4.Bölüm

143 13 13
                                    

Guanshan aniden yatakta sıçrayarak uyandı. Her bir tarafı terden sırılsıklam olmuş bir biçimde doğrulmuş hızlı hızlı nefesler alıyordu. Boğazı kurumuş bir yudum suya hasret bir biçimde yanıyor Guanshan ise gerçekliği algılamaya çalışıyordu.

Kalp ritmi yavaşça normale dönüyorken etrafına göz gezdirdi Guanshan her şeyin normal olmasını bekliyorken tam dibinde bir varlığın yatmasını beklemiyordu. O anki şokla siyah saçlıyı yatağından yere doğru teklemedi.

"Ow..." He Tian ne olduğunu algılamaya çalışırken belindeki acıyı hissedince elini beline doğru götürüp ayağa kalktı. Onu yataktan tekmeleyen Guanshan'a bakıyordu gözlerini kısıp. Guanshan tam ağzını açıp özür dileyecekken siyahlının bedeninin ağırlığını üstünde hissetti.

"Siktir...kalk üstüm...den!"

"Hayır."

Net bir şekilde cevabını almış olsada Guanshan üstündeki adamı kaldırmaya çalışıyor o ise inatla kendini ona daha çok bastırıyordu. "Kalksana be!" He Tian kafasını döndürüp Guanshan'ın boynuna sıcak nefesini üfleyerek konuştu. "Hayır dedim." Guanshan anın şokuyla susarken vücudunu baştan aşağı bir ürperme sarmıştı. Bir kaç dakika daha bu pozisyonda dururken en sonunda saate bakmayı akıl etti.

"Siktir geç kaldım!" Bir hışımla üstündeki adamı itip yataktan atlarken He Tian anlamaz bakışlarla ona döndü.

"Nereye geç kaldın?"

"Okula."

Mo Guanshan eşyalarına bakarken He Tian yataktan doğrulup sorgusuna devam etti.

"Okula mı gidiyorsun?"

"Evet?"

"Vay canına, dünyadaki eğitim sistemi gerçekten berbat olmalı."

Guanshan boş konuşan şeytana karşı gözlerini devirirken elindeki havluyu onun yüzüne atma dürtüsüne karşı direnmeye çalışıyordu. Odasındaki banyonun kapısını açarken şeytanın gözlerinin üstünde olduğunun farkındaydı. "Bana öyle bakma! Saçma sapan şeyler düşünme sakın!"

He Tian çok masummuşcasına bilmemezlikten geliyordu. "Ne? Kim? Ben mi? Ben iyi bir iblisim~" Guanshan bu inandırıcı cümleye karşı tekrar gözlerini devirdi. "Evet evet öylesin."

Guanshan doğal olarak ona hala güvenmiyordu ya banyodayken gelip içeri dalarsa? Bunları düşünürken yüzü hafiften kızarmaya başlamıştı.

"Yüzün saçının rengine dönmeye başladı."

Banyonun kapısını sertçe kapatıp içeri girdi Guanshan. Ardından şeytanın kıkırtısını duyabiliyordu.

Sıcak su başından aşağıya akarken derin bir nefes aldı ve verdi yorgunluğu yavaş yavaş kayboluyordu. Tüm o yaşadığı şeyleri düşünüyor ardından geçtiğini kendine hatırlatıyor rahatlamaya çalışıyordu. Tam rahatlığı bulacağı anda şeytan yine işin içine girmişti.

"Hey Guanshan~" küvetin perdesini ardına kadar açıp hiçbir şey olmamışcasına soru sormaya gelmişti He Tian. "Kıyafetlerini ödünç alabilir miyim?" Guanshan anın heyecanıyla ne yaptığını bilmiyordu,suyu kapatmaya çalışırken sıcaktan soğuğa getirmiş ve su şiddetini artırmıştı. O an He Tian ıslanmamak için biraz geri çekilirken Guanshan hayatının en soğuk suyuyla baş başa kalmıştı.

"ORUSPU ÇOCUĞU!!!"

"Tüm gün pelerin giyemem ya. Annenle tanışırkende pelerin vardı sanırım umarım garipsememiştir."

Guanshan hala onu dinlemeyip kendi kendine konuşmasını görünce tekrar çığlık atarak küvetin perdesini kapattı. "SİKTİR GİT BAŞIMDAN!"

He Tian kıkırtılar eşliğinde perdenin arkasından tekrar konuştu. "Neden bu kadar sinirlendin tatlım~"

"Bana bir daha tatlım dersen!"

"Ne yaparsın? Şeytanı mı öldürürsün?" Guanshan derin bir nefes alarak sövmeye hazırlanırken He Tian daha fazla uğraşmayıp banyodan çıktı.

...

Guanshan kendine yaptığı omletin son lokmasını isteksizce yutarken He Tian'ın onun tişörtlerini giyişini izliyordu. Siyah tişört kaslı vücudunu sararken göz alıcı duruyordu.

"Okula gittiğimden bu yana uzun zaman geçti. Tekrar gitmek beni heyecanlandırıyor."

"Evde durup oturacaksın."

"Ne? Hayır gitmek istiyorum."

"Hayır olmaz gidemezsin."

"Ama evde çok sıkılırım."

"Eve gelen bir hırsız olursa sıkıntını alır."

He Tian boş gözlerle bakmayı sürdürdü. "Neden gelemezmişim?"

"Hmm bilmem ki , iblis olduğun için olabilir mi?"

"Yine çok iyi bir ruh halindesin." He Tian alay ederek söylerken Guanshan dişlerini birbirine çarpıyordu.

"Bir gün boyunca sıkılmanı düşünmekten daha önemli işlerim var."

"Sorun ne havuç kafa?"

Çantasını almak için masaya yürürken, Guanshan buruk bir şekilde "Boşver. Umursamadığın şeyleri dinlemek zaman kaybı."

"Guanshan... anlat."

Guanshan zaten dolmuş bir şekilde olduğu için çok üstelemeden masaya oturup konuştu.

"Küllere yaktığın adam ... o ... beni cinsel tacizle suçladı, bu yüzden bugün bu soruşturma ile uğraşmak zorunda kalacağım. Muhtemelen itiraf etmemi bekliyorlar. "

"Sana yardım edeceğim."

Guanshan ellerini beline koyarak He Tian'a baktı, "Ve bunu nasıl yapacaksın?"

"Ben bir iblisim, her şeyi yapabilirim."

...

Okula doğru yürürken Guanshan'ın en son yapacağı şey bir iblisten yardım istemekti ve onu şuanda yapıyordu. Hayatında bir çok aptallık yapmıştı ama bu ayrı bir seviyeydi.

He Tian tüm olayı baştan sona dinledikten sonra konuştu. "Yani şimdi anlaşmanın tam olarak ne olduğunu bilmeden anlaşmayı kabul ettin?"

"Bak, para için umutsuzdum."

"Ya da bela için çaresizdin."

"Bana yardım edebilir misin edemez misin?"
He Tian bir süre sessizce yürüyor ve Guan Shan sabırla bir cevap bekliyor.

"HAYIR."

"Siktir git."

"Havuç kafa sadece şaka yapıyorum, sana yardım etmenin bir yolunu bulacağım."

Guanshan başını önüne eğip ayağının yakınındaki bir taşı tekmeleyerek ilerliyordu. Nedenini bilmesede bu cümleler kalbini hızlandırmıştı. "Neden bana iyi davranıyorsun?"

He Tian şaşırmış bir şekilde kafasını Guanshan'a doğru çevirdi. "İyi davranmıyorum ben iyi bir iblisim zaten."

"Bunun karşılığında benden ne istiyorsun?"
He Tian'ın yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. Yumuşak bir sesle cevap verdi Guanshan'a bakarak. Guanshan ise bu gülümsemeyi görememişti. "

Sığır eti güvecinden tekrar yemek istiyorum. Kabul mü?"Guan Shan bakışlarını diğerine geri dönderirken, yumuşak bir gülümseme dudaklarını örtmüştü. "O kadar iyi miydi?"
"Hayatımda tattığım en iyi şey ve bana güven, uzun zamandır hayattayım."
Guanshan yüzünde gururlu bir gülümsemeyle başını kaldırdı. "Elbette, bu ülkenin sunduğu en iyi sığır eti güveç yapıcısıyım."

He Tian gülerken ellerini Guanshan'ın saçlarına atıp turuncu saçlarını okşadı.

"Tabii ki sensin."

Guanshan yüzündeki gülümseyi daha fazla gizleyemeyerek hafif bir kahkaha attı. He Tian ise hem şaşırmış hem de böyle güzel bir gülümsemeyi duyduğu için şanslı olduğunu düşünmüştü.

Hot As Hell | Tianshan | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin