bana gereksiz bir yeteneğini söyle, dedin. "bilirsin satoru, mükemmel olamazsın ya"
değilim suguru. o sokak benim cenaze yerim. İlk defa seninle, ikinci kez senin öldüğün tarihte. ben hep öldüm. içten içe, hep seninle. bu benim bir eksikliğim.
o zamanlar sana söylediğim cevap şuydu. "gözlerimin odağını kaybedebiliyorum."
sana bakarken suguru, bir saniyeyi bile kaçırmak istemedim. kim hayatını kaçırmak ister ki? ya benim görmediğim anda benden kaçsaydın. seni arar mıydım? beni görmek ister miydim?
çöpe atılan bir oyuncak gibi hayallerini de benimle bırakıp gider miydin? yaparsın ya.