Yok Oluş

1.

Sekiz yaşındaki küçük çocuk elindeki kırmızı, üstünde boynuzları olan kasalı oyuncak arabasını annesine gösterdikten sonra " Tekeri dönmüyor. Tamir edebilir misin?" diye sormuştu huysuz bir şekilde. Annesi elindeki temizlik bezini kovaya bıraktıktan sonra oyuncağı eline almış ve " Bir sürü araban var. Anlamıyorum ki dört yıldır bırakmıyorsun bunu. Artık tamir edilemeyecek duruma gelmiş. Hadi atalım bunu diğerleri ile oyna. Buna benzer yenisini alırız sana." demişti. Küçük çocuk oyuncağı hızla eline aldıktan sonra " Hayır olmaz." demiş ve odasına gitmişti. Annesi camdan dışarı baktıktan sonra havadaki toz bulutu ile kaşlarını çatmıştı. Derin bir nefes aldıktan sonra odanın camlarını kapatmış ve diğer camları da kapatmak için bulunduğu yerden ayrılmıştı. Kaşları çatık bir şekilde " Camları silmeden önce gelseydin bari. En azından bu kadar yorulmama gerek kalmazdı." demişti. Camları silmek için hazırladığı temizlik malzemelerini kaldırdıktan sonra salona geçmiş ve televizyonu açmıştı. Kanapeye oturduktan sonra kanalları geçerken karşısına çıkan haber ile dikkatimi habere vermişti. Televizyonun sesini biraz daha açtıktan sonra haberden
" Sayın seyirciler. Toz bulutunun içinde kalmamaya dikkat edin. İçerisinde daha kimsenin çözemediği bir şeyler var. Bilim adamları ne olduğunu çözmeye çalışıyorlar. Nefes yolu ile burundan yada ağızdan vücudunuza girdikten sonra başta aşırı kaşıntı ve ateşe sebep oluyor. Ardından burun kanamaları ve vücudun aşırı titremesi takip ediyor. Ardından ne yazık ki korkulan sona geliniyor. Nerden geldiği bilinmiyor evden çıkmayın ikinci bir virüs ile karşı karşıya olabiliriz. Mümkünse camların kenarlarını kalın bezler ile çevreleyerek içeri sızmasını önleyin. Hızlı bir şekilde yayılıyor. Gelecek olan haberleri dikkate alın." anonsları yayılırken orta yaşlarda ki kadın elini kalbine koymuş ve dışarı bakmıştı. Toz bulutunun içerisinde uçan küçük mor taneler gözüne çarptığında korkusu daha çok artmış ve hemen ayağa kalkıp yatak odasına gitmişti.

Odada bulduğu bütün kalın bezleri eline toplayıp başka yerden aldığı bant ile camların kenarlarını sarmaya başlamıştı. Cebinde ki telefonu titremeye başladında saniyeler içerisinde eline alıp açmıştı. Eşi telefonun diğer ucundan " Lütfen evde olduğunuzu söyleyin." demişti. Kadın panikle " Evet evet. Evdeyiz sen neredesin. Haberlerde gördüm camları sarıyorum şimdi." demişti. Adam rahat bir nefes aldıktan sonra " Harika. Evden çıkmayın arabadayım bende haberlerden çok öncesinde haberim oldu marketten çıktım az önce. Uzun bir süre evde kalacağımız aşikar. Patron herkesi evine gönderdi. Yarım saate kalmaz ordayım." demişti. Kadın o görmese de kafasını sallamış ve " Dikkatli ol." dedikten sonra telefonu kapatmıştı. Elindeki kumaşlara baktıktan sonra ne yaptığı aklına gelmiş ve küçük çocuğun odasına giderek ordaki camları da sarmıştı. Küçük çocuk merakla annesine baktıktan sonra " Anne ne yapıyorsun?" diye sormuştu. Annesi çocuğun önünde diz çöküp " Bak şimdi bebeğim camları açmak yok tamam mı. Ve bir kaç gün dışarı da çıkmıyoruz. Hani hatırlıyor musun eskiden bir süre yine böyle evde kalmıştık. Seninle bir sürü yeni oyunlar oynamıştık. Yine onun gibi oldu." demişti. Küçük çocuk kaşlarını kaldırıp
" Yeni bir virüs mü geldi yani?" diye sormuştu şaşkın bir şekilde. Annesi kafa salladıktan sonra " Evet bebeğim. Baban da birazdan burda olacak. Sen oyun oynamaya devam et. Yaz tatili için verilen kitaplarını okumayı da unutma." demişti.

Küçük çocuk kafa salladıktan sonra annesi odadan çıkmış ve onu yalnız bırakmıştı. Telaş içinde haberleri izlemeye devam ederken kapı çalmış ve koşarak oraya gitmişti. Kapı ritmik bir şekilde çaldığında kocasının geldiğini anlamış ve kapıyı hafifçe aralamıştı. Kocası hızla içeri girdikten sonra toz bulutu içeri girmeden kapıyı kapatmış ve eşine sarılmıştı kadın da ona sarıldıktan sonra akan gözlerini silmiş ve kocasının yüzüne bakmıştı. Adam ağzındaki maskeyi çıkardıktan sonra sırtındaki hava makinesini de kapatmıştı. Kadın meraklı gözlerle ona baktıktan sonra
" Bu da nedir?" diye sormuştu. Adam elindekileri bir köşeye bıraktıktan sonra balkona doğru ilerlemiş ve " Bu şey her ne ise ten teması olduğunda bir sorun yaratmıyor. Burun ve ağız tamam mı bu tozu solursan işte o zaman başlıyor her şey. Bu cihazlardan bir sürü getirdim. Evden çıkmamıza gerek yok ama olur da bir şey olursa bu cihazı takmadan çıkmayacağız. Toz bulutu kapalı bir ortamda kaldığında yok oluyor tamamen etkisiz hale geliyor." demişti bir yandan da balonun kapısını açtıktan sonra. Karısı balkona baktığında bir sürü yiyecek, su ve daha bir çok şeyin yığılı olduğunu görmüştü. Diğer köşede ise kocasının az önce çıkardığı hava makinesinden yaklaşık on beş yirmi tane gördüğünde " Bunları nasıl aldın?" diye sormadan duramamıştı.