=Obsession= |Creek|

|1|

"Hayır, hayır bağımlı falan değilim sadece çok aşığım. Değil mi Clyde? "

"E-evet Craig, yine ne oldu da bunu soruyorsun? "

"Kardeşim sigaraya bağımlı olan insanlar gibi olduğumu söyledi, hayır 'sesini yükselterek' çok aşığım dostum, 'durur ve hafif uzamış tırnaklarını avuç içine batırmaya başlar, sesi titreyerek konuşmaya devam eder' o-onu öyle seviyorum ki bu bağımlılık gibi gözüküyor!"

Yolun ortasında durmuş Craig'in Tweek'i ne kadar çok sevdiğini dinliyordu Clyde, her zamanki gibi. Eğer biraz daha oyalanırlarsa derse geç kalacaklardı ama Craig bu tür konuşmaların bozulmasından nefret ediyordu, Clyde onu bölmeye cesaret edemiyordu.

" 'Derin nefes alır ve kafasını kaldırır' Hadi gidelim."

Clyde rahatlamışcasına nefes verir ve yürümeye devam ederler. Bu saçmalığı sadece Clyde biliyordu bu yüzden bunlarla o uğraşmak zorunda kalıyordu.

.......
Sonunda okulun önüne gelmişlerdi, Clyde hemen Tolkien'ın yanına koşar ve koluna girip bir şeyler anlatarak okul girişine yürümeye başlarlar.

Craig'in gözleri ise bahçede başkasını arıyordu. Tweek Tweak.

Craig içten tıpkı çocuğunu kaybetmiş bir anne gibi hissediyordu.

Gözleri Tweek'i bulduğunda rahatlamış bir şekilde okulun girişine doğru yürümeye başladı. Gözlerini onun üzerinden ayırmıyordu.

Tweek her zamanki gibi Kyle ve diğerlerinin yanında Eric'in "şaka" adlı zorbaca cümlelerine maaruz kalıyordu.

Bundan nefret ediyordu gerekirse sadece o Tweek'e sövebilir ya da zorbalayabilirdi. O onundu ama Craig onun değildi.

Gözleri artık Tweek'i göremeyecek kadar uzaklaştığında önüne bakarak dolabına doğru yürür ve dolabın kapağını açarak çantasını yerleştirir.

Dolabın kapağını kapatmak için tutar ama düşünceleri onu durdurur.

Tweek ile nasıl konuşacaktı? Onunla konuşması gerekti. Onun iyi olduğundan emin olması gerekti. Neden mi?

Dün Tweek cafelerinde bir müşteri ile tartışmış ve müşteri kahvesini Tweek'in koluna fırlatmıştı. Tabii ki Craig'de oradaydı ama ona yardım edememişti. Ondan önce annesi yardıma koştuğu için kendini istemesede geri çekmiş ve yerine geri oturup onları izlemişti.

Şuan onun nasıl olduğunu o kadar merak ediyordu ki.

Zil çaldığında kendine gelir ve dolabından defterini alıp dolabı kapatır.

Koridorda yere bakarak yürümeye başlar, düşüncelerinde kaybolmuştu.

Sınıfın önüne geldiğinde birisi koluna yapışır ve bağırarak konuşmaya başlar.

"Hey 'ismini uzatarak' Craig! Bu akşam bizimle sinemaya geliyorsun değil mi? "
" 'Cık'layarak' Hayır Bebe gelmiyorum."

Bebe dudağını büzerek Craig'in kolunu bırakır ve önünde durur.

"Niye be?! 'kollarını beline koyarak' Yine neden gelmiyorsun? Sürekli nasıl işin olabilir? "

"İşimin olduğunu kim söyledi. 'bıkkın bir sesle' Sadece sizin saçma sapan filmlerinizi izlemek istemiyorum."

Craig bunları söylerken çoktan Bebe'nin yanından geçip en arkanın bir önü olan sırasına ilerliyordu.

"Hadi ama Craig, 'Eric'i işaret ederek' Eric bile geliyorsa senin net gelmen gerek."

"Ne alaka lan?! Craig mızmız bir velet gibi davranmayı kes, 'Parmağı ile Kyle'ı iterek' gitgide şu Yahudi'ye benzemeye başladın! "

Kyle sinirle ayağa kalkar ve Eric'in kafasına vurur.

"Kapa çeneni 'sesini yükselterek' KOCA GÖT! "

Craig onların tartışmasını umursamadığı için önüne döner ve sırasına oturur.

"İyi be geleceğim."

"Oh bee! " Diyerek sevinir Bebe.

O sırada Tweek, Butters ile gergin bir şekilde sınıfa girer. Onlarda sinema hakkında konuşuyorlardı.

" 'Elini Tweek'in koluna atar' Geliceksin geliceksin, emin ol seviceksin filmi. Hem romantik değil zaten komedi. "

" 'Kafasını kaşıyarak' Ahg, peki geleceğim! " Der Tweek isteksiz bir şekilde.

Butters sevinçle Kenny'nin yanına gider ve sırasına oturur, Tweek ise Craig'in önünde olan sırasına oturur.

Tweek ve sinema mı? Ne? Tweek ne zamandan beri sinemya gitti ki? 1 yıl? 2 yıl?

Craig anlam veremiyordu, Tweek asla öyle yerlere gitmezdi. O tür yerlerde kriz geçirebiliyordu bu yüzden gitmezdi. Kesinlikle Butters ısrar ettiği için gidiyor olmalıydı.

Craig artık sinemaya gitmekte kararlıydı.