1. Bölüm

41 6 5
                                    

Uyandığımda annemin evinde olmadığımı fark ettim.Yatağın rengi maviydi.Oda simsiyahtı.Evet artık emin olmuştum burası benim rengârenk cıvıl cıvıl odam değildi. 1 gece öncesini düşündüm. 1 gece önce babam daha doğrusu babam demek istemediğim adam annemin evine gelip annemle uzun uzun konuşmuştu. Sonra annem beni odaya çekip babamla kalmam gerektiğini söyledi. Çok direnmiştim.Ama şimdi burada olduğuma göre yinede gelmiştim.Kapım tıklatıldı gelen babamdı.Yatağımdan kalkıp babamı ittirdim.Sonra koşa koşa banyoya girip kapıyı kilitledim.Yaklaşık 30 dakika boyunca dolapları karıştırdım ama evde kadın kalmıyordu kesinlikle bir kadının kalmadığını anlamıştım. Daha ne kadar bu sıkıcı banyoda kalacağım? Diye düşünerek kapıyı açmaya çalıştım ama açılmadı. Tekrar denedim yine açılmadı.Babam kapının arkasından " kızım kapı tutukluk yapıyor"dedi.Sinirimden elimi kapıya vurup "yıllarca beni babasız bıraktın şimdi bir de bana 'kızım' diyemezsin." Diye bağırdım. "Üzgünüm bir daha demem." Dedi ve kapıya bir tekme attı. Derin bir iç çektim. Yere bakarak"ben banyoya girince kapıyı örtmem yeterli oluyor."dedi."yalnız kaldığın için olabilirmi?" Diye sorarak aşağı kata indim. Mutfağın yanında bir kadın oturuyordu üstünde önlük vardı çok şaşırmıştım. Babam bana döndü ve"o benim yardımcım "dedi.Koltukta oturan kadın ayağa kalkıp elimi sıktı bende elini sıkarak karşılık verdim ve bu duruma babam çok sevindi.Sonrs kahvaltı yapmak için masaya oturduk.Kahvaltıda babam patatesinin son lokmasını ağzına atarken bana bakarak "ben bugün seni özel okuluna kaydettireceğim 2 saate dönerim" dedi ne yani bana sormadan mı? "Bana sormayacak mısın? " dedim.Şaşkına dönerek "Bursa'ya yeni geldin ve özel bir okula gideceksin daha ne istiyorsun?" Dedi. "Bak anlaşamıyoruz işte. " dedim ve üst kata çıkarken ne yani bu adam beni özel okulla tavlamayamı çalışıyor? Diye derin düşüncelere daldım. Bana ayrılan odaya girip kapıyı kilitledim.Telefonumu elime alarak İzmir'de ki canım ve tek arkadaşım Ece'yi aradım. Ece seni çok özledim. Dedim üzgün bir sesle.Biliyorum Mira bende seni çok özledim. Keşke şuan yanımda olsan.derken sesi ağlamaklı geliyordu. Hey! yoksa sen ağlıyormusun?dedim ama ses gelmedi.Ece ağlıyormusun?dediğimde bir iç çekme duydum.Ardından Mira sinirlerim bozuldu seni sonra arasam olurmu? Dedi.Hâlâ ağlıyordu,anlamıştım. Tamam canım nolur ağlama en yakın zamanda buradan kurtulacağım. Dedim ve artık telefon kapandı. Yatağıma kapanıp bende ağlamaya başladım. Babam kapıyı tıklattı ve hemen ardından "Mira içeri gelebilir miyim?" Dedi.İçimdeki duygulara sahip çıkamayarak " defol git! " diye bağırdım. Ve hemen ardından yavaşça uzaklaşan ayak seslerini duydum. Babama bağırdığım için onu üzdüğümü düşünüyordum. Sanırım bana yardımcı olmak istemişti ama ben onu tersleyerek onu üzmüştüm.Ve şimdi onu üzdüğüm için üzülüyordum.Bu akşam Ece'yi arayarak ve babamı tersleyerek iki insan üzmüştüm ve şimdi onları üzdüğüm için de ben.Bu yaptıklarımı düşünerek derin bir uykuya daldım.
Sabah uyandığımda kimseni uyanmadığını fark ettim.Kapımın kilidini yavaşça açtıktan hemen sonra lavaboya girdim elimi yüzümü yıkadıktan hemen sonra aşağı kata indim yardımcımız oradaydı kahvaltı masasını donatmış, koltuğa oturmuştu. Yanına gidip oturdum."Günaydın Mira hanım nasılsınız? "Diye sordu.Bana 'hanım' demesinin hayretiyle ona baktım. Bana daha önce ciddi bir şekilde 'hanım'diyen ilk kişiydi. "Sizede günaydın." Dedim ona 'siz'diye hitap etmek istemiyordum. Bu yüzden ona sormaya karar verdim"size siz demek istemiyorum.Tam olarak adınız ne?"diye sordum. Gözlerini devirerek"adım Meltem Mira hanım"dedi.Yine 'hanım'demişti. Gözlerimi devirerek "bana hanım demenizi istemiyorum,adımla hitap etseniz yeterli."dedim soğukça.Yine gözlerini devirdi ve"Üzgünüm babanız öyle emretti." Dediginde nefesimi tuttum.Ne yani bu adam kendini ne sanıyorduki? Üç beş kuruş para veriyor diye beyefendimi oldu? İçimi çektim ve hızlı adımlarla kahvaltı masasına oturdum.Meltem hanım çok şaşırdı. "" henüz babanız gelmedi" dedi.En umursamaz tavrımla " o benim babam değilki." Dedim.Ne demek istediğimi anlamıştı. Sesini çıkarmadı ve derin düşüncelere daldı. Bende bu arada kahvaltımı yalayıp yuttum.Tam kahvaltıdan kalkacakken babamın merdivenlerden inişini gördüm. "Hayrola bensiz kahvaltı sofrasına mı oturdunuz? " diye sordu sinirli sinirli."Hayır ben kahvaltımı bitirdim bile." Dediğimde şaşkınlıkla bana baktı. "Sen yemek yemeye büyüklerden sonra başlanacağını öğrenmedinmi?"diye sordu anında cevabı yapıştırdım "Keşke yanımda olup,öğretseydin."deyip yukarı çıktım. Yanıma geldi ve "bugün okula başlayacaksın saat 12.00 da servis gelecek.12.50 de ders başlayacak." Dedi ardından ekledi"kabalığım için özür dilerim"diyerek gitti.Ne yani bugün yeni bir okula mı başlayacağım? Düşüncesinden sıyrılamadım.Odama gittim ardından yatağımın üzerinde duran okul üstüme baktım 1 tane mor etek, 1tane beyaz üst, 1diz altı çorap duruyordu.Hahaha alt tarafı bir lise anaokul değil!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin