Anlatılmaz bir sarsıntıyla uyandım, hala sallanıyorum resmen. Canım halam arabanın içinde uyuyan bir ben görünce dayanamamışta sallaya sallaya uyandırdı beni. Şimdi kendime gelmeye başlamam gereken evrelerdeyim sanırım, okul başladığında her yeri dağılmış, akıl hastası gibi gidersem 2 saat durdurmazlar herhalde. Bunun düşüncesiyle kalktım ve kendime gelme metotları çiziyorum, hayır kesinlikle saçma değil. Alış verişe çıkmam gerekiyor sanırım hem okul için gerekli şeyleri almalıyım hem de şu forma işi falan var daha.
- ''Mia!''
''Hay güzelim ya bu saatte daha yeni uyanmışız ne bağrıyorsun ki.''
- ''Özledim seni neler yapıyorsun uzun süre de etrafta görmedim, görünce de kaçırmak istemedim seni.''
Daha fazla sarılırsa ağlamaya başlicam gibi geliyor, adını unuttum ben bunun bana beslediği sevgiye bakar mısın biraz vicdan azabı çektim şuan olmadı böyle.
''Ben de seni çok özlemişim canım benim.'' dedim yalandan yarım bir ifadeyle, samimi bulmuş olacak ki daha çok tebessüm etti.
- ''Nereye gidiyorsun bende geliyim de kız kıza hasret giderelim.''
Ay evet bir sen eksiktin zaten gel canım giderelim hasretimizi.
''Okul alış-verişine gidiyordum işte, sen hangi okula başlayacaksın şimdi?'' gerçekten büyük samimiyetle konuşuyordum ama zerre umrumda değil. İçten içten ceyenneme git diye bağrıyorum.
- ''Ben de geleyim o zaman, sana ne oldu çok yıpranmış görünüyosun, ben Atahan Kolejine yazılmayı düşünüyorum, bizim okul yandığında 2 sokak falan uzağında daha ilk senesi başlayacak işte, sen de oraya gelebilirsin, gelemem diyorsan Halanla konuşayım.''
Aman yok daha fazla yüzünü görmek istemiyorum ne bu samimiyet ben mi hafıza kaybı geçirdim yoksa bu benim 5.boyutta ki en yakın arkadaşlarımdan biri falan mı?
''Ha evet beni de bekle dönem başında sıra arkadaşın bile olurum ama acilen gitmem lazım benim halam falan bekliyor.'' dememle kızın yanından motor takmış gibi uzaklaşmam bir oldu, yılışık resmen hiç sevemedim, umarım bir daha karşılaşmayız.
Alış-veriş bahanesiyle Atahan Kolejine gidip bir konuşayım dedim, ilk seneleri olduğu için öğrenci potansiyeline göre alıyorlarmış direk ilk dönemi. Fırsatı değerlendirmek amaçlı yönlendirdikleri yerleri gezdim haber veririz tarzı iki üç şey vızıldadı pek anlamadım, formalarımı okulun alt katındaki mağazadan almam söylendi, alt kata ilerledim mağazaya girdim personel ölçülerimi sordu ve uygun formayı denemem için depodan getireceğini söyleyip depo olduğunu düşündüğüm bir kapıdan içeriye daldı, gözümün erkek formalarının olduğu tarafa kaymasıyla beynimin donması bir oldu. Donuk donuk bakarken kafasını çevirince göz göze geldik, o da şaşırmış olmalı ki beş on saniye durakladıktan sonra bana doğru gelmeye başladı,
- ''Sevgiyi buralarda mı aramaya başladın?''
Bunun burada ne işi var.