15

3.9K 154 44
                                    

Ceketimi koltuğa attım ve süt dökmüş kedi gibi oturan Elaya kollarımı birleştirerek bakmaya başladım. Gruba yazdığı şeyler edep sınırını aşıyordu, öyle ki gün boyu bacaklarımın arasında bir sızıyla dolaşmama neden olmuştu. Her aklıma geldiğinde biraz daha ıslanmış, biraz daha sövmüştüm ona.

Ela ise benim bakışlarım altında ezilmiş, dudaklarını birbirine bastırarak Melis'e yardım bakışları atmıştı. "Gelmedin." Melis ise sinirli bir tonda şikayetlenmiş, yanına ilerlemiş ve oturmuştu. Elini Elanın yüzüne çıkarmış ve kendisine dönmesini sağlamıştı, sikeyim ki sadece bu bile çok güzel gözükmelerine yeterliydi.

"Seni beklemiştim." Elanın saçını geriye ittirdi ve çenesinden başını kaldırmasını sağladı. "Bütün gün seni öpmeyi arzuladım." Yavaşça birbirlerine yaklaştıklarında sesi gittikçe kısılmıştı. "A-ama gelme demiştiniz..." Dediğinde neredeyse gülecektim, anlamamıştı. Melis bas bas gelmesini, tehlikeli bir anla bir şeyler yaşamalarını istemişti.

Gözlerimi onlardan çektim ve arkamı dönüp, bir yandan telefonumu kontrol ederken diğer yandan gömleğimi çıkarmaya başlamıştım. Fazla süre geçmeden kulaklarım öpüşme sesiyle çınladı, o ikili arkamda öpüşüyordu. Onlar gerçekten öpüşüyordu. Dönmeli miydim? Onlara katılabilir miyim? Evet. Siktir et gerilmeyi, onlar sevdiğim kadınlar.

Topuklarım üzerinde arkamı döndüğümde ellerim pantolonun cebinde yer edinmişti. Göğüs uçlarımın siyah sütyenimin içinde sertleştiğini hissedebiliyordum, ihtiyaçla karnımı içeri çektim.

Melis elinin tekini Elanın beline, diğer elini ise yanağına koymuş doyasıya öpüyordu. Öpüşme konusunda çok iyi duruyordu, daha önce bilmediğim ilişkileri mi olmuştu? Ya da o ikisi uzun zamandır mı beraberdi?

Melis yavaşça ayrıldı ve Elanın dudaklarında soluklandı, çok çekici bir görüntüydü... Doğruyu söylemek gerekirse onları izlerken aynı porno izliyor gibiydim ve bu ortamda olduğumdan daha da etkileniyordum, ıslanmıştım.

Melis bileğime uzanıp, çekiştirdiğinde ellerimi cebimden çıkardım ve üzerine düşmekten kendimi son anda kurtardım. Üzerindeydim, ellerim koltuğa dayalıydı.

"Ü-üzerimdeyken çok daha güzelsin." Hafifçe kıkırdayıp, kollarını boynuma sardı ve beni iyice çekti. Dudaklarımız arasında milimetreler vardı, sıcak nefesini hissedebiliyordum. "Ee öpecek misiniz beni?" Fısıltı şeklinde konuştuğunda dudaklarım iki yana kıvrıldı, benden önce o davrandı ve gülüşümden öptü beni.

"Gülünce çok güzel oluyorsunuz." Ela büyülenmişçesine bize bakarken dudaklarımı bu kez ben bastırdım, hafifçe araladım ve Melis'in yönlendirmesiyle devam ettim. İçimde sıcak bir his yayılıyordu, ağlayacak gibiydim. Nefes nefese benden ayrıldığında doğruldum ve ıslak dudaklarımda dilimi gezdirip, Elaya bakındım. Onu da öpecektim, öpmek istiyordum.

"Çok tatlısın Gözde." Bir anda sarıldığında tuhaf tuhaf Melis'e bakındım. "Ela..." diye fısıldadım. "Hayatım şu an sarılmanın sırası mı?" Diye ekledim. "Ay olsun öperim de, sarılırım da." Yanaklarımdan tuttuğu gibi sıkıca öptü beni. "Ya bir daha hayatım desene."

"Hayatımm." Diye uzattığımda hafif bir çığlık attı. "Ya Gözde ben şey diyeceğim, daha sık kullansana bunları." Melis altımda, kumaş pantolonumun düğmesini açarken konuştuğunda ona döndüm. "Neyi kullanayım?"

"Bebeğim, aşkım, hayatım, sevgilim... Sen böyle dediğinde ben biraz fena oluyorum da." Gözlerini Elaya çevirip, destek bekler gibi baktığında ona döndüm. "Hıhım, senden güzel sözler duymak çok hoş ve sanki imkansız gibi geliyor." Dedi.

"Sevgisiz mi bırakıyorum sizi?" Diye sorduğumda neredeyse yüzüm düşecek gibiydi, içimdeki bu yoğun hisleri onlara yansıtamıyor muydum yani? "Hayır tabii ki de ama sen gene de hitap şeklini bu yönde kullan." Dedi Ela.

Daylight GxGxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin