Gözlüklü çocuk karşısında, çalışma masasına kafasını koymuş uyuyan kıza yaklaştı ve gülümsedi, yakın zamanda ayrılacak olmanın acısı yüreğini acıtıyordu. Yavaşça kızın bacakları altından elini geçirdi ve diğer elinide sırtına koyarak kucağına aldı,yatağa yönelerek bir kaç adım attı ve kızı yorganın altına bıraktı,kız gözlerini hafifçe araladı ve çocuğa baktı,saniyesinde uykuya dalması bir olmuştu. Çocuğun gözleri dolmuştu, kızın hissiz bakışları sadece uykudayken vardı,ve bugün ömür boyu olacak hale gelecekti.
Nick gidecekti.
Ona ihanet edecekti.Gözlüklerini çıkarttı ve dolu gözlerini sildi Nickolas. O kız onun herşeyiydi,ama onun iyiliği için bu gerekiyordu. Lakin Nick biliyordu bu vicdan azabıyla yaşayamazdı.
Alev yoksa,o da yoktu. Dünyadan gitmek vardı,ondan gitmek yoktu.
🔥Alev dış kapıdan gelen sesle kalkmış, çalışma masasında duran zarf'a bakıyordu.
Güzelce paketlenmiş, üstüne mavi ve yeşil göz bebeği çıkartması takılmış,en üstte de "señorita, lütfen benden nefret etme" yazan bie zarf. Açmalı mıydı? Yoksa öylece bırakıp ihanetini merak etmediğini kendine mi yedirecekti? Hayır, Alev kesinlikle açacaktı.
Hızla masadaki kağıdı eline aldı ve çatık kaşlarla zarfı açtı. İki hediye paketi,bir de kağıt vardı zarfta. Küçük hediye paketlerini bir kenara ayırarak kağıdı açtı.-Nick
Alev, güzel kızım. Benim canım dostum.
Biliyorum, gittiğimi anladın ama kendini başka bir şeye inandırmak istiyorsun.Sana asla ihanet etmem Alev'im.
Sen benim kardeşimsin.seni bırakamam.
Hani soruyordun ya bana,"Nick o fotoğraftaki çocuğu tanıyor musun?" Diye.İşte o çocuğun yanına gidiyorum.
Öz abinin yanına gidiyorum.
Özür dilerim güzel kızım.
Sözümü tutamıyorum...Nickolas G.O.
Alev Sina Saygın'a.
*** Mah.
**** Cad.
No 54