Bölüm İki

619 41 5
                                    

Kıvılcım Ömerin sorusuyla kendine gelmişti, dudaklarında olan gözlerini Ömerin gözlerine dikti;
"Sanane Ömer, seni ne ilgilendiriyor?"
"Kıvılcım lütfen söyle, keremin babası kim?"
"Ömer sanane diyorum duymuyor musun beni?"
"Kerem benim oğlum mu?"
Kıvılcım Ömerin sorusuna sinirli bir şekilde güldü
"Hayır Ömer senin çocuğunu doğuracak değilim herhalde"
"Babası kim o zaman?!"
Kıvılcım derin bir nefes aldı
"Tek gecelik bir ilişkiden oldu kerem, sen değilsin, babasını tanımıyorsun."
Ömer kıvılcımın cevabına güldü, kıvılcımdan uzaklaştı.
"Buna inanmamı mı bekliyorsun gerçekten? Sen tek gecelik ilişki yaşayacak biri değilsin, seni tanıyorum."
"Demekki iyi tanımıyormuşsun Ömer, Gerçek olan bu. İster inan ister inanma. çok da umrumda değil."
"Peki, tamam ben salona geçiyorum."
Kıvılcım kafasını salladı Ömer mutfaktan çıkıca derin bir nefes aldı.
Kendini sakinleştirdi, çayları doldurdu ve salona geçti. Salona girdiğine yerde oturan Ömerin tepesinde saçlarıyla oynayan keremi gördü. Kerem insanların saçlarıyla oynamayı çok seviyordu
"Anne Ömerin saçlarına bak yumuşacık!"
Kıvılcım gülümsedi baba-oğul ilk kez birbirlerine temas ediyorlardı.
"Kerem Ömer değil, ömer abi."
Kıvılcım Ömer baktı, gülümseyerek kereme geri döndü
"Ya da amca, sen nasıl istersen."
"Yok artık kıvılcım, Ne amcası ya!"
"Eee baba kıvılcım haklı, biraz yaşladın sanki ne diyorsun?"
"Çok biliyorsunuz siz, gencim ben daha."
Herkes güldü.
Neredeyse iki saat oturdular konu konuyu açtı, uzun uzadıya konuştular, konu her ne olursa olsun Ömer kıvılcımdan gözlerini alamadı, sadece kıvılcımı izledi.
"E gitsek mi artık baba saat kaç olmuş."
"Gidelim oğlum sen nasıl istersen."
"Ya Ömer abii biraz daha kalsaydınız, hatta yemek yiyelim bugün birlikte."
Dedi kerem, hala Ömerin saçlarıyla oynuyordu
"Keremcim ben daha yeni geldim, bu akşam ailemle olurum ama söz başka bir gün birlikte yemek yeriz olur mu?" Dedi keremin yanağından makas alarak
"Off tamam.. ama bak söz verdin unutmam."
"Ben de unutmam merak etme" diyerek göz kırptı kereme
Kıvılcımla Kerem kapıda ömerleri geçiriyordur, Ömer keremle konuşmak için diz çöktü
"Tanıştığıma memnun oldum Kerem, yemek konusu aklımda merak etme."
Kerem Ömerin boynuna sarıldı
Ömer çok şaşırmıştı, karşılık verdi
"Bak unutma bizi, yoksa küserim tamam mı?"
Ömer gülerek cevap verdi
"Tamam, tamam söz verdim, sözümü tutarım ben."
"Tamam anlaştık o zaman."
"Anlaştık."
Kerem Ömer'den ayrılıp herkese tek tek sarıldı ve arkalarından el salladı.
Kıvılcım kapıyı kapatıp derin bir nefes aldı
"Anne ben ömeri çok sevdim."
"Fark ettim oğlum, sen öyle hemen herkesi sevmezsin, nasıl oldu bu şaşırdım."
"Bilmem gerçek baba gibiydi, ondan galiba."
Kıvılcım yutkundu
"O ne demek şimdi?"
"Şimdi benim babam yok, karşımda gördüğüm tek baba modeli Fatih enişteydi açıkçası hiç iyi bir baba gibi gelmiyordu bana yani yapmacık geliyordu ama Ömer öyle değil Metehan abiyi çok seviyor. Keşke benim de babam Ömer olsaydı."
Kıvılcımın yüzü düşer kereme ne kadar ilgi göstersede bir baba modeli istiyordu hayatında bunun farkındaydı ama ne Ömer'e keremin oğlu olduğunu söyleyebilirdi ne de kereme Ömerin babası olduğunu. Tekrar gidecekti zaten, yıllar önce olduğu gibi en ufacık bir siteminde kıvılcımdan vazgeçecekti ve yine gidecekti bırakacaktı onu. Kıvılcım, Ömer'e olan güvensizliğini yıllardır yenemedi, bu gidişlede yenemeyecek gibi gözüküyordu.
"Anne seni üzmek istemedim, özür dilerim. Hem babalar çok da iyi değil bence ben seninle çok mutluyum."
"Üzülmedim annecim ben, hem babalar neden çok da iyi değil senin için?"
"Yani arkadaşlarımın babaları iyi babalar değil galiba çünkü anlatıyorlar okulda hep anneleriyle kavga ediyormuş babaları, annelerinde üzülüyormuş, ben senin üzülmeni istemem, o yüzden baba da istemiyorum."
Kıvılcım kereme sarılır
"Canım oğlum benim, bütün babalar aynı olmuyor evet söylediğin gibi kötü babalarda var ama hepsi aynı değil."
"Peki.. benim babam nasıl biriydi?"
Kapı çalar
"Ben kapıya bakayım sonra konuşuruz olur mu canım."
Kerem kafasını sallar.
"Hoş geldin fatmacım"
"Hoş buldum arkadaşım, ne bu hal yüzünden düşen bin parça?"
"Ömer geldi bugün"
"Ne Ömer mi geldi!? Kıvılcım niye söylemiyorsun gelirdim bi ex eniştemi görürdüm."
"Ay Fatma başlama alev gibi, geç içeri hadi."
"Ooo geren beyler de buradaymış, nasılsın keremcim?"
"İyiyim Fatma teyze sen nasılsın?"
"İyiyim canım"
"Fatma teyze bugün metehan abinin babası geldi ömermiş adı, çok sevdim onu gerçek bir baba gibiydi" dedi gözleri parlarken
"Öyle mi canıım ne güzel." Dedi kıvılcıma bakarak
Kıvılcım kafasıyla kapıyı işaret etti ve birlikte kalkıp mutfağa gittiler
"Kerem ömeri çok sevmiş kıvılcım ya çok bağlanırsa ne yapacaksın?"
"Off bilmiyorum Fatma, ama bir iki aya gidecekmiş Ömer yani bir iki ay idare etmem gerekiyor sadece."
"Umarım işler boka sarmaz kıvılcım.."
"Umarım Fatma.. bir de kereme yemek sözü verdi biliyor musun"
"Yemek mi, ne alaka şimdi?"
"Kerem gitme yemek yiyelim dedi, Ömer de daha sonra yiyelim dedi söz verdi."
"Off ne yapacaksın şimdi?"
"Bilmiyorum Fatma bilmiyorum.."
.
"Seda hanım merhaba, bugün dersim biraz uzadı 15 dakika kadar geç alıcam keremi bilginiz olsun."
"Kıvılcım hanım keremi başka biri aldı, sizin bilginizin olduğunu söyledi ama.."
"Ne diyorsunuz Sema hanım kim aldı keremi, bana haber vermeden oğlumu neden bir başkasına teslim ediyorsunuz, bu nasıl bir sorumsuzluk?!"
"Kıvılcım hanım ben haberi bar deyince.."
"Her haberi var diyene inanacak mısınız siz böyle, umarım oğlumun başına bir şey gelmez!"
Telefonu kapatır, keremin akıllı saatini arar.
"Efendim annecim?"
"Oğlum! Neredesin sen?"
"Ömer abiyle birlikteyiz, ne oldu?"
"Bir şey yok annecim bana konum atar mısın, geliyorum."
"Tamaam."
.
"Kerem!" Kıvılcım kereme sarılır
"Anne tamam sakin ol iyiyim ben."
"Niye haber vermiyorsun kerem aklım çıktı!"
"Ömer abi birden gelince unuttum, özür dilerim."
"Anladım annecim tamam, hadi sen top havuzuna git bakalım, benim Ömer abinle konuşacaklarım var."
Kerem kafasını sallar ve gider
Kıvılcım sinirle Ömer'e döner.
"Amacın ne senin Ömer?"
"Kereme verdiğim yemek sözünü yerine getiriyorum kıvılcım."
"Oğlumu benden habersiz okuldan almak ne ya! Aklım çıktı biri aldı kaçırdı götürdü diye."
"Kim kaçırabilir senin oğlunu kıvılcım lütfen yapma ya!"
"Ömer sen benden ne istiyorsun, oğluma neden iyi davranıyorsun, neden çıkmıyorsun hayatımdan, neden uzak durmuyorsun benden, neden ya neden!"
"Yapamıyorum çünkü! Anladın mı yapamıyorum, sensiz kalamıyorum, senden vazgeçemiyorum, çabalıyorum, deniyorum unutmak istiyorum ama olmuyor! Sen kolay mı sanıyorsun; seni sevmeyen, başkasından çocuğu olan bir kadını sevmek, vazgeçememek kolay mı sanıyorsun!?"
"En ufacık olayda bırakıp giden sendin Ömer, bu konuda beni suçlayamazsın. Sen gittin ben de hayatıma devam ettim. Ne bekliyordun, ömrüm boyunca seni mi bekleyecektim? Kusura bakma Ömer ama sen durumu düzeltmek yerine çekip gitmeyi tercih ettin ve bu durum hakkında bana tek bir kelime dahi edemezsin!"
Kıvılcım çantasını eline alır, derin bir nefes verir
"Benden ve oğlumdan uzak dur Ömer."
Ömer kafasını sallar, kıvılcım keremi top havuzundan çıkartır ve giderler..

Geçmişten Kalan Aşk|| KıvMer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin