TİGER

Un🕴

Hoş geldin...🤹🏻
İyi okumalar 🕴

Aşk beklentiniz olduğunu biliyorum, yok diye zırvalayamam da ama bu POLISIYE BIR HIKAYE...

önceliğimiz buu...

____________________________________

Omzuna yan olarak taktığı çantasını düzeltti yine rahatsızlıkla. Adımlarını her zamanki gibi sakin ve emin atıyordu. Yine karşılaştığı küçük kızla göz göze gelip gülümsediler her gün olduğu gibi, birkaç adım sonra yine karşılaştı evinin çapraz kısmında yaşayan komşularının aşk dolu işe geçirme seremonilerine. Vıcık ve bol öpüşmeli geçen anlara bir kez daha şahitlik eti.

Sonunda bakışlarını çekebildiğinde kendini sokaklarda mobeselerden daha çok insan gözetleyen teyzeler gibi hisseti ve bu seferde bu rahatsızlıkla çekiştirdi çantasını. Sonunda ulaştığı toplu taşıma ile aynı yollardan, sokaklardan ve rutine binmiş şekilde aynı apartmanlardan sonra ulaştı iş yerine.

🕳🕳🕳🕳

''dostum gerçekten bir kez daha seninle göz göze gelirsek, o aptal suratında kocaman bir morluk olacak. Anladın mı?'' diye konuştu karşısında ki siyah saçlı adam. Siniri sahte gibi görünse de, haklı olduğu bir konu vardı ki.

Yürüdüğü yollar karşılaştığı insanlar, nasıl rutine bindiyse. Karşısında ki adamın eşiyle sevgi dolu sahnelerini görmekte aynı şekilde rutinleşmişti artık.

''bu dakikaları kapının önünde değil de, evinizde yaşasanız hiçbir sorun kalmayacak aslında'' dedi sayfalarını çevirdiği dergiden gözlerini çekmeden.

''yâda siktiğimin gözlerini evime değdirmeden ilerleyebilirsin? Bu nasıl bir fikir?'' dedi bu sefer Oscar.

''tabi. Oda bir seçenek elbette.'' dedi keyifsizce. Kendi de rahatsızlık duyuyordu. Çünkü böyleydi. Belirli rutine bindirmişti hayatını. Baktığı yerden attığı adımın sayısına kadar her gün aynı olmalıydı. Tek bir hata, farklılık yapamazdı.

Yapamazlardı.

Karşısındaki adam da bunu çok iyi biliyordu.

''neden buradayız bir fikrin var mı?'' diye sordu bu sefer karşısındaki adamla az önce konuşmamış gibi. .

''viper* çağırdı. Yani durum ciddi. Şef 'burada olun' dedi, ancak emrin viperden geldiğini duydum''

''tabii ki duydun'' dedi yan gülüşle. ''işin bu değil mi?'' dedi yineleyerek sözünü.

(viper: engerek demek (:

🕳🕳🕳🕳

Uçak süzülerek indiğinde yeniden başladı.

Yeni bir kimlik.

Yeni bir kişilik.

Yeni bir ülke.

Yeni bir görev.

Yeni bir...

Ölüm?

Yâda yaşam?

Belki de yeni bir umut...

🕳🕳🕳🕳

Yumuşak hava yüzüne çarptığında yaşadığı yere nazaran daha güzel ve hafifti. Yaşadığı yer denilebilirse tabii ki. Çünkü evini otel olarak bile değil sadece insanlara göstermelik kullanıyordu.

Jimin kim miydi?

O kendini gezmeye ve yazmaya adamış bir gezgindi. Seyyahtı...

Komşularının sürekli baş göz etmeye çalıştığı ekmeğinde ve masum bir köylüydü..

Tabii ki komşularına ve ismini bilen insanlara göre.

Gerçekte ise, Norveç istihbaratında kendini ülkesi için adamış bir ajan provokatördü.

Bu hayatı kendisi seçmişti.

Ya içindeki kinde boğulup azılı bir katil olacaktı.

Yada bunu iyi yönde eğitip kendini ülkesine adayarak kin ve nefretinin dışında bir bambaşka bir hayat sürecekti..

İlkini seçmek hep en kolay olandı. Kötü olmak ve birileri için birilerinin hayatını alan kişi olmak hep en kolay olandı. Silah tutan elleri, silah tutmaya alıştığı gibi, öyle de can almaya alışmıştı.

Viper'le tanıştığı zaman kendisine söylediği sözleri tuttu ve zor olanı yaptı. Kendi için değil ülkesi için yapmak istedi.

Hayatını rutine bu sayede çevirdi. Kimsenin dikkatini çekmeden her işinde başarılı olarak gösterdi hayatını ve kendini ülkesine adadığını. Adımları, aldığı nefesleri, yediği yemekleri, günlük konuştuğu kelime sayısı...

Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insan her zaman en acımasızıydı. En zoru bile başarabilirdi. Eğer ülkesi için doğruysa kim olduğu zerre umurunda değildi.

Çünkü duygusu yoktu.

Bu sayede viperin tigerı oldu.

Bu sayede ülkesinin istihbaratını en üst düzeye getirdi viper. Tiger ve tiger gibileri bulup eğiterek. Onlara başta birer ev verdi. Sonra bir hayat ve bu hayatı sürdürebilecekleri bir yaşam.

Jimin tigerdı.
Dış görünüşüne bakıldığında ürkek bir ceylan gibi görünüyordu ancak O bir kaplan kadar sessiz avına yaklaşıp soluğunu bir çırpıda av bunu daha hissedemeden kesebilirdi. Dahası bunu yaparken kim olduğu umurunda bile değildi. Onun için görevler ve emirler vardı sadece.

Başka bir şey yoktu.

Oscar ise. İstihbaratın köstebeğiydi. Aptal görünüşlü olsa da ülkede onun bilgisi dışında kimse kimseye daha tek kelime edememişti. Dahası kendi ülkesinin dışındaki ülkeler içinde geçerliydi bu kural.

Viper bilerek kurmuştu bu ekibi.

Görünüşü basit ama etkisi büyük olan bir ekipti.

Kimse olanlardan dolayı, onlardan şüphelenmeyecekti.

Ve bu sayede bütün operasyonların hakkından böyle geleceklerdi.

Ekipte jimin dışında herkesin bir ailesi vardı ve bu diğerlerini güçsüzleştiren şeydi.

Jimin ise en güçlüydü. Çünkü kaybedecek hiçbir şeyi yoktu.

Hemde hiçbir şeyyy...

_________

Yazdığım kadarını atacağım durunca canımı yakıyor...

Umarım beğenirsiniz..

Ve
Hey sen...
Seviliyorsun....

🕴🕴🕴