5

360 43 28
                                    

Minho'dan

Sahile gelmiştik. Kalabalığın içinde Jisungları arıyorduk. En sonunda Yongbok'u bulduk ve bi yere oturduk. Jisung onun yanında değildi. Bir sürü sokak sanatçıları vardı. Birisinin sesi çok hoşuma gitmişti. Bi yerden tanıdık bir sesti ama kim olduğunu göremicek kadar kalabalıktı.

"Ee Jisung nerede?" Dedi Hyunjin.

"İleride gitar çalıyor." Diye cevap verdi Yongbok

"Nasıl yani tek başına oturup gitar mı çalıyor?" Diye sordum. Yongbok kafasını salladı. "Evet işi bu. Sokak sanatçılığı yapıyor." dedi Yongbok. Bir dakika o zaman bu ses, bu ses Jisung'a ait. Ne yapıp ne edip onu daha yakından dinlemeliydim. Hyunjinlerin yanından su almaya gidiyorum bahanesiyle ayrıldım. Biraz ilerledikten sonra onu gördüm. Olduğum yerde kaldım. O kalabalığın içinde gözüm bir tek onu görüyordu. Onun güzelliği gözümü kamaştırıyordu. Daha iyi duymak ve görmek için yakınlaştım. Karşısındaki banka oturdum. Gözlerini kapatmış bir şekilde Sezen Aksu'nun "geri dön" adlı şarkısını söylüyordu. Kim bilir kimi düşünüyordu o halde. Şarkının 'geri dön geri dön, ne olur geri dön' kısmında benim aklıma sadece o geliyordu. Of jisung seni özledim keşke geri dönsen.

(...)

Jisung şarkıyı bitirmişti. Gözlerini açtı ve etraftaki alkış seslerini izledi. Gözlerini etrafta gezdirirken beni görmesini beklemiyordum ama o beni gördü. Yargılayıcı gözlerle bana baktı. Sonra konuşmaya başladı. "Alkışlarınız için teşekkür ederim. Şimdi söyleyeceğim şarkı dolu kadehi ters tut grubundan." Beni görüp tanımadığını ya da umursamadığını düşünmüştüm. Ta ki o ana kadar. Şarkıya girdiği o an.

"Seni görenler varmış orada."
"El ele tutuştun mu onla?"
"Cevabını ver sallanma!"
"Doğru mu yoksa palavra?"
"Kelimeler anlatmıyorsa, gözlerinin içi söyler bana."
"Kimleydin o gün aslında telefonu açmadığın da."

Şarkıyı gözlerimin içine bakarak söylüyordu. Gözlerinin dolmaya başladığını görüyordum.

"Aldattın mı beni?"
"Bunu yaptın mı bana?"
"Birşey söyle, durma öyle."
"Sakladın mı benden?"
"İhanetin neden?"
"Birşey söyle bakma öyle."

'Bakma öyle' dediği kısımda hayır anlamında kafamı salladım. Gözlerini gözlerimden çekti. Yanaklarımdaki damlaları sildim. Jisung şarkıya devam ediyordu. Sanki amacına ulaşmış gibiydi. Şarkı bitene kadar gözlerini benden çekmemişti. Nerden geliyor bu cesaret. Dayanacak gücüm yoktu ama dayanmalıydım. En azından buraya Jisung'la beraber gelip en sevdiğimiz şarkı olan o şarkıyı söylemek için. Şarkı bitmişti. Jisung yutkundu. Sonrasında söze girdi. "Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim." Dedi. Alkış eşliğinde aceleyle eşyalarını toplamaya başladı. Bende oradan kalkıp uzaklaştım. Hyunjin'i aradım. Titrek bir sesle yanıma gelmesi gerektiğini söyledim. Onu beklerken yan taraftaki parkın salıncağına oturdum. Hafif hafif sallanırken. Yan taraftaki salıncağa Hyunjin oturdu. "Seninkini görmüşsün." Dedi. Kafamı salladım.

"Evet de sen nereden biliyorsun."

"Jisung geldi yanımıza. Şarkı söylerken görmüş seni."

"Hı hı öyle oldu."

Salıncakta sallanırken bir anda durdum ve Hyunjin'e döndüm. "Hyunjin yalvarırım beni onunla barıştır." Dedim. "Çok istiyorum Minho ama o bu olaya çok inanıyor. Birisinden onu aldattığını duymuş." Dedi. Kafamı salladım. Hangi piç bunu yapar ki kim bizim aramıza girebilir.

(...)

Hyunjin'le eve geldik. Üstümü değiştirip hemen yatağıma uzandım. Tüm eski sevgililerime yazıp onlara onların bu pisliği yapıp yapmadığını sordum. Hepsi yapmadığını söyledi. Hatta bazıları ise Jisung'u tanımadıklarını bile söyledi. Normalde bu kadar çabuk inanmam ama hepsiyle anlaşmalı bir şekilde ayrıldık. Kimsenin bana takıntılı olduğunu sanmıyorum. O yüzden inanıyorum onlara. Acaba Jisung'a takıntılı biri varmı? Diye düşünüyorum ama onun ilk sevgilisi de bendim. Kim olduğunu bulup onu boğmak istiyorum.

__________

Bbangselaamm
Nasılsınız umarım iyisinizdir
Sizi seviyorum
Yazım hataları için kusura bakmayın
🤭😭

Sahilde seninle//minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin