chapter nine

197 20 48
                                    

selaam,hosgeldinizzz
oylamayi ve yorumlarinizi birakmayi unutmayinn
iyi okumalar<3

🤍

"aybike" berk koltuktan kalkıp gitmek üzere olan aybike'nin kolunu tuttu. "kaçma benden"

"bak,şuan ikimizinde aklı başında değil. konuşmak için çok yanlış bi zaman,sonra konuşuruz"

"şimdi değilse ne zaman,sonra dendiğinde o zaman hiç gelmiyor. biliyorum"
"kafam iyi olabilir,ama ben ne yaptığımın farkındayım. seni bilerek öptüm"

aybike kolunu hızlıca çekti,"iyi geceler"
"uyumalısın bence" mutfak masasından çantasını alıp berk'i öylece bırakıp çıktı.

kapıdan çıktığında içinde değişik hisler vardı,kendini bu zamana kadar asla berk'e aşık hissetmemişti. ama şimdi kendini tam anlamıyla aşık hissediyordu ve bunu içinde kabullenmesi epey sürecekti.

🤍

berk yine kötü bir sabaha uyanmıştı,dün gece gözüne aybike'yi düşünmekten asla uyku girmemişti. hisleri karşılıksız diye düşünüp kendini parçalıyordu.

kanepede sabahladıktan sonra aybike'yle konuşmak için ajansa gitmesi gerektiğini anımsadı,evet ajansı sevmezdi ama aybike'ye gitmezse aybike'nin ona geleceği yoktu.

koltuktan kalkıp ilk önce cango'nun mamasını koydu sonra da lavaboya girdiğinde ensesine baktı,tırnak izleri duruyordu. bunu kaan görse ona cango tırmaladı diyip geçiştiremezdi,çünkü bir kadın tarafından yapıldığı belliydi.

duşunu almak için ilk önce suyu açtıktan sonra en sevdiği onu en rahatlatan şarkıyı açtı.

önceden bu şarkıyı dinlerken aklına sadece talya gelirdi,ama şimdi sadece aybike geliyordu. berk için aşk şarkısı tam anlamıyla buydu.

suyun altına girip şarkının çalışıyla düşünüyordu.

yandım,yandım
yandım,yandım ah ki ne yandım
bana yeniden şarkılar söyleten kadın
baka baka doyamadım,hem kokladım da
sarhoşluğu geçmedi hala

tam anlamıyla aşık olabileceği bi kadındı aybike ilk defa onunla bu denli ilgilenen,sevdiği her şeyi ezberleyen birisiydi çünkü.

içimde sevdan
hala hoş bir havan var
ne güzel adın
bir çizik attın gönlüme kanattın

🤍

berk ajansa kimseye selam vermeden güneş gözlüğü,şapkası ve tırnak izleri gözükmesin diye taktığı kapşonuyla daldı.

sekreter arkasından seslendi,"berk bey,aybike hanım yok."

ama berk duymamıştı.

kapıyı iki kez tıklatıp ses beklemeden açtığında karşısında kaan'ı gördü.

"berk? hayırdır,hangi rüzgar attı seni ajansa boktan ünlü kaprislerin yüzünden gelmezdin hani"

"asıl sen hayırdır ya,her gün burdasın. anlamıyorum"

"aybike'yle konuşucaktım da,tek konuşacak olan ben değilmişim galiba"

dinle beni bi || ayberHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin