0.21

455 29 8
                                    

İthafım Sallagitsinyaa

İçtiğim kahveyi kenara bırakarak, sabahtan beri izlediğim halıyı incelemeye devam ettim.

"Sence boşanmalı mıyım?" Sorduğu soruyla şaşkınca baktım.

"Hayır, bir yuvayı yıkamam. Benden daha iyi biliyorsun her şeyi, hem de çok."

"Ben, beni böyle bir hale getiren kadınla nasıl bir gelecek kura-"

"Sakin ol. Yine kafan karıştı ve ne dediğini anlamıyorsun."

Karşımda zamanında sevdiğim imamın mahcup hâli beni de gerdi.

"Amacım yuva yıkmak değil, amacım Zümrüt'ün artık hayatımda yer edinmemesi. Seni seviyor."

"Bir insan arkadaşına bunları nasıl yapar, Meltem? Aklım almıyor. Zamanında annem seninle evlenmemi istiyordu bu sebepten Zümrüt ile konuşuyordu. Ancak Zümrüt senin bir başkasını sevdiğini ve açıkça kendisinin de beni sevdiğini söyleyince annem de bu işte bir hayır var deyip istemeye gitti." Avucunda ki ilacı içip, suyu yudumladıktan sonra,"daha sonrasında ailemizde nereye gitsek seni övüyordu, Zümrüt. Bizimle yakın oturmanı istemişti. Hiç bir zaman bu kadar kötü düşünmemiştim."

Sessiz kaldım, ne diyebilirdim ki?

"Beni gerçekten seviyor musun?" Sorduğu sordu da meraktan ziyade ufak bir heyecan görmek hayalkırıklığına uğrattı.

"Seviyordum. Şu an tek sevdiğim kişi bir futbolcu."

"Futbolcu mu?" Anlamsızca sordu. "Nasıl yani, anlayamadım kusuruma bakma."

"Estağfurullah, dün ki maçı izlediysen Huzme diye bahsettiği kişi benim."

İçimde ki bu his neydi. Gurur mu?

"Lan bu çok iyi. Adam 10 kişiye değil 100 milyonun içinde evlilik teklifi etti." duraksadı, hemen ardından yutkundu. "Ve Zümrüt ortalığı ateşe verdi."

"Eğer Nesrin  olmasaydı bundan haberim bile olmazdı. Annem ve babam bana güvenseler bile, bu olay onları incitti. Eşini uyar, lütfen. Onunla konuşsam benimle kapışmaya çalışır, hiç olmadık sözler söyler. Bana inanmıyorsan şayet anneme sor, ona inanmıyorsan pompişime sor, ona-"

"Sana olan güvenimi biliyorsun."

Sessizce başımı salladım.

"Ne yapacaksın, imam?"

"Buradan gitmek istemiyorum, ailem yuvam olmuş. Zümrütten ayrılmak istiyorum ama hamile." Elleriyle yüzünü sıvazladı," ben böyle bir kadından çocuk sahibi olacağım."

"Kendini bu kadar yıpratma." Sessizce uyardım. İlaç içse dahi tetikleyebilir, aniden bayılabilirdi.

İçeriden annesinin yüksek seste 'sadakallahül aliyyil azim.' dediğini işittim. Salona gelip seccadesini katlanmış halde koltuğun kolçak kısmına koydu.

"Keşke diyorum kızım, keşke o zaman o yabani kızı dinlemek yerine sana gelseydim."

Aslında iyi ki gelmediniz. Yoksa ben anonimle tanışamazdım.

"Her şey geçmişte kaldı. Siz sadece artık gelininizi benden uzak tutun, aileme zarar vermeye kalkışmasın yoksa şimdi ki gibi uyarmak durumunda kalmam."

İmama döndüğümde ilk defa başını kaldırmış gözlerime baktığını gördüm. Gözleri mi kızarmıştı? Kısmet meselesi, hayat arkadaşının kim olacağını bilemezsin.

Evden kalkıp veda ederken, imamın inatla, 'zümrütten ayrılacağım,' sözünü duymak üzmüştü beni. Ne olursa olsun asla ama asla bir yuvayı yıkmak istemem.

Sana kavuşmama az kaldı anonim.

SON VURUŞ (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin