın biriydi de anlaşılan. Bu adamı başkasına kaptıramazdım. Benim olmalıydı!
İkiye ayrılan kısımda adam durdu. "Siz buradan devam edeceksiniz hanımefendi." Dedi sağ tarafı göstererek. Sol taraf normal restorandı ve oldukça kalabalıktı. Sağ tarafta ne olduğunu henüz görememiştim çünkü koridor gibi bir kısım vardı önümde.
Yürümeye devam ettim. Diğer kısma girmeden önce kenara koyulmuş aynaya bakarak üzerimdeki siyah kısa elbiseyi düzelttim. Tüm vücut hatlarımı belli eden harika bir elbiseydi. Aynadaki görüntüme son kez bakarak içeri girdim.
Burası diğer tarafa göre fazla boştu ve parlak ışıklar yerine daha loş ışıklar tercih edilmişti. Gözlerimi etrafta gezdirerek onu aradım. "Adel!" Adımın seslenilmesiyle kafamı sesin yönüne çevirdim.
Oldukça uzun ve kalıplı bir adam ayağa kalkmış, gülümseyerek bana bakıyordu. Hey maşallah dedim içimden. Bu neydi böyle be! Ağzımın tadını biliyordum gerçekten.
Ona doğru hızlı adımlarla yürüdüm ve elimdeki çantayı masanın üzerine bırakarak kollarımı beline doladım. Boynuna dolamaya boyum yetmemişti ki uzun boylu biriydim bende. Adamımın boyunu siz düşünün işte.
Gülüşü kulağıma geldi. Elini başıma yerleştirerek beni göğsüne bastırdı. Bende gülerek geri çekildim. Elimi tutarak nazik bir öpücük kondurdu. "Ne kadar güzelsin sen öyle!" Dedi hayretle.
Şirin şirin gülümsedim. "Ya!" Dedim şımarık bir tavırla. "Gördüğüm an gözümü alamadım senden Adel Hanım." Diyerek devam etti övgü dolu sözlerine. "Çok tatlısın." Dedim.
"Oturalım mı?" Diyerek masayı işaret ettim. Kafamı sallayarak benim için çektiği sandalyeye oturdum. "Bizim için bir şeyler sipariş ettim. Umarım beğenirsin." Dedi göz kırparak. Ah, ah! Adamıma bakın be. Önceden düşünüyor bir de.
"Benim gibi bir kadını seçtiğine göre damak tadın oldukça lezzetli olmalı. Sana güveniyorum." Dedim bende sırıtarak. Kafasını geriye atarak bir kahkaha attı. Gülümseyerek izledim onu. Ne kadar yakışıklı olduğundan haberi var mıydı acaba?
Kahkahasını keserek bana baktığında ikimizde sırıtıyorduk. "Oldukça iddialı biriyimdir." Dedi tekrar göz kırparak. O böyle yaptıkça kasıklarım ısınıyordu, bacaklarımın arasında büyük bir yangın çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
seni kendime sakladım | sugar daddy
Teen Fiction(Yaş farkı, cinsellik, küfür ve argo içerir.) Karşımdaki adama doğru bir adım attım ve işaret parmağımın ucuyla boynunu turladım. "Sen benim yatak arkadaşım değil misin? Neden bu kadar sinirlendin?" Dedim sessizce. Nefesim yüzüne çarparken gözleri...