Daylight GxGxG

14

Kışın yaklaşmasıyla havalar iyiden iyiye soğumaya başlamıştı. Üstümde deri ceket olsa da ağzımdan buharlar çıkmaya devam ediyordu, sözde üşümüyordum ama içten içten sıcak yatağım diye ağlıyordum. Melisin buz kesmiş elini avucum arasına aldım ve kulaklığın tekini düzelttim. Tekiyse Melisteydi, müzik zevklerimize kadar aynı olduğumuz için sorun yoktu.

Sabahın henüz erken saatleriydi, perdeler sonuna kadar örtülmüştü beş dakikacık bile odasını havalandıracak kimse yoktu. Yeni yeni aydınlanan havada ikimiz durağa doğru ilerliyorduk, köpek gibi çalıştığımız için bu saatte ayaktaydık. Gözlerimi sokakta gezdirdiğimde Fadime teyzenin kızıyla Faruğu gördüm. Kız sinirli gibiydi, Faruk ise gülüyordu. Göt herif, her daim sinir bozucu birisi olmayı başarmıştı.

Gözlerimi inatla onlardan çekmezken Melisin elimi birkaç defa sıkıp bırakmasıyla ona döndüm. Dik bir şekilde suratıma bakıyordu. "Gözde, onlara gözlerin bile değmese olur mu? Bu beni inanılmaz rahatsız ediyor." Tek düze birnses tonunda konustuğunda irkilsem de onu onayladım. Hafifçe tebessüm etti ve ayaklarına bakarak otobüs durağındaki oturağa oturdu.

Telefonumu çıkarıp, son dakika haberlere bakınırken gözlerimi saniyelik olarak Melise çevirip tekrar telefona döndüm. İnstagrama girdim ve hâlâ duran takip isteğine bakındım. Biosunda sadece bir harf vardı, adının ya da sevgilisinin adı diye düşünsem de alakası yoktu. Eladan hoşlandığını duymuştuk, adı ile de alakası yoktu.

Zerrin Akbaysal

Kesinlikle alakası yoktu, biosunda yazan harfi düşünmeyi bırakıp profil fotoğrafına tıkladığımda arkası dönük ve kapüşonlusunu tuttuğu bir resimdi. İstemeden burun kıvırsam da hızlıca yüz ifademi düzelttim ve isteği reddedip telefonu cebime koydum.

"Çok uykum vaar." Melis vücudunu gerdiğinde eğildim ve kolları iki yana açıkken ona sarıldım. Kıkırdayıp, sıkıca sarıldığında yanağından öptüm ve geri çekildim. "Hasta olacağız var ya, buz gibi olmuş yanağın." Ellerini yanaklarına koyup, iki yandan bastırdığımda ani bir kahkaha atmış ve ellerimden kurtulmaya çalışmıştı. Büzüşmüş dudaklarına bakıp yutkundum ve gözlerimi ondan çektim.

Doğruldum ve yaklaşam otobüsle Melisi de kaldırıp, otobüse doğru ilerledik. "Arkaya yapış, bi saat uyuyalım." Dediğimde beni hızla onaylamıştı. Kartını aldım ve önden onun binip, arka ikiliyi kapmasını izledim. Bir sonraki durakta burası ağzına kadar dolacaktı. İkimizin kartlarını da okuttum ve yanına ilerleyip, dış tarafa oturdum.

"Müzik dinleyelim, şarjım yok benim." Melis kedi gibi baktığında hafiften sırıttım. Gün geçtikçe daha da mı bağlanıyordum ben bunlara emin değildim, sadece yedi yirmi dört sarılasım ve bir daha bırakmayasım geliyordu.

Soğuk elinin tekini avucum arasına aldım, diğer elimle de müzik açtım.

Jennie - You & Me

Sevdiği şarkının çıkmasıyla güldüğünde elini sıkıp bıraktım. Whatsap grubun gelen mesajlar sinirimi bozarken bir iç çektim, keşke onlara daha Güneş doğmadı orospu çocukları 400 mesaj ne? Diyebilseydim. Lakin ne yazık ki hâlâ ilgilenmem gereken insanlar vardı, yani kovulamazrım.

Günaydınlarımı sıralayıp, götlerini adeta yalamaya devam ettim.

Saatin ilerlemesiyle otobüs iyice kalabalıklaşırken sonunda ineceğimiz yere gelmiştik. Gri hava beni ayrı mutlu ederken Melisin morali bozuluyordu, kapalı havaları pek sevmezdi.

Kendi mağazama giriş yaptığım zaman sadece üçümüzün olduğu gruba mesaj gelmesiyle kasanın orada durdum ve Elanın bol n'li attığı günaydın mesajına gülümsedim.
Yeni uyanmıştı, fotoğrafıyla beraber attığı mesaj da bugün grup ödevinin olduğundan da söz ediyordu.