Yollarda boşboş serseri bir mayın gibi dolaşırken geçen gün gittiğim bardaki genci hatırladım o kalabalıktan tanışma fırsatım olmamıştı, herzamanki kaldığım otelin önüne geldim çok yorgundum bir okadarda azgın kendimi lobiye attım.
Otelin lobisinde beklerken barın sahibi olan arkadaşımı aradım 'Bana o kızıl saçlı genci yolla adresi atıyorum'
Telefonu kapatıp beklemeye koyuldum gece saat 12ye geliyordu kapının önünde saçları gibi kırmızı elbiseli bir genç dikkatimi çekmişti teni gibi bembeyaz dantelli jartiyeri vardı ayağında, bu o olmalıydı onu tekrar gördüğüme sevinmiştim üstelik benim için gelmişti bu gece sadece bana ait olacaktı.
Elimi havaya kaldırdım 'buradayım' dedim gülümsedi ince belli fahişe.
Yanıma oturup bacak bacak üzerine attı mini eteği biraz daha yukarı sıyrıldı beyaz dantelli jartiyeri beni daha da çok azdırdı semsert olmuştum bir an önce becermek için sabırsızlanıyordum.
'Hep burada mı kalırsın' dedi elini saçlarıma atıp saçlarımla oynamaya başladı 'Evet burası benim evim' dedim ailem evlatlıktan reddettiği için buradayım diyemedim, hem desem anlar mıydı ki sanki halimden? Sıradan bir fahişeydi üzülür müydü halime? hiç sanmıyorum.
'Odaya çıkalım mı? duş almam gerekiyor leş gibi sigara kokuyorum' dedi üstünü başını koklarken, hem sigara hem de içki kokuyordu okadar da kötü değildi bayılırım içki kokusuna onun tenine de çok yakışmıştı.
'Beni azdırıyorsun' dedim burnumu kulağının arkasına sürterken fısıldadım, gülümsedi 'Belli oluyor' dedi parmağıyla pantolonumu işaret ederken, kabarmış ve şişmiş erkekliğim fırlayacak gibiydi zor tutuyordum kendimi.
'Hadi odaya gidelim' ayağa kalktığında elimi tutmuştu okadar çok erkeğin altına girmesine rağmen halen hayat doluydu ben ise hayattan bıkmış ölmeyi bekleyen tanrının aciz kuluydum.
Asansöre bindiğimizde bana kaldığım katı sordu '32.Kat' dedim gülümsedi 'Korkmaz mısın yüksekten' dedi ağız ucuyla güldüm 'Korksam defalarca kez yüksekten atlamayı düşünmezdim dedim' dalga geçtiğimi düşündü şakaya vurdu.
Küçücük asansörde başbaşaydık elinden tutup önüme çektim arkasından beline sarıldım daracık elbisesinin üzerinden dolgun kalçasını okşadım arada sıkıp sertçe tokatlar attım hiç tepki vermedi kendimi geri çektim.
'Devam et' dedi inlercesine kısık sesle 'Yada odaya sakla sen bilirsin' diye devam etti sözlerine, durmadım kendimi onun kalçasına bastırdım incecik beline daha sıkı sarıldım bir kadın gibi incecik bele sahipti,
Mükemmel ötesiydi.
Otelin 32. katına çıktığımızda odama girdik kendini hemen yatağa attı ben ise üzerimdeki ceketi çıkartıp gömleğimin düğmeleriyle uğraşıyordum.
'Ne tür şarkılar seversin?' dedi gömleğimi çıkartıp yanına oturdum sadece pantolon vardı ayağımda.
'Farketmez' dedim 'Şarkı dinlemeyi sevmem.. Sorduğuna göre sen dinliyorsun sanırım ne tür şarkılar dinlersin' diye sorduğu soruyu ona yönelttim.
'Katlanmak için hayata ve yaşadığımız çağa, hezeyanlı şarkılar dinlerim ben' dedi 'Olabilir' dedim seksi vücudunu izlerken.
Hızlıca yataktan kalkıp odanın balkonuna yöneldi demirliklere sırtını yaslayıp ellerini havaya açtı 'Gelsene ne bekliyorsun' dedi evet neyi bekliyordum ki?
Otelin 32. katının balkonundan aşağı bakmıştık, intiharı romantize etmiştik incecik belinden sarıldım o da kollarını omzuma koymuştu evli çiftler gibiydik biz susuyorduk gözlerimiz konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viski ve Lazanya ||Taekook-Oneshot||
FanfictionHatırlıyorum onu bazen Viski ve lazanya Parmesanı az, fesleğeni fazla.. !Adult Content! !Yetişkin İçerik!