3.Kişi ağzından
Minho o sabah sevinçle uyandı. Artık Hyunjin yoktu. Ve artık Jisung'un da kendi yatağı vardı.
"Uyandın mı jis?" Ses yoktu. "Jis..?" Minho yutkundu. Banyoya gitti. Orda da yoktu. "Nerde bu.." Minho panikle üstünü değiştirip okulun yolunu tuttu. Belki ondan önce gitmiştir. Emin değildi. Jisung asla Minho'yu böyle bırakmazdı. Okula gitti. Her yere baktı Minho, ama Jisung yoktu. Minho telaşla yürümeye başladı. Sınıfına gitti ve başını sırasına dayadı. Gözünden bir damla gözyaşı düştü. Hayatı boyunca döktüğü 10. gözyaşı, vay be. Bir süre sonra kalktı sırasından. Burnunu çeke çeke müdürün odasına gitti. Müdürle arası pek iyi değildi. Hem derslerinden dolayı hem de sürekli birilerine bulaştığı için. Minho kapıyı çalıp odaya girdi. Müdür Minho'yu görünce oldukça şaşırdı. Hele ki ağlamasına. Normalde insanları ağlatırdı. "Oğlum neden ağlıyorsun?" Minho iç çekti. "Jisung..Yok. Hiçbir yerde. Heryere baktım. Yok." "Emin misin?" "Evet, aynı yetimhanede kalıyoruz. Beni beklemeden hiç çıkmazdı. Meraklandım.."
"Ben soruşturacağım, çağırırım gelirsin." Minho başını salladı ve odadan çıktı.
...
"Buldunuz mu..?Gelmiş mi?Görememiş miyim ben??" Minho merakla müdüre bakıyordu. "Maalesef.." Minho donup kaldı. Hiçbir şey demeden odadan çıktı. Ağlamaya başladı. Nerdeydi? Minho hızla sınıfına gidip sırasına oturdu. Kısa süre sonra ders başladı. Fizik. Harika. *Sikiyim şu dersi.* "Minho?" Minho başını ayılırcasına iki yana salladı. "Ah, evet, burda." Hoca yoklama almaya devam ediyordu. Okuldan kaçacaktı. Jisung'u bulacaktı.
...
Teneffüs olduğu gibi Minho çantasını alıp gizlice tuvalete götürdü. İçinde kabloların geçtiği kapağı açıp çantasını sıkıştırdı. Ders başladıktan bir süre sonra tuvalet izni isteyecekti. Çantasını alıp okuldan çıkacaktı. Ders başladı. Minho sırasına oturdu. Coğrafya. Süper. Neyseki bu derse katlanmak zorunda değildi, şimdilik. 25 dakika geçmişti. "Tuvalete gidebilir miyim?" Hoca kafasını salladı ve Minho tuvalete gitti. Çantasını aldı ve hızlıca okuldan çıktı.
...
Yetimhane odalarına geldi. Etrafa bakınıyordu. Belki Jisung not bırakmıştır diye. Gerçekten de bir not vardı. Aceleyle yazılmış gibiydi. Jisung'un yazısı çok güzeldi ve bu asla onun yazısına benzemiyordu. Notu okumaya başladı;
"Minho.. babam beni kaçırdı.. Telefonumda nerelere gittiğimi görüyormuş biliyor musun?O gece uyuyamadım.. Bir ses duydum. Yataktan kalkıp mutfağa gitti. Cam açıktı. Ve babam karşımdaydı. Titremeye başladım. Ne yapabileceğimi bilmiyordum. Koşa koşa banyoya gittim. Banyo kapısının önündeki çantamı aldım ve kapıyı kilitledim. Hızlıca bir not yazdım. Sesi uzaktan geliyordu. Gizlice çıktım. Babam çıkarken beni gördü. Koşarak mutfağa gidip notu bıraktım ve o anda beni kolumdan tutup çekiştirdi.. Lütfen yardım et.. Adres:*****"
(Aceleyle nasıl bu kadar uzun yazdığını sormayın🤬🤬😡😡😤😤😠😠😠)
...
Minho konuma ulaşmıştı. Stresle kapıyı çaldı. Kapıyı bir kadın açtı. "İçeri geç." Minho cevap vermeden girdi. Ev karanlıktı. Her yerde perdeler vardı ve ağlama sesleri. Ağlama sesleri. Ağlayan da Jisung'dan başkası değildi. Kadın ortalıktan kaybolmuştu. Minho evi gezmeye başladı. Bodrum kat. Sesler ordan geliyordu. Kapıyı araladı. Babası Jisung'u. Siz anladınız zaten. Minho içeri daldı. Karşısındaki adam gördüğü kadına göre yaşça büyük gibi görünüyordu. Adam kahkaha attı. "GELDİN DEMEK HA?" Minho Jisung'a baktı. Ağlamaklı gözleri onu hayattan soğutuyordu. Ne diyeceğini, ne yapacağını bilememişti Minho. Ta ki yüzüne inen yumruğa kadar. Kendini boşlukta hissetti. Sanki vurmayı hatta bağırmayı bile unutmuştu. Bir anda buz kesildi. "NE O CEVAP VERSENE!" Adam Minho'yu ciddi ciddi dövmeye başlamıştı. Minho ise hiçbir şey yapmıyor, sadece Jisung'a bakıyor ve bağırarak ağlamasını dinliyordu. Polis sireni. Polis sireni mi? Minho irkildi. Adam korkuyla geri çekildi. Polisler odaya daldılar. Bir Minho'ya bir Jisung'a bir de adama bakıyorlardı. Minho'nun kan içindeki yüzüne baktıkça kaşları daha da çatıyordu. Polislerden biri Jisung'un yanına giderek bağlı gözlerini açtı. Jisung Minho'ya baktı. Yüzünü görünce yutkundu. Daha sert ağlamaya başladı.
...
O gece hayatlarının en kötü gecesiydi. Jisung Minho'nun yaralı ve bitik yüzünü gördükçe daha da üzülüyordu. Minho ise sadece Jisung'u sakinleştirmeye çalışıyordu. Jisung'un babası tutuklandı. Annesi ise çalışmaya başlayıp kendi hayatıyla ilgilenmeye başladı.
-
SELAM. Ficin bitmesine cok az kaldi ve acikcasi mutluyum. Cunku yenı bır fıc yazıcam. Vee jeongbin olucak!! O yüzden çok heyecanlıyımm.
Yt:Mininnie
