₂ 둘 ₂

16 5 2
                                    

Günler geçti, Beomgyu her sabah çirkin yüzüne lanetler okuyarak okula gitti ve gülümsedi, eve geldi ve gülümsedi.

Zaman geçti, onuncu sınıfın ikinci döneminde bir hastalık çıktı. Korona dediler bu hastalığa. Okullar iki hafta tatil edildi.

Hastalık arttı, herkese bulaşmaya başladı. Sokağa çıkma kısıtlamaları ve yasakları oldu. Bir buçuk sene kadar herkes eve kapandı.

Ev sürecinde Beomgyu can sıkıntısından yeni hobi edinmeye karar verdi. Küçüklüğünden beri dansa biraz merakı da vardı zaten.

Dans etmeye başladı, dansın hayatının bir parçası haline geldiğini ise sırf bir kareografi oluşturmak için gününün dokuz saatini harcadığı zaman fark etti.

Ailesine dans üzerine bir meslek istediğini söyledi Beomgyu, ancak babası umursamadı bile. Annesi de düzgün bir meslek sahibi olması gerektiğini söyleyerek konuyu kapattı.

Dans ettiği zaman bütün sıkıntıları giderdi onun, bu yüzden üsteledi. Babası ile kavga ettiler, annesi de oğlunun gönlü olsun diye kabul etti.

Beomgyu dansa bağlı hale gelmişken, büyükannesine de bahsetme kararı aldı. ''O benim yanımda olur ve isteğimle saygı duyar.'' dedi kendi kendine. Sonra da telefonunu alıp büyük annesini aradı.

"Alo?"

"Alo?"

"Beomgyu?"

"Büyükanne."

"Ne oldu oğluşum?"

"Öyle konuşalım diye aradım, biraz moralsizim de."

"Ne oldu bakayım? Kim ne yaptı benim torunuma?"

"Babama istediğim mesleği söyledim ancak o buna karşı çıktı."

"Aa pis damat. Ne olmak istiyorsun bakayım bir de bana söyle."

"Büyükanne ben dansçı olmak istiyorum. Geçenlerde sen bizdeyken dans ediyordum da sen odaya girince bir kaç dakika ben fark etmemiştim ve sen izlemiştin ya. Ben dans etmeyi çok seviyorum ve hep dans ediyorum. Bunu da meslek haline getirmek istiyorum."

"Ah. Bak, baban haklı. Kabul edelim senden dansçı olmaz, eh pek güzel dans da edemiyorsun. Boş ver hem dansçı olup da ne yapacaksın, ha çok istiyorsan burda karşı komşunun küçük kızı dans kursuna gidiyor seni de oraya yazdırırım yazın buraya geldiğinde."

"Dans beni mutlu eden tek şey büyük anne. Her neyse ödev yapacağım kapatıyorum."

"Tamam, kolay gelsin."

"Sağ ol."

Telefonu kapattı ve oturduğu yataktan karşısındaki boş duvara bakmaya başladı Beomgyu. Gerçekten yaptığı o danslar, Yeonjun ve Kai'nin güzel dediği danslar. Hepsi çok mu kötüydü?

O günden sonra Beomgyu hiç insan içinde dans etmedi, demek ki çok kötü dans ediyordu ve bunu insanların görmesini istemedi. Yanlızken ise artık dans edecek kadar enerjisi kalmıyordu, sadece ya uyuyor ya da kitap okuyordu.

-merhaba-

Ugly - TaegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin