One day, at the foot of the mountain...

136 12 662
                                    

"Eski bir efsane der ki; eğer sisli bir gecede bir grup genç ormanın içerisinde doğru yürürse Kaf Dağının eteklerindeki Anlatıcının gizli sığınağına ulaşırmış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Eski bir efsane der ki; eğer sisli bir gecede bir grup genç ormanın içerisinde doğru yürürse Kaf Dağının eteklerindeki Anlatıcının gizli sığınağına ulaşırmış. Orası o kadar önemliymişki Anlatıcı dahi oraya nadiren ziyarete gidermiş. Kimsenin oraya gitmesini ve masalların kanunun değiştirmesini istemiyormuş.

Ancak bir gün orayı asla bulmaması gereken her masaldaki kötülerin başı Mutlak Kötülük gizli sığınağa nasıl gidileceğini öğrenmiş. Anlatıcı onu engellemek için çeşitli engeller oluştursada Mutlak Kötülük bir şekilde oraya ulaşmayı başarmış ve Masal Kanununlarını değiştirmiş. Anlatıcı dahil kimse bu kanunların ne olarak değiştiğini anlamamışlar. Çünkü masalların ilk hali herkesin aklından silinmiş. Belki de değiştirememişti, bunu kimse bilmiyor.

Değiştirildiğine emin olan Anlatıcı bir gün masalların asıl hallerine dönmeleri için Okuyucuları... ve... onlar ile- cız... cız..."

Kaset çalardaki ses kesildiği zaman iki kız birbirlerine baktılar. Léa babasının eşyalarını kurcalarken bulduğu kaset çalarla kasetleri dinlemek için yakın arkadaşı ve komşusu olan Darléne'i evine davet etmişti. Şimdi ise iki kız Léa'nın odasında oturmuş üzerine "Saklı Orman ve Gerçekleri" yazılı kaseti dinliyorlardı. Daha doğrusu dinlemeye çalışıyorlardı. Son kısımları kesik olan kaset onları biraz hayal kırıklığına uğratmıştı.

"Pekala daha heyecan verici bir şey çıkacağını umut etmiştim. Bu sadece 80'lerden kalma o tuhaf hikayeler silsilesinin bir parçası olmalı."

Darléne konuşurken Léa kafasını sallamış ve yatakta sırt üstü uzanmıştı.

"Sadece bunu almak için dedemle uğraşmak zorunda kaldığıma inanamıyorum. En azından babam bunları anlatabilirdi," Léa duraksadı yüzünü buruşturup devam etti. "Ya da boşver. Babam anlatsaydı kesinlikle bu kadar esrarengiz bi konuşmanın içinde o baba şakalarını yapar bizi çıldırtırdı."

Darléne hatırladığı anılarla kahkaha atmaya başlamıştı bile. İlk kez Léalarda kaldığı zaman canlarının sıkıldığını söylemişlerdi ve Bay Fred son derece ciddi bir şekilde, "O halde gevşetin çocuklar." demiş ve kahkaha atmıştı. Küçük Darléne bu tarz şakalara alışkın olmadığı için bir süre öylece kalakalmıştı. Léa ise büyük bir sinirle yanındaki mor renkleri ile kendine özel aldığı ve kimsenin dokunmasına izin vermediği yastıkları babasına atmaya başlamıştı bile.

"Bir süre sonra gerçekten komik gelmeye başlaması daha da korkunç." Darléne korkmuş bir ses tonuyla bunları söylerken iki kız kendi aralarında gülmeye devam ediyorlardı.

O sırada bir telefon sesi ve kapının kırılacakmış gibi çalmasıyla Darléne telefonuna, Léa ise odanın kapısına yönelmişti.

Kapının kilidini açtığı gibi karşısında kocaman gülümseyen ve ellerinde dört poşet olan Derek'i gördü. Léa bir elindeki poşetlere bir de oldukça sinir bozucu bir şekilde gülümseyen arkadaşına baktı.

And The End | Katılımlı KurguHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin