Jisung
Uyandım... Neredeyim? Bilmiyorum burası benim odam veya yatağım değil. Başımı çevirmeye korkuyorum çünkü yanımda bir ağırlık var.Kim olduğunu az çok tahmin etsem de bununla yüzleşmek istemiyordum.Umarim sarhoşken saçma sapan şeyler yapmamısımdir. Fakat yaptığıma çok emindim ki zaten şu an Minho nun yataginda olmam bunu kanıtlıyordu.Yanimdaki ağırlık kıpırdanmaya başladıginda anında gözlerimi kapatıp uyuyormuş gibi yapmaya başladım.Minho olduğunu tahmin ettiğim şahısın elleri yüzüme düşen saçlarimi duzeltmeye basladi.Bu o kadar hosuma gitmişti ki ben bile şaşırmıştım.Yavasça yataktan dogruldugunda odadan çıkıp kapıyı beni uyandırmamaya dikkat ederek büyük bir çaba ile kapattı.Gozlerimi açmadan dün yaşanılanları hatırlamaya calıştim fakat bu çok zordu. En son Hyunjin ve Jeongin in flortlestigi dakikaları hatırlıyorum. Ne olmuştu da ben kendimi Minho nun yatağında bulmuştum.Yaklasik on dakikalık bir düşünme seansindan sonra aklıma gelen şeyle bütün hücrelerime kadar kıpkırmızı olduğumu hissettim.Bir anda içimi öyle bir sıcak bastı ki yataktan doğrulmak zorunda kaldım.Dogru olamazdı değil mi ? Hayır bal gibi de doğruydu.Öpmüstü beni.Evet baya baya opmustu ve ben de ona karşılık vermiştim.Kafama birkaç kez yumruk attıktan sonra ufak capli bir sinir krizi geçirdim ve yüzümü yıkayıp en azından biraz olsun rahatlamak için lavaboya gitmeye karar verdim.Lanet olsunki kapıyı açtığım anda ben den uzun ve göğüsleri yumuşacık bir şahısa çarpmak planımda kesinlikle yoktu.Yuzumu onun goguslerinden çekip bir Yunan tanrısıni andıran yüzüne baktigimda yine kızarmış olmalıyım ki Minho suratında ki onu oldugundan daha çekici gösteren piç gülüşü ile beni izliyordu.
-G-günaydın
-Sana da günaydın Han Jisung
Sesindeki imayı anlamamak için bir aptal olmak gerekirdi.Daha fazla kızarip kendimi daha fazla rezil etmemek için hemen arkama bile bakmadan lavaboya girip kapıyı kapattım hatta sanki biri girecekmiş gibi kitledim.Yuzumu soğuk bir su çarpıp aynaya baktım.Aynaya baktığımda gördüğüm ilk şey normalde olduğundan daha kırmızı ve şişkin gözüken dudaklarım oldu bu şiddetli bir öpüşme geçirdiğimizin kanitiydi.Hemen vücudumun farklı yerlerine bakmaya başladım şukurler olsun ki vücudum tertemizdi öpüşmekten ilerisini yapmamıştık anlaşılan.Bu beni bir andan rahatlatirken bir andan da içimde tuhaf bir his olusturdu
-Ne oldu korktun mu?
-ne?
-Diyorum ki yatağimda olmaktan rahatsiz oldun mu?
-Sence?
-Hadi asagiya inelim kahvalti yapicaz daha.
Dediginde olumlu bir sekilde basimi salladim,pişman olmus muydum?
Aşagi indigimizde Jeongin ve Hyunjin birlikte muzik acmis dans ederek kahvalti hazirliyodu.
Jeongin
-Günaydin ahali!-Sanada..
Dedikten sonra Hyunjin'i yanima cagirdim-Dun neden burda kaldik ve ayrica ben niye Minho'nun yatağinda yattim?
-Ben nerden biliyim ben bisi hatirliyo muyum sence bende sarhos olmusum.
E nasil bir histi (ehehe)-HYUNJIN!
-tamam ben kahvalti hazirlamaya devam ediiyim bari acikmissindir 😊
-Et.
Bi an once evime gidip uzanmak istiyorum tek istegim bu.
Yemek yemek icin masaya gectigimizde Minho'nun bana olan bakişlarini gormezden gelmeye calisiyordum.
Neden bana oyle bakiyor?Artik korkmaya başladığım icin hizlica yemegimi bitirdirdim ve yanimda oturan Hyunjin'in bacagina dokunup sessizce "gidelim" dedim.
Oda bana kafasini sallayarak cevap verdi. Herkesin yemegi bittikten sonra Hyunjinle ayaga kalktik ve " Bizim gitme vaktimiz geldi." Dedim.
Jeongin tatli bir gulumseme ile bizi yolcu ederken Minho'nun pic gulusu beni icten ice huzursuz ediyordu.
Kapi kapanmadan once Jeongin ve Minhoya bizi ağirladiklari icin tesekkur ettim ve Hyunjinle arabaya dogru yürüdük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eye's Dont't Lie | Minsung |
Fanficİki profesyonel artistik buz patencisinin tanışmasından sonra her şey değişir...