Antrenman bittiğinde soyunma odasına gittim. Jisung ve Hyunjin çoktan çıkmışlardı. Jeongin ise suratında onu olduğundan daha aptal gösteren bir sırıtmayla birileriyle mesajlaşıyordu. Kim olduğunu anında anlamıştım ama nedense olay çıkartıcak gücü bulamadım kendimde.
-Minho! Geldin sonunda hadi hemen gidelim.
-Tamam hadi gidelim
Arabaya bindiğimizde Jeongin arabayı o kadar hızlı kullanıyordu ki onu uyarmak zorunda kalmıştım.Neden bu kadar acele ediyordu ki bunu bosverip internette dolaşmaya başladım. Neredeyse bütün haber siteleri spor manşetlerinin ana konusu olarak bizim partnerliğimizi ele almıştı. Herkes bizim dehşet yakıştığımızı ve rakiplerimizin hiçbir şansı olmadığından bahsediyordu. Fakat bir kaç haber sitesi dikkatimi çekti "Peter yine aynı hatayı yapıyor" manşetleri atmıştı.Tam tıklayacakken Jeongin kapıyı açtı bense telefonu kapatıp arabadan çıktım.
Bugün çok yorulduğum için planım hemen uyumaktı fakat Jeongin Hyunjin'in bizi eve davet ettiğini söylediğinde hazırlanmaya karar verdim. Nedense olduğumdan daha güzel görünmeye çalışmam beni şasırtmıştı. Kumral saçlarımı dağıtıp üzerime siyah bir t-shirt giydim.En sevdiğim parfümü sıkıp Jeongin'in yanına gittim.O benden kat kat özenli bir şekilde hazırlanmıştı.Siyah ve parlak saçları her zamankinden daha düzgün gözüküyordu.
-Eminim ki Hyunjin bu görüntüden memnun kalacaktır.
-Ne alakası var Min?
-Hiç😇
-pislik
Jeongin'in kötü söylemleri karşısında sırıtmakla yetindim. Sonunda hazır olduğumuzda evden çıktık ve arabaya doğru yürüdük.Jeongin her ne kadar belli etmediğini düşünse de heyecanlı olduğunun farkındaydım.Sıkıntı şu ki ben de en az onun kadar heyecanlıyım.Hyunjin'in gönderdiği konuma doğru giderken evlerinin bizim eve ne kadar yakın olduğunu farkettim.Çok uzun sürmeyen yolculuk bittiğinde Jisungların evine gelmiştik.Evleri oldukça güzeldi, modern ve sade.Jeongin zili çaldı ve beklemeye başladık.Kapıyı açan kişi beklediğim kişi degildi
- HOŞGELDİNİZ!!
-Hoşbulduk Hyunjin
Başımı hafif bir hareketle sallayarak selam vermekle yetindim bu abartılı karşılamaya cevap olarak.Gözlerim içerde yavaş yavaş gezinirken aradığı şeyi bulmuştu.Uyumaktan yanakları ve dudakları şişmiş, kelimenin tam anlamıyla bir bebek gibi duran ve bize uzaylıymışız gibi bakan Han jisung.
-Hoşgeldiniz
-Hoş bulduk Jisung.
Karşılama seansı bittikten sonra iş (!) konuşmak için masaya oturduk.Fakat söylenenlere odaklanmam çok zordu çünkü yanımda bir bebek vardı ve neredeyse uyumak üzereydi.Hyunjin ve Jeongin bize müsabakadaki rakiplerimizi sırayla tanırken onların artı ve eksi yanlarından da bahsediyorlardı.Yani bu uzun ve sıkıcı konuşmadan çıkarttığım sayılı şeyler bunlardı.Gözlerim onları defalarca kez uyarmama rağmen yanımdaki yarı uyuyan çocuğa doğru kayıyordu.
-Ee Jisung bu rakipler hakkında ne düşünüyorsun?
-he... Hmm şey gerçekten güçlüler.
Tamamen bir tarafından salladığını anlamıştık ama kimse bozuntuya vermedi.Jisung lavaboya gidip yüzünü yıkayacağını söyleyerek masadan kalktı ve bir pengueni andıran paytak adımlarla lavaboya doğru yürüdü.Hyunjin ve Jeongin iş konuşmaya devam ediyorlardı.Hyunjin'i tanıştığımızdan beri ilk defa bu kadar ciddi görüyordum. Jisung'un partner işlerine diğerlerine göre daha çok önem verdiği gözümden kaçmamıştı.İkisi o kadar hararetli bir konuşma yapıyorlardı ki masadan kalkıp Jisung'un yanına gitmemi gram umursamadılar.Lavaboyu bulmaya çalışırken göğüsüme çarpan ufak şeyle duraksadım.Bunun kim olduğunu anlamam uzun sürmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eye's Dont't Lie | Minsung |
Fanfictionİki profesyonel artistik buz patencisinin tanışmasından sonra her şey değişir...