Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Etraftaki ışık yavaş yavaş kaybolurken etraftaki masalımsıyer ortaya çıkmaya başladı. Çevresi ağaçlar ve çeşitli çiçeklerle dolu olmasına rağmen ortasında açık bir kitap ve kitabın üzerinde durmadan bir şeyler yazan bir kalem vardı. Etrafta uçuşan Kiraz çiçekleri ortamı iyice romantize etmişti. Bir dizi veya filmde olsa hayran bir şekilde izleyecekleri manzaraya tedirgin bir şekilde bakakalmışlardı.
Alice ayılmış bir şekilde yattığı yerden, yattığı şey oldukça büyük bir pamuğa benziyordu ve orada nerdeyse uyumak üzereydi, kalkıp üzerindeki tozları silkeledi. Yerde oturmuş ve şaşkın gözlerle etrafa bakan Derek'e dönerek konuştu.
"Pekala parti sahibi, içkilerin içerisine ne karıştırdın?" Derek ona atılan laf ile gözlerini kitaptan çekerek ayakta ona bakan kıza döndü.
"Alice inan bana bende tam olarak onu düşünüyorum. Halbuki bu partide kimse içkileri birbirlerine karıştırıp yeni denemeler yapmadı." Son cümlesini özellikle ayakta etrafı inceleyen Micah ve Rudy ikilisine bakarak söylemişti. İlk yaptıkları küçük partilerde ikisi lezzetli bir şeyler yapacakları bahanesi ile yeni kokteyl denemişlerdi ve o saatin sonunda o karışımı deneyen herkes hastaneye gitmesi gerekmişti. O günden sonra Léa ikilinin içkilerle ilgilenmesine şiddetle karşı çıkmıştı. Kapalı olmadığı sürece herhangi bir içki şişesi dahi getirdiklerinde hiç düşünmeden çöpe atıyordu.
Micah gözlerini uçuşan kiraz çiçeklerinden çekmeden ona laf atan Derek'e cevap verdi.
"Ha ha ve ha. Sence hepimiz bir anda aynı saçmalığı mı görecektik?" Micah eline uçan çiçeklerden birisini alıp yerde bağdaş kurup oturmaya devam eden Derek'in gözü önünde salladı. "Eğer sihirli karışımlardan birisi olsaydı bunu elimde tutmazdım. Önümüzü bile düzgün göremezdik, sanki bilmiyorsun. O karışımları herkesten çok deneyen sensin Derek. Unuttuysan elimize ilk geçen içkiler ile yeniden yapalım."
Derek hak verdiğini göstererek kafasını salladı. Sağlam durmaları imkansız olurdu ancak bu ortam için başka bir açıklama düşünemiyordu.
"İçkiden olamayacak kadar gerçek görünüyor bunlar. Yani bir düşünsenize, bu çiçekleri hayal edebilecek kadar geniş bir hayal gücüne hepimiz birden sahip değiliz." Jake yerdeki minik mantarlara bakarak konuştu. Oldukça sevimli görünüyorlardı.
Rudy konuşmaya başladı.
"İçki dediniz de aklıma en mükemmel şaheserlerimizi bile bize bırakmadan tek başına bitirdiğin geldi. Bu aklıma geldikçe sinirleniyorum sana. Arkadaşlığımızı sorguladığım anlar sihirli karışımlarımızı bize bırakmadığın zamanlardı." Rudy, Derek'e gözleri kısık bir şekilde baktı. Derek ıslık çalarak etrafına bakınıyordu. Sihirli karışımların tatları oldukça farklı ama bir o kadarda güzel oluyordu ve güzel tata sahip içkileri karşı zaafı olan Derek için onları bitirmemek imkansız oluyordu. Her ne kadar sonunda hastane de midesini yıkatması gerekse de, özellikle de Léa onu bu yıkama seansından sonra saatlerce azarlasa bilr, içmeyi bırakamıyordu.
