0.1

119 11 22
                                    

Kararsızdim yazmakta ama yazıcamm

♥∞«»∞♥

Kar şiddetini artırırken etrafta gülerek eğlenen küçük çocuklar.

Üzerimdeki kalın kabanın beni ısıtmaması o kadar kötüydü ki bundan nefret ediyordum.

Elimde tuttuğum kalın siyah defterim den dikkatle sayfaları çeviriyordum ta ki rüzgar sayfaları sertçe sola doğru uçurana kadar hızla defteri kapatıp yürümeye devam ettim.

Dizime kadar gelen karı hızlı bir şekilde geçmeye çalışırken ara ara ayağımın takılması canımı sıkıyordu.

Bir süre sonra artık gelmem gereken yere varmıştım.

Mezarlığın büyük kapısına baktım ve hızla içeri yürümeye başladım en arkalarda duran iki mezara baktım.

İçimde küçük bir acı büyüdü ama bunu umursamadan oraya ilerledim.

Mezarların önünde durduğumda beş dakika boyunca sadece mezar taşında ki isimlere baktım

Annem ve babam...

Ellie Glory ve Miles Glory

Derin bir nefes vererek dudaklarımı araladım.

"Ben.. üzgünüm." Dedim suçlulukla
"Başaramadım, başaramıyorum bütün teknikleri denedim. ama olmuyor bir sorun oluşuyor eksik bir şey var, anne baba ben gerçekten özür dilerim.."

Boğazıma oturan yumru yetmezmiş gibi birde derin derin ağlamaya başladım.

Defterimi sertçe iki mezarın ortasına koydum.

Dizlerimin üstüne çökerek defteri açtım sayfaları çevirirken aradığım sayfayı buldum.

Dikkatle defterde yazanları okumaya başladım, ellerimi kaldırarak avuç içlerimi mezarlıklara gelicek şekilde tuttum.

Lütfen bu kez olsun.

Sakin bir şekilde beynimi boşaltım gözyaşlarım hayal akıyor hatta deftere damlıyordu.

Sözcükleri okumaya başladığım da defterden ışıklar parlamaya başladı gözlerimi cesaretle kısarak kendimi daha çok zorladım.

Bu kez ışıklar mezarların yanlarından da çıkmaya başlamıştı dudaklarım hafifçe aralandı.

Hiç düşünmeden son kelimemi söyledim "Bağlan!" O an binerle lanet okudum kendime bir anda sertçe arka tarafa itildim sırtım yerle buluştuğunda hızla kalkıp etrafa baktım.

En son mezarlara baktığımda göz yaşlarım kendini salmıştı başaramamıştım yine. Yine. Ve yine.

Ayağa kalkarak defteri yerden sert bir şekilde aldım.

Mezarın çıkışına yürümeye başladım.

O kadar canım yanıyor ki artık kendime katlanamıyordum, kendime ise tek zararım bütün gün kendimi aç bırakmaktı.

Sessiz adımlarımın ardından birinin bana eşlik ettiğini duydum ama arkama bakmadım sadece yürüdüm ancak bir süre sonra daha yakında geliyor hata bir nefes sesi duyuyordum.

Yavaşça kafamı arkama doğru çevirdim kafası önünde eğik bir şekilde yürüyen biri vardı garip biri gibi duruyordu ve açıkçası ürpertici gözüküyordu.

world of secrets Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin