BAYAN INATCI VE BAYAN UKALA

50 5 0
                                    

O anda resmen donakaldım. Eski sevgilim resmen karşımda duruyordu. Kendimi çok çaresiz ve yanlız hissediyordum suanda. Duraksadım. Kerem bana "İyi misin sen?" Dedi. Anlamış olmalıydı durgunlugumu. "Şey... şey ben bi lavobaya gitmek istiyorum! Sen git ben gelirim"dedim. Kafasını salladı. Onu o Eda sürtüqü ile yanlız bırakmak hiç iyi bi fikir değildi ama mecburdum. Lavobaya girdiğimde kimse yoktu. Musluğu açtım ve kendime gelmek için biraz suyla yüzümü yıkadim. Ya nasıl oldu böyle bişey. Ben Napicam şimdi diye düşünürken kapı açıldı içeri o Eda sürtüqü girdi. Çantasını lavobonun üzerine bırakıp makyajını tazeliyordu. Bi anda telefonu çaldı. Açtı ve biriyle konusmaya başladı. Bende lavobaya oturuyormuş gibi yaslanarak sanki telefonumla ilgileniyor gibi yapıyordum. Telefonu açtı."Alo Selin. Yok ya Kerem geldi de Kız daha gelmedi. O kız bi gelsin ben onu kendine getiricem. Sen kimsin benim Kerem'ime göz koyuyorsun. Kızın adı Güneş'miş. İğrenç bi ismi var. Bak geliyorsun tamam mi? Yemekten sonra gidiyoruz dışarı kulübe götürmeye ikna edicem. Sonra Keremleri başka yere gondericez işte sıkıştırıcaz falan filan neyse işte biliyorsun benim gitmem gerek gelmiştir belki o aptal! Neyse hadi öptüm canısı muck muck!"Dedi ve telefonu kapatıp çıktı. Benim sinirlerim alt Üst olmuştu. Bu ne cesaret yavrum! Sen kimle oynadığını bilmiyorsun!. Hemen Duygu and Bahar'ı aradim. Herşeyi iki dakika da anlatıp toplaması gereken kişileri soyledim. Sen plan nasıl yapılır gör bakalım şimdi. Neyse yazıktır Kerem'e çocuk daha fazla bi sürtüqe maruz kalmasın. Bi anda bu beni gördü diye düşündüm. Ama arkası dönük ve benim arkamda konusumustu. Rahattım. Yanlarına gittiğimde beni şöyle bi süzdü sürtüq. Bende şöyle bi baktım. Bakmaz olaydim. Allahım ona nasıl etek giymeseydin sürtüqcüm. Allahım sen bana bu akşam ne olursun bol bol sabır ver. Kerem bana oturmam için bir sandalye çekti sen az önce centilmenlik mi yaptın naptin? Neyse çektiği sandalyeye oturdum. Sürtüqün yanında bi tane tatlı çocuk oturuyordu gayet neşeli ve mutlu bi görünümü vardı. Sürekli şakalar yapıyordu yemekte. Yemek boyunca Eda'nın gözleri Kerem'in üzerindeydi. Yemek bittikten sonra sürtüqümüz planını hayata geçirmek için bir adım attı."Kulübe gidelim mi ya biraz eğlenir döneriz" dedi. Seni pis yapmacık kaşar beyinli piçimsonik teletabi. Kerem tam "Yok biz gelmeyelim" diyecekti ki ben lafa atlayıp "Olur bana uyar." Dedim. Kerem bana şaşkın şaşkın gözlerle bakarken ona göz kırpıp "Rahat ol bende" bakışını attım. "Tamam hadi gidelim."dedi piçimsonik teletabi arabaya doğru ilerlerken biz arkadan gidiyorduk. Kerem "Sen ne yapmaya çalışıyorsun!" Dedi. "Bişey yapmaya çalışmıyorum."Dedim."Sabah sadece yemek diye şart koymustun şimdi kulübe gitmeyi kabul ediyorsun. Bana bak senin aklında bişey mi var?"dedi. Gayet rahat ve normal bi şekilde yolda yürürken "Bu kadar endişeli olmana gerek yok. Sadece eglenelim diyoruz ne uzatıyorsun. Keyfini çıkar fazla takılma."dedim. Artık kendine gelmişti sanırım

Duygu'nun ağzından

En yakın arkadaşımın bana bize ihtiyacı vardı ve benim ona yardım etmem gerekiyordu. Ama bunun için benim Yigitle sevgili rolünde olmam gerekiyordu zor olabilirdi. Ama söz konusu kardesim olduğu için zor benim için bir engel degildi. Elimi çabuk tutmam gerekiyordu büyük bir cesaretle mesaj attım yigite.

+Hemen işini gücünü bırak buraya gel bi yere gitmemiz gerek soru sorma yolda anlatırım. Hızlı ol. 10 dakikaya kapının önünde ol.

O kadar kararlı bir konusma biçimi bende olamaz yani neyse oldu artık. Heh anında cevap bi gün aclan bu çocuğu sıkı sıkı sarilcan. Öhöm öhöm tamam Duygu kendin gel yavrum.

- Tamamdır. 10 dakika da kapidayim.

Ya bu çocuğu harbi seviyorum ya valla artık kabullendim seviyorum ama belli etmeyeceğim asla.

Yigitin ağzından

Beklenmedik bir anda mesaj geldi. Duygu atmıştı. Kalbim yerinden çıkacaktı. Açtığımda beni çağırıyordu acil bişey olduğunu hissetmiştim ve arabaya atlayıp onu almaya gittim. Kapının önündeydi. Ve konusmaya başladık.

TEK GERÇEĞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin