minho/ felixminho:
felix
isin bitmedi mi
20.32minho:
🤨🤨🤨
napiyon ya
22.12##
telefonu masaya bırakıp ic cekti, ne kadardır oturduğunu bilmediği kafe hafta ici olmasına rağmen oldukca kalabalıktı. ani bir kararla kalkıp siyah montunu giyindi ve kafeden ayrıldı.
yirmi dakikalik bir yuruyusten sonra felix'in atolyesinin onune geldi. binanin sadece en ust katının ısıkları acikti, orda olabilecegini dusunup binaya girdi. bir resim atolyesinden cok sanat galerisi gibi duruyordu burasi. duvarlara ogrencilerin odüllü tablolari asilmis ve altina isimleri yazilmisti. minho'nun ilgisini cekmisti burasi, hepsine goz gezdirmeye basladi. bir sure bakarken art arda "lee felix" yazili uc tabloya denk geldi. tabii ki felix'in bu konuda bir yetenegi oldugunu biliyordu ama odul hatta oduller alabikecek kadar yetenekli oldugunu bilmiyordu. telefonunu cikarip tablolarin resmini cekti ve koridorun sonundaki merdivenlere ilerledi.
son kata ulasmisti, aralik olan kapiya ilerledi sessizce ve iceri kafasini uzattı. oldukca büyük bir tuvalin onunde oturuyordu felix, saclarini arkadan baglamis ustunde onlugu vardi. izlendigini anlamis olcak ki kapiya cevirdi bakislarini.
"seni bekliyordum da haber vermeyince ben geleyim dedim."
"saat o kadar gecmis mi, farkinda degilim."
minho yanina ilerleyip onunla birlikte bos tuvale bakmaya basladi. felix kıkırdadı.
"uzun süredir tuvale calismamistim, simdi de nasıl baslayacagimi bilemiyorum."
"aslinda asagida bi kac calismani gordum bence cok basarilisin, eminim üstesinden gelirsin."
felix gulumsedi ve oturdugu tabureden kalkti. buyuk masaya ilerleyip cizim defterini aldi, minho da yanina adimladi.
"eskisi kadar iyi cizemiyorum artik."
cevirdigi sayfalari dikkatlice inceliyordu.
"bana öyle gelmedi, bence hala cok basarilisin."
sayfalarin birinde kendisinin portresini gordu minho, dudaklari yukari kivrildi. felix gozlerini ona cevirdi.
"gülmesene." utanmisti, bir cok kez arkadaslarini cizmisti elbette ama bu farkliyidi.
daha detayli bakabilmek icin defteri elinden aldi minho, hala sırıtıyordu.
"bunu ben alabilir miyim?"
"o kadar iyi cizememisim aslinda."
"ben cok begendim, aliyorum."
sayfayi koparip cantasindaki defterin arasina koydu ve masaya yaslanmis kollari bagli onu izleyen felixe dondu. saclarindaki tokayı cikarip bilegine gecirdi minho.
"saclarin cok uzadi." dedi parmaklariyla sacini tararken.
"begenmedin mi?"
"hayir cok guzelsin boyle." ellerini saclarindan cekip beline yerlestirdi. felix kalbinin hizlandigini hissetmisti, gulumsedi ve ellerini boynuna yerlestirdi.
"minho, opebilirim degil mi ?" diyerek mırıldandı, yazisirken rahat konusabilselerde yuz yuze gelince ikiside heyecanlanıyordu. gulumsemesine engel olamiyordu minho, ellerini belinden cekip yanaklarına cikardi ve dudaklarini birlestirdi.
##
bu bolumu yazana kadar 4 bolum textıng yazardım amk ıstedıgım gıbı olmadı ama ıdare edın artik
duz yazida iyi degilim😣😣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sac boyası, minlix
Fanficleeminn: bune la ufacik bi seysin yonnngbokk: ne munasabet ya ananı sıkerım texting|minlix