Yaptığı şey yüzünden hamileyken dünyaya sürgün edilen cadı Noguera Zyma'nın kızı doğar ve 22 yaşına geldiğinde sürgün eden baş cadı tarafından kızı Eternal'e döndürülür.
Her şeyden habersiz olan Esper yeni bir diyar ve türlü söylentilerle ne yapaca...
Kurguma hoş geldiniz. Fantastik bir kurgu olacak, hazır mısınız?
Bu kurguyu yaklaşık 2 3 yıla yakındır düşünüyordum ve yeni fikirler ekleyerek kurguyu geliştirdim. Şimdi ise bana yazmak size de okumak düşüyor.
Eğer çalıntı vb hakaretler olursa asla kabul etmem çünkü tamamen kendi fikirlerimden oluşturulmuş bir kurgudur. Ayrıca dünya üzerinde bir sürü kitap ve film var, birçoğu birbirine benzeyebilir, benziyor da. Yani benim kurgum da illa bazılarına benzeyebilir, krallıklar falan var sonuçta.
Minik bir de ricam var, lütfen diğer kitaplardan bahsetmeyin kitabımda.
Eğer beni anladıysanız çok teşekkür ederim.
Giriş bölümümüzü kısa ve öz tutmaya çalıştım ki daha anlaşılır olsun.
O zaman daha ne duruyoruz, hadi başlayalım!
İyi okumalar♡
☆
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alttaki harita yapay zeka tarafından yapılmıştır. Eternal diyarı'nın haritası:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
☆
10.11.2023
CADI'NIN KIZI ESPER SERİSİ
GİRİŞ BÖLÜMÜ
Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Eternal, kralını kaybetmenin acısıylafırtınalara boğulmuştu. Yer ve gök isyan ediyor, yarılıyor ve gürlüyordu. Esen sert güz rüzgarları, cadı Noguera Zyma'nın bugünden sonra başlayacak esaretinin habercisi ve aynı zamanda kralı'nın ağıtıydı.
Eternal'in en güçlü cadılarından biri olan Noguera, kral Eric'i sonsuz ve derin uykusuna hapsetmişti.
Sert esen rüzgâr ve yağan sağanak yağmur kimse'nin umurunda değildi çünkü bugün sonsuz gece başlamıştı. Güzel ve tehlikeli cadı, Eternalden kralını çalmakla kalmayıp, güneşten de mahrum bırakmıştı.
Bir daha güneş'i görmeyeceklerdi.
Yağmurdan dolayı ıslanmış kızıl saçlarıyla baş cadılardan Morana, yer yüzünün ve gökyüzünün tüm öfkesiyle, karşısında duran ve neredeyse doğum yapmak üzere olan cadıya bakıyordu. Güzel ve oldukça zarif olan cadı'nın karnı burnundaydı ve oldukça şişmiş karnını tutuyordu.
Doğum yapmak üzereydifakat bunun için henüz erkendi. Bebeğinin doğması için daha 2 ay'ı vardı, oldukça küçüktü bebeği.
Siyah uzun, ıslak saçları dağılmış ve ince yüzünü örtmüştü. Yerde baygın bir şekilde uzanıyor, bebeğini doğurmamak içinbüyük bir çaba sarf ediyordu.
Baş cadı gözlerini kıstı ve iğrenerek, genç fakat bir o kadar güçlü cadıya baktı. "Ah, bu kadar aciz bir duruma düşeceğini söyleselerdi, onlarla kesinlikle alay ederdim." Buz gibi serin ve derin sesi dağların arasında yankılanarak, ona hızlı bir şekilde geri döndü.
Eternal bir kez daha dalgalandı ve doğum sancıları artan cadı büyük bir çığlık attı. Gözlerinden yaşlar akıyor ve uzandığı yer, altında titriyordu. Kurumuş pembe dudaklarını dişlerinin arasına geçirerek öfkeyle baş cadıya baktı.
Cadı Morana onun bu halinden büyük bir zevk alarak, tiz ve soğuk bir kahkaha attı. Gülüşü tamamen sahteydi.
"Yaptığın yanına mı kalacaktı Noguera? Peşine düşemeyeceğimi mi sandın?" Dudaklarını yaladı. "Ah zavallı..."
Noguera neredeyse baygın gözlerle baş cadıya bakmaya devam etti. Tüm vücudu kasılıyor ve kemikleri kırılıyormuş gibi hissediyordu. İçindeki acı ve öfke hiç dinmeyecek gibiydi. Ölmek istiyordu fakat henüz doğmamış, yaşamın ne olduğunu dahi bilmediği bebeği için katlanmaya çalışıyordu.
"Sana acıyorum fakat bu işin hemen bitmesine izin veremem..."
Baş cadı kendi etrafında dönerek kızıllaşan bakışlarını gökyüzüne çevirdi. Uzun ve beyaz gelinliği yerlerde sürükleniyor ve gözleri gibi kızıl saçları rüzgarda özgürce dalgalanıyordu. Bugündüğünü de mahvolmuştu. Noguera, her şey gibi düğününü de mahvetmişti.
"Seni buradan sonsuza dek sürgün ediyorum Noguera! 22 insan yılı boyunca çocuğunla eğlen ve iyi vakit geçir çünkü sonunda onu senden alacağım. Ona alışsan iyi edersin, sonrasında onu senden aldığımda daha fazla acı çekeceksin!"
Güldü ve ince dudaklarının arasından bir şeyler fısıldamaya başladı. Sihirli ve kuvvetli sözcükler dudaklarının arasında yuvarlanırken hamile cadı inleyerek karnını tutmaya devam etti.
"Döndüğümde sıra sana da gelecek Morana." Cadı'nın öfkeli ve nefes nefese kalmış sesi gökle beraber gürleyerek dağlarda asılı kaldı.
Morana gülmeye başladı ve başını salladı. "Dönebilirsen neden olmasın."
Dakikalar sonra kara portal açılmış ve doğum yapmakta olan cadıyı büyük bir kuvvetle içine çekmişti. Cadı'nın insan dünyasında olan yeni hayatı da böylece başlamış olmuştu.
Dakikalar sonra cadı bir orman yolundaydı. Bir araba son sürat ona doğru geliyordu. Cadı bunu görünce irkilerek elini kaldırdı ve yardım istemek için bağırdı. "Ne olur yardım edin bana!"
Arabadaki yaşlı adam gördüğü kadınla zar zor arabayı durdurmuş ve şok içerisinde yerde yatan kadına bakmıştı. Arabadan inip kadına doğru koştu. Nefes nefese ve doğum yapan kadını kucağına alıp arabasına hızla ilerledi ve en yakın hastaneye doğru arabasını sürmeye başladı.
O yağmurlu ve fırtınalı gecede cadı'nın en büyükgünahı olan kızıdünyaya gelmişti. Lanetlendiğinin ve gelecekte başınagelecek korkunç olayların farkındaymışçasına çok ağlayarak hem de.
Eternal bir gecede çokşey kaybedip kazanmıştı.
Bunların içinde o minik bebek de vardı...
. . . .
Tüm karakterler dahil olduğunda hepsi için karakter tanıtımı yapacağım.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. Bir sonraki bölümde görüşürüz!
