Merak

34 1 0
                                    

Derya'nın Ağzından

O gün yani dün Eren bana 'Seni seviyorum' dediğinde cevap vermek için ilk önce derin bir nefes aldım, sonra gözlerimi kapattım, ağzımı açmıştım ki dudaklarımdaki baskı ile kapanmak zorunda kaldı. Gözlerimi açtığımda Eren beni 'öpüyordu' . Buna inanmak bir kaç saniyemi alsana bende cevap olarak ellerimi onun ellerinden kurtarıp yanaklarına koydum. Beni öperken hafif bir gülümseme sergileyip o da ellerini belime koydu. Ayrıldığımız da biraz geriledi ve bana bakmaya başladı. Onun gözlerinde ki ifade çok değişikti. Yani yumuşaktı. Daha önce öyle görmemiştim. Tamam belki Aras'a karşı bazen oluyordu da neyse. Bana gülümsedi. Az önceki olandan sonra beni daha yeni utanç sarıyordu. Eminim kızarmaya başlamışımdır. Bende gülümsedim ve hemen kafamı Ceren lerin o tarafa kaydırdım belki görmemiştir de onun çenesini çekmek zorunda kalmayayım diye. Ama hayırr tabikide görmüş bana şaşkınlıkla baktığını göre . Yüzümde aniden bir korku ifadesi dolmuştu . Sonra Ceren'e daha iyi baktığımda birden ister istemez bir smile attım. Çünkü Aras la dip dibeydi. Kafasını o tarafa çevirdiğinde şaşkınlıkla bir omzundaki kola birde Aras'a baktı. Bende baktığımda kafasını sallayıp duruyordu. Sanırım bu durumu Eren ona anlatıyordu. Ceren'e kafasını çevirdiğinde gözlerindeki şaşkınlık belli oluyordu. Ayrıldılar ve birbirlerine 'Özür' temalı bakışlar attılar. Sonrasını biliyorsunuz zaten.

Geceye gelirsek Eren le birbirimizi daha iyi tanımak adına kendimizden bahsettik. Ama ben onun hakkında hemen hemen her şeyi biliyordum da bilmiyormuş gibi yaptım. Dışarıdan hayvan sesleri geliyordu. Acaba Ceren nasıl uyuyor. Tabii ki biz buraya gelmeden önce herseyi düşündüm. Ilk Cansu tezeyi aradım ve 2 gün için izin aldım. Yani haberi var ve beni onun fobileri hakkında uyardı. Ama galiba Ceren uyumuş sesi soluğu çıkmıyor. Bende Eren'e sırtımı döndüm. Uykum iyice ağırlaşmıştı bende tam dalacakken belime dolanan bir elle biraz titredim ama Eren olduğunu bildiğim için sorun olmadı.

Gözümü açtığımda yanımda kimsenin olmadığını fark ettim. Kendime çeki düzen verip çadırdan dışarı çıktım. Etrafa bakarken Eren'i gördüm. Sırtı bana dönük yerde çömelmiş bir şeylerle uğraşıyordu. Yanına sessizce yaklaşıp baktım. Iki taşı birbirine vurarak yerdeki çalı çırpıyı yakmaya çalışıyordu. Olmadıkça da sürekli saydırıp duruyordu. Kulağına iyice yaklaşıp sessizce

"Sen ne yapıyorsun bakayım? " dedim oda birden titredi ve dengesini kaybedip yerde oturur hale geldi.

"Asıl sen ne yapıyorsun.Ödümü patlattın. "

"Vay be demek bizim sert çocuk da korka biliyor muşş! " dedim 'ş' harfini uzatarak. Ama bana öyle bir baktı ki susmak zorunda kaldım.

"Derya şansını zorlama bence ha? "

" Yardım? " elimi uzatarak söyledim bunu. Hiç bir şey demeden elimi tuttu ve ayağa kalktı. Sirkelendikten sonra baktım bana daha hala kızgın bende yatıştırmak için yanağından şapur şükür öpmeye başladım.

"Tamam tamam yeter! Ama var bana bir daha böyle yaparsan emin ol seni öldürürüm. Ona göre. "

"Ama sen bana nasıl kıyarsın? Vicdanın hiç mi sızlamaz? " dedim sesimi inceltip dudak büzerek. Ona baktığımda gözlerindeki öfke dinmiş hatta sanki bir şey yapmak istiyormuş ama yapamıyormuş gibiydi.

" Derya karşımda sakın ama sakın dudak büzme! " ona inat tekrardan büzerek

"Ama niye! " dedim. O an beni kendine çekti ve koparırcasına dudaklarımı öpmeye başladı. Ayrıldığında

"Bu yüzden! Çok çok se... her neyse. Bir dahakine bunla yetinmem kopartırım haberine! " dedi ve güldü. Bende ona hafif bir korku eşliğinde gülümsemekle yetindim. Sonra aklıma birden Ceren geldi . Daha hala uyanmamıştı.

Sadece BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin