Sevgili günlük,
Bugün annemi yatak odasının kenarında yere çökmüş ağlarken buldum. Kahvaltıdan sonra gerçekten çok büyük kavga etmişlerdi ve yemeğim bitmeden masadan kalkmama izin vermedikleri için onların kendime söylense hayatıma neden olacak kelimelerini dinlemek zorunda kaldım. Oradan ne kadar çabuk uzaklaşırsam o kadar iyi diyerek tüm yemeği ağzıma tıktım ve koşarcasına lavaboya gidip hepsini kustum. Kulaklarım uğulduyordu ama hala o sinirli bağırışları kulağımdaydı. Sertçe kapanan bir kapı sesi duydum, babam evden gitmişti. Birde aynı gün annemi yere çökmüş ağlarken gördüğümde ölmek istedim. Hemen odama gidip bende yere çöktüm ve ağlamaya başladım. O sırada Hank ağzında bir fotoğrafla koşarak yanıma geldi. Fotoğrafta ben 12 yaşımdayken anne ve babamın kucağında, hepimizin gözünde komik gözlükler ve yüzümüzde çok mutlu tebessümlerle çekilmiş bir fotoğraf vardı. Hank'e sarıldım ve hıçkırmaya başladım. Neden her şey bu kadar güzelken birden berbat olmuştu ki?
September 3 -2018-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
a page from death |chaelisa
FanfictionHayatındaki problemlerle boğuşan Roséanne'in artık hayattan bir umudu kalmamıştır fakat birden karşısına çıkan Lalisa onun hayatını nasıl etkileyecektir? Rosé's diary.
