davi.
🌼🍷
"Hiç bir açıklama yapmadın bana farkında mısın? Ne bu suratın?" Ayaklarımı uzattığım sandalyeden indirdiğimde derincesine bir nefes vermişti Natasha.
Yaklaşık 10 dakikadır bir açıklama yapmamı bekliyordu ve bu konuda epey bir ısrarcıydı. "Gitti işte ne demeliyim Nat.? Görevi varmış." Cidden böyle demişti. Öpmeden sarılmadan sadece "Görevim var papatya, ararım." demiş ve hızlıca çıkıp gitmişti.
Ajan 13 lafını duyduktan sonra çenesinin kasıldıldığını fark etmiştim ama sadece onun sevmediği birisi olduğu için böyle yaptığını düşünmüştüm.
Ama yaklaşık 1 saattir burda böyle karamsar şekilde oturmam Natasha'nın dikkatini çekmiş olacak ki, neler olduğunu sormuştu."Görevi nerede ya da kiminle biliyor musun?" Asla bilmiyordum.
Eğer kız arkadaşıysam en azından nereye gittiğini ya da ne zaman döneceğini söylemesi iyi olabilirdi.
Beni böyle merak içinde bırakmaya hakkı yoktu."Sence biliyor muyum? Duyduğum tek şey Ajan 13 oldu." Kaşları aniden çatıldığında arkasını dönüp hızla salondan çıktı. "Hadi ama! Bu ajanlarda ortak özellik mi bu bir anda çekip gitmek?" diye bağırmam aslında hiç bir şeyi değiştirmemişti.
Canım fazla sıkılıyordu. Zaten yaklaşık 3 gün sonra mezuniyetim olduğu için kampüse gitmiyordum.Dışarı da Bucky ile çıkmaya alışmıştım.
Yavaşça bar masasına ilerlediğimde duvarda asılı duran bir kaç-yaklaşık 150- tane şarabın önüne geçtim. Aralarından seçmek zordu ama Tony her zaman benim için kırmızı şarap ayırırdı. Bana önerdiği şarapları çok severdim ve bunca zamandır bunu yapmak artık bir klasik haline gelmişti.
Tony'nin içki zevki gerçekten de güzeldi. Yavaşça sağ tarafta asılı duran şarabı aldıktan sonra mutfak masasına ilerledim. Tirbuşon ile şarabı açtıktan sonra yan taraftan aldığım şarap bardağını doldururken cebimdeki telefonum titredi.
-NATASHA ROMANOFF-
"Belki gitmek istersin."
...
Bi adres göndermişti ve bu yüksek ihtimalle sevgilim olacak şahısın olduğu yerdi. Az önce yavaşça içtiğim kadehi şimdi hızlıca kafama dikip koşar adımlarla odama çıktım.Dolaptan mavi renkte bir tişört ve ona benzer renkte bir pantolon çıkarttıktan sonra beyaz spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Kapının önünde duran ayakkabılık tarzı şeyden araba anahtarımı ve çantamı aldıktan sonra hızlıca aşağıya indim.
Tony ve Pepper bugün küçük yaramaz için doktor kontrolünde olacaklardı. Diğer yenilmezler ise yüksek ihtimalle odalarındalardı.
Arabaya atladığımda telefonumu ekrana bağlayıp navigasyonu açtım. Biraz uzak bir yer gibiydi. Yani yaklaşık 3 saatlik. Bu kadar uzak bir yerde ne işi olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Brown-Blue
Fanfic"Gözler Bucky, gözler yalan söylemez oğlum." Bu konuda haklıydı ihtiyar. Bana bir çok şeyi anlatmıştı, öğretmişti. Ama bana hiç bir zaman yer ve göğün bir çift gözde bile bu kadar mükemmel olabileceğini söylememişti.