Lütfen Saçmalama Ayten

28 0 1
                                    

Bana dünyanın en zor şeyinin ne olduğunu sorsalar inanın ki aklıma bir kitaba başlarken bunun nasıl olacağını bilmek demek gelmezdi. Aslında eminim ki bu durumdan mustarip olan tek ben değilimdir ki zaten pek bir önemi yok. Şuan odamda bu satırları yazıyorsam bil ki çok şanslısın çünkü yazar bir gay  ve depresyonda. Tedavi edilmemiş anoreksiya, 27 günlük açlık ve ardından gelen aldatılma anılarının bunalımları. Klasikleşmiş Sezen Aksu ezgilerinin çokta dışına çıkmayan kabaca Türk hafif müziği dinleyerek elit ruhumu taverna müziği dinleyerek varoşlaştırmıyor bu sınıfsal olmayıp son derece insan kişiliğini eleştirdiğim huyumdan kesinlikle utanmıyorum teşekkürler. Her neyse yıllarca bana hiçbir şey katmayan insanların arkasından koştuğum ve onlara verdiğim emekler için çok pişmanım. Sürekli onların insan kalıbına uygun olmadığım için sorunu hep kendimde aradığım ve sorunun kendimde değil de bir düşünme yeteneğim olduğunu fark ederek asıl sorunun seçimlerimde olduğunu anladım. Ve sonra ne mi oldu, o günden beri kimseyi seçmiyorum. Zaten Türkiye denen kara parçasında seçim denen olgu her zaman bir sorun olmuştur.

Yaralarımızı sarmaya çalıştığımız bu dönemde ya iyileşmeye dair hiçbir şey yapmıyor ve yüce yaratıcının bizi de bir gün görmesini bekliyoruz yada gidip masum birinin kalbini kırarak kendi egomuzu tatmin ediyoruz. İnsan oğlunun bu dünya yarışında bize öğretileni görüyor, duyuyor hatta hissediyoruz. Özgün fikirlerden son derece uzak olan töre benzeri bu kafa yapımız bizi bir rönesans tablosundaki herhangi bir karakterden farklı yapmaz. Kendime çokça sormadığım bir soruyu şimdi de burada soruyorum; kimim ben ? neye hizmet ediyorum, amacım ne yada o amaca ulaşabildim mi ?

Aslında bize en uzak olan yerimiz sırtımızdır. Doğamızda olan görmediğimiz sorunlar aslında yoktur anlayışı en ağır alkollerden daha ağır ve en derin uykulardan daha derindir. Bizi bu hayat yarışında gerçekleri düşünmemize engel olan her şeye öylece bağlanıyoruz ki hiç ölmeyecek gibi davranıyoruz. Aşk sarhoşluğu içerisinde neyin yanlış olup neyin olmadığını bilmeden yaptığımız hataları ayılınca anlıyoruz, bize de bu müstahak zaten. Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler teşekkür edip geri vererek bir daha vermemelerini söyleyeceğim bu yıllar içerisinde kendisini hiçbir döneme ait hissetmeyen ruhum ve alt üst oluş hayatımın bir anında aldığım Sezenin deniz yıldızı albümünü pikap a koydum ve ruhumu dinlendirmeye çalışıyorum.

Plakların içinden çıkan her bir notayı ve ezgiyi bir süzek gibi aşk kırıntılarına dönüştüren kalbim çokta yabancı değil bu duyguya. Özenle seçilmiş kelimelerin anlamı ve sanki yerinde başka bir şey yazsaymış her şey başka olucakmış gibi gelişi insanı gerçekten derinden etkiliyor. Hiçbir zaman kimse tarafından sevilmemek ve bunu kabullendiğim andan itibaren hayatımda her şey bana zor gelse de gerçek aşkın varlığını her zaman Cemal Süreyya,Aysel Gürel,Nazım Hikmet,Sabahattin Ali,Özdemir Asaf gibi isimleri kadar eserleri de dev olan bu kadro bana öğretti. Uğruna savaşlar çıkan ve mesafe dinlemeyen bu duyguya ruhum bi zamanlar aşina olsa da şu an herkesten uzakta olan tahtımda hiç rahatsız edilmemek üzere yalnız başıma oturuyorum. Olurda belki bir gün iner yada inmek zorunda kalırsam bunun sebebinin sabun köpüğü gibi sönen bir yaz aşkı olmasından korkuyorum. Herkes diğer hayatlarda kendilerini önemli yerlerde görmeyi amaçlar ve bunu arzular.İyi yada kötü fark etmeksizin bir iz bırakma yarışı içerisindeki girdapta kaybolup giderler.

Kör birinden bir resmi yorumlamasını isteyemeyeceğimiz gibi bazılarına da asla anlayamacağı şeyleri anlatmaya çalışmayalım ve ardından tekrar Ayten'e saçmalamamasını söyleyerek bölüme şu şiiri ekleyelim :

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?

Aslında ışık her zaman vardır,yeterki yakmasını bilelim. Kalbimiz ne kadar haksız çıkarak bizi kötü duruma düşürse de hayatın bu akışında bizim de bir ruhumuzun olduğunu ve bu akışta dibe vursak da elbet bir gün yukarı çıkarıcak olduğunu unutmayıp kalbimizin sesini dinleyelim. Ve sonsuza kadar aşkla...

Kuralsız EdebiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin