Bu ses ne ya yarım saattir çalıyor. Aa alarmmış. Bir dakika saat kaç? Geç kalicam sanırım.
Hemen üstümü değiştirdim ve odamdan çıktım.
"Jisung yine mi geç kaldın?! Eğer bir daha olursa seni parçalara ayırırım haberin olsun!"
Bir şey demeden evden çıktım. Okula vardığımda ders başlamıştı bile. Hocadan biraz azar işitmiştim ama umrumda değildi.
Tenefüs zili çaldı. Tuvalete gittim. Tuvalet boştu, hemen işimi hallettim çıktım. Çıktığımda içeride 3 kişi vardı. Beni yanlarına çağırdılar.
"Selam güzellik naber?"
J: Bana güzellik diyip durma.
"Ay çok korktum! Ne yapabilirsin bana? İbne."
J: Susar mısın? Sınıfa gitmem gerek.
"Daha işimiz bitmedi."2 kişi kolumdan tuttu. Birisi cebinden falçata çıkardı ve her tarafımı çizdi.
J: Ne yapıyorsun, bırak beni!
Tenefüs zili çalmıştı. Çocuklar beni yere fırlatıp gittiler. Benim ise her yerim kan içindeydi. Bu şekilde derse nasıl girebilirim?
Revirin kapısını açtım ama içeride kimse yoktu. Ben de kendime pansuman yaptım.
Sınıfın kapısı kapalıydı, belli ki öğretmen derse başlamıştı. Kapıyı çaldım ve sınıfa girdim. Sınıftaki kimse bana ne oldu diye sormadı. Çünkü benim hiç arkadaşım yok. Hem de hiç.
Zil çaldı herkes evlerine dağıldı. Ben tek başıma sallana sallana gidiyordum. Eve gidersem babam yüzümün halini görüp çok kızar. Ben de okulun biraz ilerisindeki parka gittim. Hiç kimse yoktu. Bir banka oturdum ve müzik dinlemeye başladım. Bir yandan bugün ne yaşadıklarımı, bir yandan ise eve gitsem mi gitmesem mi diye düşünüyordum.
Parka bir adam daha geldi. Karşımdaki banka oturdu. Bir süre göz göze geldik ve bana gülümsedi, ben de ona. Basım dönmeye ve gözüm kararmaya başladı. Acıkmış olmalıydım, bugün hiç birşey yemedim. Bir şeyler yemek için kalktım. Banktan kalktıktan sonra hiç birşey hatırlamıyorum. Sanırım bayılmışım.
Uyandığımda başımda bir adam vardı. Karşımdaki banka oturan adamdı bu.
"Hey, iyi misin? Bir yerin acıyor mu?"
J: Ben iyiyim.. sanırım.
"Aç mısın? Yiyecek birşeyler alabilirim?"
J: Hayır sağolun.
"Gel biraz otur banka"Biraz konuştuk.
J: Benim eve gitmem lazım, saat geç olmuş. Ailem evde beni bekliyor.
"İstersen bırakabilirim."
J: Yok zahmet olmasın.En sonunda beni evime bırakmasına izin verdim.
J: Çok sağolun, iyi günler.
Evin kapısını açtım. Karşımda annem vardı.
"Jisung bu yüzünün hâli ne böyle?! Demiyor muyum ben sana kavga etme diye?!"
J: Ama anne-..
"Sus!"Bir dayak annemden yedim. O sırada babam geldi.
"Ne bu gürültü?!"
"Jisung'un yüzüne bak!"
"Ne boklar yedin gene Han Jisung?!"
J: Anlatmama izin verin-..Bir dayak da babamdan yedim.
"Açıklayacak neyin olabilir daha?! Kim bilir kaç tane mazeret uydurucaksın?!"
Odama gittim. Bugün bana yardım eden adam geldi aklıma. Evlerimizin yakın olduğunu söylemişti. Umarım bir daha karşılaşmayız.
-----------------------------------------------------------
Çok kısa oldu sanırım
Umarım bir dahaki bölüm daha uzun olur
Bay bayy :))