🩰1🩰

68 3 6
                                    

Leyanın ağızından

Hazırlanıp ülküyü görmek için hava kralığına doğru yol aldım bugun at arabasyla gitmek yerine halkım gıbi ormandan doğru ışınlamak istiyordum saraydan aşağı indim halkımı selamladım halkımı seviyordum hepsi huzur içinde yaşıyordu bazenleri o su boloncukları gelip kışkırtmaya çalışsada güçlerimizi kullamaya başladığımız an korkup kaçıyorlardı ateşi bu yüzden seviyordum kulanmamıza bile gerek kalmadan düşmanlarımız korkutabiliyorduk asla bi kere bile ateş kıralığından olmaktan dolayı rahatsız hissetmemistım öyle düşüncelere dalmışken bir küçük çocuk bacagıma sarıldı

suratına baktım ateş kıralliğindan olmadığı belliydi dizlerimin uzerıne indim ve '' noldu küçük kimden kaçıyosun bakalım'' dedim bana bakıp ağlamaya başladı ne yapacağımı şaşırdım ellerimle gözyaşlarını silmeye başladım''ağlama küçük''onu teselli ederken''ateş prensesinemi kaçtın sana ormana gitme demiyormuyorum ege'' dedi biri kafamı kaldırdım ve su prensi çağanı gordum ayağa kalıkıp elbisemi düzelttip ona baktım''halkına buranın ateş halkına ait olduğunu iyice öğretmelisin su boloncuğu mazallah halkım öldurebilirler malum sizden güçlüyüz her konuda'' diyip sırıtarak omuzuna çarpıp yanından geçtim

şuan sinirden kudurduğunu hissedebliyordum mutlu mutlu yururken elbiseme takılıp yere düstüm ve onun sinir bozucu gülüşünü duydum'' bu kadar sakar bir prensesi olan halkmı öldürcek halkımı küçük ateşcik'' sinirle''ateşcik ne be adam başka lakapmı kalmadı!''dedim sadece güldü ve giiti kalkmam için yardim etmedi ble odun evet düşman olabiliriz ama bu kadarda odun olamazsın yani dimi kendi uğraşlarımla ayağa kalktım ateş krallğının prensesi oldğumu belli eden alev kırmızısı elbisemden toprakları silkeledim ama elbisemin yarısı çamur olmustu ve berbat bi görüntü çıkmştı ortaya''Bİ BU EKSİKTİ HARIKA!!'' diye bağırdım salak su boloncugu salak su halkıdakı salak çocuk karşıma çıkmasa herşey güzel olabilrdi bi kere daha su kırallığından nefret ettim ukala su halkı!!

sonunda ülkünün odasına ışınlanmışstım ülkü korkmamıştı bile makyaj yapmakla meşguldu geldiğim hali fark etmesi için öylece durdum ülkü 5 dk sonunda makyajını bitirdi suratın aldığı şekili görünce gülmemek için kendimi zor tuttum'' noldu sana lan bu halin ne böyle'' dedi anlatırım ''işte böyle bide insan yardım eder değilmi düşman olabiliriz ama bu kadarmı odunsuz be adam''

ülkü bana tip tip bakmaya başladı'' noldu ülkü neden öyle bakıyosun'' ''söylicam ama kızmak yok tamam mı'' '' tamam kızmıcam söyle '' '' emin misin?'' '' eminim ülkü çatlatmada söyle işte'' '' leya ben sizi ufaktan ufacıcktan shiplemiş olabilirm ama ufacık '' ''kaçmak için iki dakikan var ülkü kaçtın kaçtın yoksa seni çiğ çiğ yerim'' '' ama hani kızmicaktin''

'' ÜLKÜ SAYIYORUM BİR İK-'' saymaya başladiğim an koşarak odasından çıkması bir oldu bende arkasında bağırarak kovalamaya başladım'' BEN BUNLARI SEN BİZİ SHİPLE DİYEMİ ANLATTIM'' ülkü koşarken '' AMA KIZMICAM DEDİN FİKİRİMİ SOYLEDİM FİKİR SÖYLEMEK NE ZAMANDAN BERİ SUÇ OLDU!! '' '' SEN BÖYLE SALAK SALAK SEYLER SÖYLEMEYE BAŞLADIĞINDAN BERİ SUÇ!!''

ikimizde bi anda durduk ve etrafımıza bakmaya başladık toplantılaın olduğu büyk solona gelmiştik annemler ve hava kralı ve kıraliçesi bize bakıyordu annemlerin ne zaman geliğini sorguladım ama şuan önemli olan bu değildi hesinimi görmuşlerıd kısık sesle'' hepsinimi gördünüz?'' diye sordum hava kraliçesi yani ülkünün annesi kafasını sallayarak cevp verdi işte bu sefer gerçekten siçmiştık

düşman kraliyetlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin